Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener, dörde bölünen FETÖ'nün mahrem yapılanmasına dair dikkat çeken detaylar paylaştı...
FETÖ'NÜN MAHREM YAPILANMASI
FETÖ elebaşının “sır küpü” olan Cevdet Türkyolu ve Türkiye imamı Mustafa Özcan odaklı ‘yolsuzluk' tartışmalarından sonra, elebaşının özel doktoru ‘Dr. Kudret' olarak bilinen kişinin merkezinde olduğu taciz ve tecavüz olaylarından sonra, Türkiye'deki tüm kumpas ve operasyonların merkezindeki ‘FETÖ Mahrem Yapılanma' da deşifre ediliyor.
SON İTİRAF EMRE USLU'DAN
Son itiraf, kumpas davalarında rol alan Ahmet Altan ve Yasemin Çongar'ın çıkardığı Taraf isimli gazetede Mehmet Baransu ile en aktif rolü oynamış olan, ABD'ye firar eden FETÖ mahrem yapılanmasının tetikçisi FETÖ'cü eski polis memuru Emrullah Uslu'dan geldi.
Uslu örgüte bağlı bir YouTube yayınında, 15 yaşında örgüte girenden FETÖ elebaşı Gülen'e kadar tüm üyelerinin ‘Mahrem Yapı'yı bildiğini şöyle anlattı:
“...Birkaç alan var mesela birisi ‘mahrem' iddiası. ‘Cemaatte her şey doğru mahrem yanlış mı?' Bir iddia bu. Dolayısıyla ‘Mahremleri tavan biliyordu, tabanın bundan haberi yoktu' diyorlar. Cemaatte hangi tabanın-salak değilse-, hangi tabanın cemaatin mahrem yapısından haberi yoktu? Bunu söyleyenler aslında mahremi yönetenler, itirafçı olanlar. Mesele şu; cemaatin tabanında, hani tabanla mahrem arasında fark var ya; kardeşim cemaatin adliyede, emniyette, askeriyede isimlerinin olduğunu, bunun son derece doğal olduğunu bizzat Fethullah Gülen televizyonların karşısına çıkıp söylemedi mi? Dolayısıyla cemaatin 15 yaşındaki çocuğundan 15 yıllık, 30 yıllık, 100 yıllık cemaat mensubuna kadar herkes bu cemaatin mahrem yapısının olduğunu, buralarda askeriyeye, emniyete, adalete adam sokmak için çalıştığını, bunun da bir hak olduğunu biliyordu.”
MİT-EMNİYET MAHREM YAPI
FETÖ'nün TSK'daki, emniyetteki ve yargıdaki mahrem yapılanması, 2007'den itibaren Ergenekon ve Balyoz dahil kumpas davaları ile 7 Şubat MİT Müsteşarı'nın tutuklanması girişimini, 17/25 Aralık'ı, MİT TIRları'nın durdurulmasını ve 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirmişti. Tüm kumpas operasyonları FETÖ elebaşı Gülen'in talimatıyla ‘Emniyet Mahrem Yapılanması'nın başındaki ‘Kozanlı Ömer' kod adlı Osman Hilmi Özil ile ‘Doktor Sinan' kod adlı Murat Karabulut'un başında bulunduğu ‘MİT Mahrem Yapılanması' tarafından kararlaştırılıp organize edilmişti.
Kumpaslar, yargıdaki örgüt üyeleri ile tetikçi olarak kullandıkları gazeteciler eliyle pazarlanmıştı. Kumpaslar, FETÖ elebaşı Gülen'in talimatıyla ‘Emniyet ve MİT Mahrem Yapılanması' üyeleri tarafından gerçekleştirilirken, 15 Temmuz darbe girişiminde Gülen'e doğrudan bağlı olan Adil Öksüz'ün başı çektiği ve darbe gecesi Akıncı Üssü'nde bulunan Kemal Batmaz, Harun Biniş, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç'un yer aldığı ‘TSK Mahrem Yapılanması'nca planlanıp icra edilmişti.
‘DARBEYE ABD VE NATO İZNİ VAR'
15 Temmuz gecesinde rol alan mahrem imamlara dair bir başka itiraf da firari FETÖ mensubu Önder Aytaç'tan gelmişti. FETÖ'nün 15 Temmuz'daki rolünün açığa çıkmasındaki en önemli delillerden birisi sivil mahrem imamların yakalanması olmuştu.
Hatırlayacak olursak Akıncılar Üssü yanında Ankara TRT Genel Müdürlüğü'nde, İstanbul TRT Binası ve Digiturk binalarına işgale giden FETÖ mensubu darbeci askerlerin yanında FETÖ'nün mahrem imamları da vardı. Ankara'da darbeci askerlerle hareket eden ve o gece FETÖ'cü 5 sivil mühendisle darbe girişiminin içinde görev alan firari mahrem imam Ramazan Genç mahkeme aşamasında deşifre olmuştu. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan mühendislerden Uğur Özüdoğru, Ramazan Genç'in FETÖ'cü sivil mühendislerle yaptığı toplantıda, “Amcalar Amerika ile anlaşmış, müdahale olacak. Askerler sizi bazı yerlere götürecek. Bilgisayarlarla ilgili bir şey olursa size soracaklar. Bütün komuta kademesi anlaştı, ABD ve NATO izni var” dediğini itiraf etti.
FETÖ'CÜ AYTAÇ İKİ MAHREMİ DEŞİFRE ETTİ
İstanbul TRT ve Digiturk baskınında yer alan 6 sivil mühendis ile darbeden önce toplantı yapıp görevlendirilen iki sivil mahrem imam firar etmişti. ‘Eşref' ve ‘Çağrı' kod adlı bu iki FETÖ'cü mahrem imamın isimleri bilinmiyordu.
Bu kişilerin kimlikleri, fotoğraflarıyla birlikte örgüt içi liderlik ve bölünme kavgasında önemli rol oynayan firari FETÖ mensubu Önder Aytaç tarafından bir süre önce deşifre edildi. Önder Aytaç'ın içinde olduğu örgüt içinde ‘yenilikçiler' olarak adlandırılan gruba ait sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda ‘Eşref' kod adlı kişinin Kenan Okumuş, ‘Çağrı' kod adlı kişinin Tuğrul Bodur olduğu açıklandı. Fotoğrafları da paylaşılan iki ismin 15 Temmuz'un hemen ardından yurtdışına firar ettikleri, halen ABD'de yaşadıkları belirtiliyor.
Biz onların anlattıklarından daha fazlasını da biliyoruz ama örgüt içi kavga bakalım hangi pislikleri ortaya dökecek?