Ege Üniversitesi'nde 2015 yılının şubat ayında ülkücü öğrenciler ile savcılık iddianamesinde "PKK/KCK gençlik örgütlenmesi YDG-H Yurtsever (Devrimci Gençlik-Hareketi) üyeleri" olduğu belirtilen diğer öğrenci grubu arasında kavga çıktı. Kavgada bıçaklanan Ülkü Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4'üncü sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu, yaşamını yitirdi.
Karar bozuldu ceza artırıldı
Olayla ilgili açılan davada Nurullah Semo, "Kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Terör örgütü üyeliği" suçundan da 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Karar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'nce bozularak Semo'ya bu kez "Terör örgütü üyeliği suçu yerine 'Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak" suçundan ceza verildi. Semo'ya yerel mahkemenin verdiği 15 yıl hapis cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrildi.
C.b. hakkında iddianame hazırlandı
İfade ve deliller ışığında Çakıroğlu'nun avukatları, olay sırasında C.B.'nin de Nurullah Semo´nun yanında olduğu gerekçesiyle mahkemeye müracaatta bulundu. Avukatların talebini haklı bulan 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, C.B. hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın ardından C.B. hakkında "kasten öldürme" suçundan iddianame hazırlandı.
İddianamede, C.B.'nin olay sırasında kavganın yaşandığı Ege Kafe'nin mutfak bölümünde olduğu belirtildi. Mutfağa önce giren Nurullah Semo'nun dolapların arasına saklandığı, C.B.'nin ise kenara yaslanıp dikilmeye başladığı, bu sırada arkadan gelen kalabalık grup içerisinde Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun da yer aldığı iddianamede kaydedildi.
'Cesaretlendirip, olayı kolaylaştırdığı' ifade edildi
İddianamede, Çakıroğlu'nun, mutfakta karşılaştığı Nurullah Semo'nun bıçak darbeleriyle yaralandığı belirtildi. İddianamede, olay sırasında, C.B. hakkında mahkumiyet hükmü tesis edilmiş olan Nurullah Semo'nun yanında durduğu ve kendisinden fiziksel olarak güçlü ve daha iri olan Fırat Yılmaz Çakıroğlu'na yönelik eylemini gerçekleştirmesi açısından Nurullah Semo'yu cesaretlendirip, olayı kolaylaştırdığı ifade edildi. C.B.'nin böylece üzerine atılı örgüt adına öldürme eylemine iştirak suçunu işlediğinin tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı da iddianamede vurgulandı.
Dosyaların birleştirilmesi talebi kabul edildi
Öldürülen Çakıroğlu'nun ailesinin avukatı Hakan Doğru, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusu dilekçesi vererek C.B. hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan" da dava açılması ve mevcut davayla birleştirilmesi talebinde bulundu. Mahkeme talebi kabul etti, her iki dosya birleştirildi.
Çakıroğlu'nun katili dinlendi
Tutuksuz sanık C.B.'nin yargılanmasına bugün devam edildi. İzmir 18'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davaya tutuksuz sanık SEGBİS ile katılırken, Çakıroğlu'nun annesi Özlem Erdem ile babası Fuat Mahir Çakıroğlu'nun yanı sıra İzmir Ülkü Ocakları Başkanı Soner Erkan Yıldız, partililer ve avukatlar salonda hazır bulundu.
"C.B.'yi hatırlamıyorum"
Celsede ilk olarak Nurullah Semo'ya 'tanık' olarak söz verildi. Olay günü C.B.'nin yanında olup olmadığını bilmediğini söyleyen Semo, "Olay günü biz kafede dururken bir tane güvenlik görevlisi yanımıza gelip kaçmamızı söyledi. C.B.'yi hatırlamıyorum. Kendimizi korumak için elimizde ne varsa attıktan sonra herkes canının peşine düşüp kaçmaya başladı. Ben de Ege Kafe'nin mutfak bölümüne kaçtım. Gittiğimde çalışanlar vardı. İçeriye karşı gruptan 2-3 kişi girdikten sonra 15 kişi oldular. Beni bıçakladılar ve yere düştüm. Bir süre sonra kendimden geçmiştim. Sonra beni ambulansla götürdüler. Can havliyle mutfağa girdiğimde çalışanları gördüm ama C.B.'nin orada olup olmadığını bilmiyorum. Gelmiş de olabilir" dedi.
Müşteki avukatları sorularını yöneltti
Semo'nun konuşmasının ardından müşteki avukatları, sanık C.B.'ye sorularını yöneltti. Müşteki avukatının olay günü telefon hattını değiştirdiğini sorması üzerine C.B., "Numaram herkeste vardı. Ben de kullanmak istemedim. Ben de can havliyle çıktım ve telefonumu kapatmak zorunda kaldım" diye konuştu.
Çakıroğlu'nun annesi de sanığa soru sordu
Çakıroğlu'nun annesi Özlem Erdem de sanığa soru sordu. Erdem, "Sanık, vatan ve milletini sevdiğini söylüyor. Madem seviyordu neden Fırat'ın olayının ardından 6 ay içinde İstanbul'da PKK'ya ait bir hücre evinde yakalandı?" dedi. Sanık ise cevap olarak örgüt evinde yakalanmadığını belirtti.
"Engellemesi gerekirken cesaretlendirdi"
Konuşmaların ardından iddia makamı, dosyanın tamamlandığını ve hazır olduğunu belirterek, mütalaasını okudu. Savcı, Fırat Çakıroğlu'nun Semo tarafından bıçak darbeleri sonucu yaralanıp hayatını kaybettiğinin, orada bulunan C.B.'nin Semo'yu engellemesi gerekirken aksine cesaretlendirdiğinin altını çizdi.
Mütalaada, C.B.'nin PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olduğunun sabit olduğu, bu olayda da üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olduğuna vurgu yapıldı.
Ağırlaştırılmış müebbet talep edildi
Toplanan deliller ve alınan ifadeler ışığında savcı, C.B.'nin "kasten öldürmeye yardım" suçundan 20 yıla kadar hapis ve "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Savcı, sanığın tutuklanması talebinde de bulundu.
Sanık avukatı, esas hakkında mütalaaya beyanda bulunmak için süre talep etti. Müşteki avukatları ise sanığın tutuklanması talebinde bulundu. Konuşmaların ardından ara karar açıklandı. Sanığın tutukluluk talebinin reddine karar veren heyet, beyan için süre talebini kabul ederek, duruşmayı 2 Aralık tarihine erteledi.
DHA