Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın FETÖ'cü savcı ve hâkimlere yönelik soruşturmasında bir hâkim itirafçı oldu ve önemli açıklamalarda bulundu. Hâkim tanık ‘Sinop'un ifadesinde öne çıkan başlıklar şöyle:
FETÖ İLE İRTİBAT
Ben adli yargıda hâkim olarak görev yapmaktayım. Yargı yapılanması hücreler şeklinde 3-4 kişiden oluşan ve unvanlı görev yapanların ayrı toplandığı, grupların birbirleri ile temas kurmadıkları ve son 4, 5 yıl içinde gruplara meslek mensubu olmayan sivil abilerin dahil olduğu, yukarıya doğru hiyerarşik olarak devam eden, üzüm salkımı yahut piramit şeklinde ifade edebileceğim bir teşkilatlanmadır. Bu piramidin içerisinde bal peteği şeklinde hücreleri düşünebiliriz.
HAS ELEMANLAR
Örgütün insanları 1 ile 5 arasında bir sınıflandırmaya tabi tuttuğunu duymuştum. 1 örgüte yakın olmayan, başkaca menfi ya da müspet görüş ifade edilemeyecek kişileri, 2 örgüte yakın olmamakla birlikte sağ görüşten olanları, 3 ülkücü veya AK Partili olarak değerlendirilecek kişileri, 4 başka dini gruplara dahil olup örgüte sempati duyanları, 5 has elemanlar yani örgüt toplantılarına katılan, evlerinde dershanelerinde yetişmiş sağlam mensupları ifade eder. Ayrıca 7 olarak sınıflandırılan insanlar ise örgüte düşman olan ve zarar verebilecek kişileri anlatmaktadır.
SÖZDE İMAMLARI TEŞHİS ETTİ
(Tanık Sinop'a örgütün sivil yapılanmasında yer alan şahısların fotoğrafları gösterildi) Fotoğraflarda İ.T. ismi yazılı olan kişi, benim Erdal kod adıyla bildiğim ve unvanlı hâkim-savcıların sohbet toplantılarına gelen, belirli bir bölgeden sorumlu abidir. Yine fotoğraflardaki İ.Ö. isimli kişi de bildiğim sivil abilerdendir. 2011 yılından sonra yapılan hâkim-savcı sınavlarında ve özellikle avukatlıktan mesleğe geçiş sınavı dönemlerinde örgüt üyelerinin Ankara'da belli yerlerdeki villalarda toplandığını, 15 gün dışarıya çıkmaları yasaklanarak 3-5 kişilik gruplar halinde sınav soru ve cevapları verilerek sınava hazırlandıklarını söylemişlerdi. Soru ve cevapların o evde verildiğini, soru ve cevaplar ezberlenirken tamamının doğru yapılmamasının belirtildiğini anlatıyorlardı.
ABLALAR DEVREDE
Benim soruşturmaların geldiği bu aşamada medyadan takip ettiğime göre örgüt mensubu hâkim-savcılardan bir hayli itirafçı çıkmaktadır. Örgüt bu durumu önlemek için şu an alanda aktif bir şekilde ablaları kullanmakta. Tutuklu hâkim ve savcı eşleriyle görüşen bu ablalar vasıtasıyla itirafta bulunulmaması halinde her türlü maddi desteğin sağlanacağı belirtilmektedir. Bu konuda benim ismen bildiğim ve bu şekilde hâkim-savcıların ailelerini dolaşan Ü.S.'nin halen Yargıtay bünyesinde görev yaptığını biliyorum. Bu şekilde ablaların örgütün direncini bir arada tutmak maksadıyla hareket ettiğini düşünüyorum. Diğer tüm meslek gruplarında da aynı durum söz konusu. Birkaç ay içinde cezaevinden çıkacaklarını da ailelerine söyleyerek, ümitlerini diri tutmaya çalışmaktadırlar.