Adalet Bakanlığı Yüksek Müşaviri, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in, "FETÖ yöneticisi olmak" suçundan yargılandığı davaya devam edildi. İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul salonda görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Erdem ile avukatları katıldı.
Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından dosyaya gelen bilgi ve belgelerin okunmasının ardından tanık dinlenmesine geçildi.
Tanık eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Üyesi Harun Kodalak, Erdem'i 30 yıldır tanıdığını, 1987'de öğrenciyken aynı evde kaldıklarını söyledi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi Başkanı Maruf Alikanoğlu'nun, "Birol Erdem'in ilk ifadesini siz mi aldınız?" sorusu üzerine Kodalak, tanık olarak dinlediklerini belirtti. Birol Erdem hakkında soruşturma bulunmadığını, HSYK'nın, Adalet Bakanlığı'nın talebi dışında resen hiçbir yargı mensubu hakkında soruşturma açmadıklarını anlatan Kodalak, "HSYK veya Adalet Bakanlığı bildirimde bulunsa soruşturma açardık. Erdem hakkında soruşturma benden sonra açıldı." dedi.
"FETÖ'nün yargı eliyle yaptığı ilk darbe Deniz Feneri'dir"
Sanık Erdem'in FETÖ ile irtibat ve iltisakına ilişkin bildikleri sorulan Harun Kodalak, şöyle konuştu:
"Birol Erdem FETÖ'cü falan değildir, bağlantısı yoktur. Bilakis, 2012'deki MİT krizinden itibaren, daha o dönemde, net şekilde örgütle mücadeleyi başlatan tek bürokrattır. Erdem ile aynı evde kaldık. Örgütle irtibatına dair hiçbir şahitliğim yok. Bunlarla bir dönem herkes yol yürüdü. Erdem'in FETÖ'cü olmadığına dair tanık olarak konuşuyorum. Ankara'da 1987'de aynı evde kaldık. Aynı evde kalanlar şu anda Yargıtay üyesi. Aynı evde kaldığım bir arkadaşta ByLock çıkmış. 16 Temmuz sabahı gözünün yaşına bakmadan gereğini yaptık. 15 Temmuz'da Ankara Başsavcısıydım. Birol Erdem hakkında tek bir somut bilgi, belgeye ulaşsaydım gözünün yaşına bakmaz, alırdım."
Sorular üzerine, "FETÖ'nün, AK Parti iktidarına ve Cumhurbaşkanımıza yargı eliyle yaptığı ilk darbe Deniz Feneri soruşturmasıdır." diyen Harun Kodalak, bu soruşturma açıldığında Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekililiği görevinde bulunduğunu söyledi.
FETÖ'den yargılanan dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş'in soruşturmayı kendisine verdiğini, kimlerle çalışmak istediğini sorduğunu anlatan Kodalak, şu ifadeyi verdi:
"O soruşturmada Deniz Feneri için toplanan paraların AK Parti'ye aktarıldığı ispatlanmaya çalışılmış. AK Parti Yozgat Şefaatli ilçe örgütüne paraların gittiği iddia edilmiş. Yetki olmadığı halde bizden önce hesap hareketlerine bakılmış, bir şey çıkmayınca dosya kenara atılmış. Yanlış anlaşılmasın, Deniz Feneri'nde bir şey yok demiyorum. Ama iktidara yönelmek gibi bir niyet vardı. Dosyanın bize geçtiği dönemde hukuka yöneldik, suç varsa ona baktık, davamızı da açmıştık."