HABER MERKEZİ | TIMETURK
Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve yazar Prof. Dr. İsmail Kara, Derin Tarih dergisinin bu ayki sayısında Cumhuriyet devrinden bazı cenaze namazı örneklerini sıraladı. Kara, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in cenaze namazındaki manzara için “Garabeti farkedilmeyen bir manzara…” başlığını kullandı.
Kara'nın yazısından ilgili bölüm şu şekilde:
Ankara, Kocatepe Camisi, 19 Haziran 2015. Musallada Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in bayrağa sarılı tabutu ve naaşı var. Tabutun üstünde siyah bir fötr şapka. En önde, biri görevde üç Diyanet İşleri Başkanı. Ön safta da cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, meclis başkanları, siyasi parti liderleri…
Tekbir alıp el bağlamışlar.
Kimsenin bu manzarayı garipsediğine dair bir işaret yok. Basında da dinen, edeben, kültürel olarak uygunsuz ve biçimsiz bu manzaraya dair herhangi bir görüş beyanına tesadüf edilmedi.
…
Diyelim ki Demirel'in şapkası herhangi bir şapka değil; anlamlı bir mücadelenin, Türk demokrasisinin bir sembolü. Tamam, ama bu yine de tabutun üstüne konacak bir sembol değil, olmamalı. Evinde, koltuğunun üstüne koyun, parti binasında büstünün başına geçirin, hadi Meclis'teki törende tabutunun üstüne, yanına da koyunda; siyaset yeri orası, dost düşman da görsün, darbeci paşalar, muhalifler de görsün! Peki, ama camide, musallada, hele namaz kılınırken fötr şapkanın tabutun üstünde ne işi var?
…
Tabutun üstündeki fötr şapka ile burun buruna gelen üç Diyanet İşleri Başkanı, üç hoca da vazifeleri olmasına rağmen ortadaki garabetin, yanlışın, yakışıksızlığın hiç farkında değilmiş gibi davranıyorlar ve namaza başlama tekbirleri öyle alınıyor. Fötr şapkanın önünde…