FETÖ’deki ‘dolar' kavgası, 'sterlin kasası' ortaya çıkardı
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin, 'örgüt içi yolsuzluk ve kişisel servet edinme' kavgası devam ederken, elebaşı Fetullah Gülen'in gizli kasası Mustafa Özcan ile gizli ortağı Ali Çelik'in İngiltere'de kurdukları şirketin milyonlarca sterlinlik mal varlığı mensuplar arasında tartışma konusu oldu.

Oluşturma Tarihi: 2021-03-25 15:55:21

Güncelleme Tarihi: 2021-03-25 15:55:21

AA muhabirinin açık kaynaklardan yaptığı araştırmada, resmi olarak yüzde 100'ü iş adamı Ali Çelik'in üzerine kayıtlı ve 2015 yılından bu yana faaliyette olan "Gold Mark Investments Limited" isimli inşaat şirketinin 4 milyon 269 bin sterlin (yaklaşık 46 milyon TL) varlık değerine sahip olduğu tespit edildi.

Aynı belgelerde, Çelik'in yönettiği şirketin 2020'deki cirosunun 17,4 milyon sterlinden (yaklaşık 189 milyon TL) fazla olduğu ve son 3 yılda yüzde 279 büyüme grafiği ile öne çıktığı görüldü. Diğer yandan sektördeki benzer şirketlerin ortalama büyümesinin ise sadece yüzde 4,1 olduğu kaydedildi.

FETÖ firarisi gazeteci Dönmez, Özcan ve Çelik ilişkisini gözler önüne serdi

FETÖ firarisi eski Zaman gazetesi çalışanı Ahmet Dönmez, Özcan'ın, yapı içinde kendi altında oluşturduğu bir sistemle örgüt paralarını istediği gibi yönlendirdiğini söyledi.

Dönmez'in, FETÖ'nün iki numarası Özcan'ın iş adamı Çelik'i Bank Asya yönetimine getirmesinin ardından bankanın kaynaklarını usulsüz şekilde kullandığını dillendirmesi, örgüt içindeki yolsuzluk kavgalarını alevlendirdi.

Dönmez'in iddiasına göre, 1957 Erzurum doğumlu Çelik, uzun yıllar İstanbul'da beyaz eşya ticareti yaptı ve 1990'ların başında Kartal vaizi olarak görev yapan Özcan aracılığıyla örgüte katıldı. Sonrasında Çelik, ticari kariyerinde hızlı bir büyüme yaşadı.

Çelik, örgüt üyelerinin ve kurumlarının kendisini tercih etmesiyle yıllarca üst üste en çok satış yapan beyaz eşya bayisi seçildi.

Dönmez, Çelik hakkında şunları kaydetti:

"Ali Çelik, beyaz eşya bayiliğinden Türkiye'nin en büyük bankalarından birinin gizli genel müdürü olmaya doğru yükselen çizgisini tamamen Mustafa Özcan'a borçlu. Özcan, onu dev bir işadamına dönüştürdü. Yani büyük oranda Özcan'ın var ettiği bir isim. Bank Asya dışında, Kaynak Holding, Coşkun Koleji, Samanyolu Televizyonu ve bir çok inşaat şirketinin yönetim kuruluna girdi. Türkiye'de nasıl ki bir NATO müteahhidi vardır; Ali Çelik için de cemaat müteahhidi denebilir."

Dönmez, Özcan'ın kurucu ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu Sema Hastanesi'nde Çelik'in de bir diğer kurucu ortak ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak yer aldığını hatırlattı.

Mustafa Özcan ve Ali Çelik suçlamaları reddetti

İngiltere'de ikamet eden ve TMSF'ye devri öncesinde Bank Asya'dan 17 milyar lira hortumlamakla suçlanan Çelik ile onun yaptığı tüm işlerde "gizli karar alıcı" olduğu iddia edilen Özcan ise tüm suçlamaları reddetti.

Özcan, hakkındaki iddiaları haberleştiren Dönmez'e avukatı aracılığıyla cevap verirken, Çelik'in Bank Asya yönetim kurulu üyesi olmasında yönlendirme veya katkısı olmadığını savundu.

Twitter'da konuyla ilgili yorum yapan örgüt üyeleri, yurt dışına para kaçırmadığı iddiasında bulunan Çelik'e, İngiltere'de kurduğu şirketin sermayesini nereden bulduğunu sordu.

