Son günlerde kamuoyuna yansıyan iddialar, yalnızca hedef aldığı kişiyi değil, bağlı olduğu toplumu ve değerlere hizmet eden yapıları da zan altında bırakmayı amaçlıyor. Diyanet Sen Muş Şubesi Başkanı Ferzende Aras tarafından ortaya atılan ve Muhammed Doğan'ın bazı gayrimenkulleri şahsi menfaatleri için kullandığını ileri süren açıklamalar, yapılan araştırmalar ve belgeler ışığında tamamen mesnetsiz ve iftira niteliğinde olduğunun ortaya çıktığı belirtiliyor.
Tüzel Kişilikler ve Şirketin Şeffaf Yönetimi
Söz konusu iddialar, gerek tüzel kişiliklerin belgeleri gerekse şirketle bağlantılı isimlerin ifadeleriyle çürütülmüş durumda. Bahsi geçen gayrimenkuller, İlya Şirketi adına kayıtlı olup, tüm tasarruf ve gelir-gider işlemleri tüzel kişilik tarafından yürütülmektedir. Şirketin maddi sorumluluğunu üstlenen isimler, iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu belirtiyor.
Yapılan açıklamalara göre, bu gayrimenkullerin gerek satışından elde edilen gelirler gerekse işletim süreçleri, tamamen kayıt altına alınmış ve şeffaf bir şekilde yönetilmektedir. Muhammed Doğan'ın veya ailesinin bu gayrimenkullerle ilgili herhangi bir şahsi müdahalesi bulunmamaktadır. Şirketle bağlantılı isimlerin ifadesine göre, Doğan yalnızca hizmet için maddi destek sağlamış ancak asla süreçlere müdahil olmamış veya bir talepte bulunmamıştır.
Gerçek Dışı İddiaların Arkasında Ne Var?
Muhammed Doğan'ın şahsına yöneltilen bu tür suçlamalar, geçmişte maruz kaldığı haksız ithamları hatırlatıyor. FETÖ mağduru olarak bilinen Doğan, uzun yıllardır çeşitli çevrelerin sistematik saldırılarına maruz kalmaktadır. Bugün bu saldırılar, iftiralarla şekillendirilerek itibarını zedelemeye yönelik yeni bir kampanya olarak karşımıza çıkıyor.
Uzmanlar, bu tür suçlamaların yalnızca Molla Muhammed Doğan'ı değil, onunla bağlantılı hizmetleri ve yapıları da hedef aldığını belirtiyor. İddiaların, toplumsal güveni sarsmayı ve hizmete yönelik destekleri baltalamayı amaçladığı düşünülüyor.
Şahitliklerle Gerçekler Açığa Çıkıyor
Şirketle ilişkili isimlerin şahitlikleri, sürecin en başından itibaren nasıl işlediğini açıkça ortaya koyuyor. İlgili gayrimenkullerin inşaat ve idare süreçleri, tamamen cemaatin ortak istişaresiyle yürütülmüş. Maddi yönetimi üstlenen kişiler, tüm gelir ve giderlerin kuruşu kuruşuna kayıt altına alındığını ve süreç boyunca Doğan'ın yalnızca destek sağladığını ifade ediyor.
Bu şahitlikler, Doğan'ın hiçbir zaman maddi tasarrufa müdahil olmadığını ve hiçbir şahsi çıkar gözetmediğini net bir şekilde ortaya koyuyor. İddiaların aksine, Doğan'ın destekleri yalnızca hizmet odaklı olmuş, süreçlerin yönetimini tüzel kişiliğe bırakmıştır.
Toplumsal Hizmete Yönelik Bir Linç Girişimi
Molla Muhammed Doğan'ın, topluma fayda sağlamaya yönelik çalışmalarıyla tanınan bir isim olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bu tür iftiraların arkasındaki niyet daha net anlaşılıyor. İddiaların yalnızca bireysel bir karalama çabası değil, aynı zamanda Kur'an, Risale'i Nur ve İslam'a yapılan hizmetlere yönelik bir saldırı olduğu belirtiliyor.
Toplumda güven duygusunu zedelemeyi ve bağlı olunan değerleri itibarsızlaştırmayı amaçlayan bu tür girişimlere karşı dikkatli olunması gerektiği ortadadır. Yetkililer, asılsız iddiaların yargı önünde hesap vereceğini ve gerçeklerin ortaya çıkacağını vurguluyor.
Kamuoyuna Çağrı: İftiralara Karşı Duyarlı Olun
Konuyla ilgili çağrı yapan Muhammed Doğan'ın yakınları ve Hukuki vekilleri; '' ''Bu süreç, yalnızca bir kişinin itibarını değil, aynı zamanda bir hizmetin ve toplumsal dayanışmanın geleceğini de hedef almaktadır. Molla Muhammed Doğan, bugüne kadar olduğu gibi, hizmete olan bağlılığı ve dürüstlüğüyle bu iftiraların üstesinden gelecektir. Ancak kamuoyunun, bu tür karalama kampanyalarına karşı duyarlı olması ve gerçekleri doğru kaynaklardan öğrenmesi büyük önem taşımaktadır." ifadelerini kullandılar.