FETÖ mağduru akademisyenin kardeşi: Abimizi bunlar katletti
Yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan ve cezaevinde intihar ettiği ileri sürülen Yüzüncü Yıl Üniversitesi genel sekreteri Arpalı'nın kardeşi, ağabeyinin haksız yere suçlanmaya dayanamadığını anlattı.

Oluşturma Tarihi: 2016-08-03 15:42:00

Güncelleme Tarihi: 2016-08-03 15:42:00

Mimar Dursun Arpalı, savcı Sarıkaya'nın bazı basın yayın organlarında yer ifadelerine ilişkin yaptığı açıklamada, geçmişi itiraf ederek kimsenin sorumluluktan kurtulamayacağını söyledi.

FETÖ hakkında itiraflarda bulunan Sarıkaya'nın, Pensilvanya'nın talimatıyla hazırladığı iddianameyle, ağabeyini suçsuz yere tutuklattığını belirten Arpalı, ağabeyi Enver Arpalı'nın usülsüzlük yapılan ihaleye katılmadığını ve ödemesini yapmadığı halde, "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak" suçundan cezaevine gönderildiğini dile getirdi.

"ABİMİZİN KATİLİ BUNLARDIR"

Arpalı, cezaevi ve savcılığa birçok kez dilekçe yazarak, ağabeyinin bu durumu gururuna yediremediğini, psikolojisinin bozulduğunu, sağlık durumunun kötü olduğunu anlatmasına rağmen dikkate alınmadığını vurgulayarak, şöyle dedi:

"İddianame başka yerlerde hazırlanmış. Bu adam almış kendi bilgisayarına koymuş. Yargıtay üyesi talimat veriyor, o da kopyala yapıştır yaparak hazırlıyor. 'Ben en genç savcı olmama rağmen dosya bana verildi' diyor. Demek ki en rahat kullanılacak örgüt elemanıymışsın ki sana vermişler bu soruşturmayı. 'Ben itiraf ettim, şöyle böyle oldu' diyor. Bu olabilir mi? Hayır, bütün bilgi belgeleri, bütün hazırladığı iddianameler irdelenmeli. Açıkça, bizim abimizin katili bunlardır diyoruz. Bunun ortaya çıkarılması lazım. Bu devletimizin asli görevidir."

"GARDİYANLAR 'ABİNİZ ÖLDÜRÜLDÜ' DEDİ'' 

Olayın soruşturulmasıyla çok farklı konuların da aydınlanacağına dikkati çeken Arpalı, şunları söyledi:

"Bazı gardiyanlar geldi, 'abiniz öldürüldü' dediler. Biz de, devletimiz var, adalet var dedik. Şu anda Adli Tıp Kurumunda görevden almalar var. Biz otopsiye gittik, 'intihar' dediler ona da inanmıyorum artık. Belki de intihar değildir. Şimdi avukatımızla görüşüyoruz. Bunun arkasını kesinlikle bırakmayacağız. Bugüne kadar bunları söylemedik. Devletimizin savcısı var dedik. Bundan sonra takipçisi olacağız."