Dönmez'in, "Bazıları arabasını, bileziğini, küpesini satıp veya başka bankalardan kredi çekip Bank Asya'ya yatırırken içeriden birilerine usulsüz olarak nasıl milyonlar dağıtıldı?" paylaşımı Twitter'da örgüt üyeleri tarafından yoğun ilgi gördü.

Sosyal medyada, "Bank Asya'ya el konulursa yurtdışındaki tüm okullar, üniversiteler, dernekler, teminat mektupları Bank Asya kanalıyla olduğundan kapanır." diyerek örgüt üyelerinin para yatırmaya yönlendirildiği, neticede teminat mektupları meselesinin de yalan olduğunun anlaşıldığı şeklinde paylaşımlarda bulunuldu.

FETÖ/PDY çatı davasında da firari sanık olarak yargılanan Çelik hakkında Türkiye'nin yaptığı iade talebini, Londra'da Westminster İlk Derece Mahkemesi, Kasım 2018'de reddetmişti.

Tartışmalara FETÖ firarilerinden Tuncay Opçin de katıldı

FETÖ içindeki "cemaat parası ile servet edinme" tartışmalarını gündeme getiren Dönmez ile ona karşı eleştiride bulunan eski Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı arasındaki söz düellosuna bir başka FETÖ firarisi Tuncay Opçin, Twitter üzerinden dahil odu.

Opçin, "Boşandığın kadının topuğuna bakılmaz. İçinde bulunduğun grupla felsefi anlamda kopuş yaşamışsın. Çeker gidersin. Hem ayrılıyorsun hem kapı önünde olay çıkartıyorsun. Hizmet'in sistem değil, bazı gönüllülerinin karakter sorunu var. Bugün Ekrem Dumanlı'yı, Zaman'ı eleştiren bazı isimleri görünce gülüp geçiyorum." yorumunda bulundu.

Mustafa Özcan'ın "Paralel Cemaati"

Mustafa Özcan'la ilgili yazı dizisinde, onun örgüt içinde kendi denetiminde kurduğu kadro için "Paralel Cemaat" tanımını kullanan Dönmez, FETÖ elebaşı Gülen'in Özcan'dan vazgeçememesini, "Zira Gülen'den sonra Cemaat'in mahrem tarafına rengini en çok veren kişi Mustafa Özcan." cümlesi ile ifade etti.

90'ların başında Özcan'ın "Hava Kuvvetleri İmamlığı" yaptığını, "Hususi Hizmetlerin" temellerini atan, ketum, gizemli bir kişilik olduğunu vurgulayan Dönmez, Gülen'den sonra onun yerini alması en muhtemel kişilik hakkında şu ifadeleri kullandı:

"Mustafa Özcan, güce ve yönetmeye tutku derecesinde zaafı var. Buna bağlı olarak bilgiye ve bilhassa kozmik bilgiye şehvetle bağlı. Kontrol takıntılı. Her şey ve herkes onun kontrolünde olsun ister. İş bitirici. Gülen bir şey söylediği zaman sorgulamadan, herhangi bir tereddüt geçirmeden, gözünü kırpmadan yapar. Çoğu insanın korkacağı veya ayak direyeceği işlere o gönüllü olarak talip olur. Acımasız olması gerektiği yerlerde acımasız olur. Tabiri caizse pis işler ondan sorulur."

Gülen'den sonra ikinci sırada

FETÖ çatı iddianamesi kayıtlarında Özcan'ın, Gülen'in "ilk talebelerinden" ve ondan sonra gelen ikinci isim olduğu, mütevelli heyeti içinde yer aldığı ifade edilmişti.

Özcan'ın, her türlü tayin, terfi ve yönlendirmenin yapıldığı örgütün tayin heyetinde bulunduğu belirtilerek, şu tespite yer verilmişti:

"Gülen'in operasyon ekibi içerisinde yer aldığı, son olarak Türkiye imamı-örgütün ikinci adamı olarak faaliyet gösterdiği, örgütün elindeki ekonomik kaynakların yönetiminden sorumlu olduğu, toplanan paranın harcanması, değerlendirilmesi, nemalandırılması, kullanılacağı yerlerin belirlenmesi işlerini idare ettiği, Gülen'den sonra örgütte en etkili en üst yönetici olduğu anlaşılmaktadır."

Türkiye'nin farklı illerinde soruşturma açılan firari Özcan hakkında, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" ve "anayasal düzeni ihlale teşebbüs" başta olmak üzere birçok suçtan yakalama kararı bulunuyor.

Özcan, İçişleri Bakanlığının Terörden Arananlar Listesi'nde 10 milyon lira ödülle kırmızı kategoride yer alıyor.