Gazeteci Nagehan Alçı 28 Şubat Sivil Cunta’sının yargılanmasına neden karşı çıkıyor?
Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu, '28 Şubat generallerinin hapse atılmasını doğru bulmuyorum' diyen Habertürk yazarı Nagehan Alçı'ya tepki gösterdi.

Oluşturma Tarihi: 2021-08-23 08:18:43

Güncelleme Tarihi: 2021-08-23 08:18:43

Bülent Orakoğlu'nun, “Gazeteci Nagehan Alçı 28 Şubat Sivil Cunta'sının yargılanmasına neden karşı çıkıyor?" başlıklı makalesi şöyle:

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, 28 Şubat'ın Cunta'cı generallerine verilen müebbet hapis cezalarının infaz edilip kıdemli darbeciler Çetin Doğan ve Çevik Bir başta olmak üzere 14 Cunta generalinin hapse atılmalarını doğru bulmamış. Nedeni ise Cuntacı 14 üst düzey generalin tamamı 80 yaşını geçmiş çeşitli hastalıklardan muzdarip olmalarıymış. Üstelik gazeteci Alçı çok sığ bir düşünce ile ‘'Bu paşaların cezaevlerinde çürütülüp ölüme terk edilmeleri bu ülkeye ne sağlayacak‘' sorusu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek ‘'28 Şubat Cuntası'nın asker kanadının af edilmesini” istemiş. Alçı'yı yakından tanımayan milli ve yerli unsurlar Alçı'nın bu af talebi karşısında şok olmuş olabilirler. Ancak Nagehan Alçı'nın yazılarındaki hezeyanları ve gerçek yüzünü bilenler için 28 Şubat Cuntası'nın üst düzey askerlerinin yaşlılıklarının bahane edilerek korunma faaliyetleri ‘'28 Şubat'ın darbe zihniyetini diri ve ayakta yutmaya yönelik bir psikolojik harp jargonudur.'' Üstelik bu af meselesi Alçı'nın 28 Şubat konusunda ilk vukuatı da değildir. Nagehan Alçı 2 Mayıs 2018 tarihli yazısında aynen aşağıdaki satırlarla Ahmet Hakan'a saldırırken 28 Şubat'ın henüz yargılanmamış sivil cuntasının medya ayağını da koruma altına almaya çalışıyor. Yazısında bir bölümünde aynen şöyle diyor: ''Hükümete yakın gazete ve televizyonlarda bir süredir 28 Şubat'ın medya ayağına operasyon geleceği yazılıyor ve isimler veriliyor. Bu bilinmeyen bir olay değil ama bunun emekli polis şefi Bülent Orakoğlu'na dayandırılarak Hürriyet Gazetesi gibi ‘28 Şubat sembolü' bir gazetede -eleştirel tavır takınmadan- yayınlanması (ya da yazdırılması) çok önemli bir işaret fişeği.

Mülkiyeti Aydın Doğan'dan Erdoğan Demirören'e geçen bu gazetenin olası bir 28 Şubat medya operasyonunu meşru gördüğünün göstergesi bu.

Bu işaret fişeğini, 28 Şubat'ın sivil ayağında tutuklanacakları iddia edilen gazetecilerle yıllardır arkadaş olan bir yazar atıyor. Daha 1 ay öncesine kadar Hürriyet'in eski patronuna en yakın insan olmakla övünürken şimdi o eski patronu da hedef alan 28 Şubat operasyonunun köşesinden reklamını yapıyor.

Kimse kusura bakmasın, objektif haber görünümü altında kendi gazeteci dostları aleyhine sinsi bir operasyondan başka bir şey değil bu yaptığı. Yazısında en ufak bir eleştirel tavır yok ve adeta davul zurna ile 28 Şubat'tan içeri alınacak insanları ilan ediyor.''

Nagehan Alçı'nın, kendini deşifre eden itiraf mahiyetindeki bu köşe yazısı için ne diyebilirim ki? Türkiye gerçeklerinden uzak 28 Şubat Maskeli Sivil Cuntasının Aydın Doğan dönemindeki Hürriyet gazetesinin yazarlarını savunuyor. Öncelikle Nagehan Alçı'nın şahsımla ilgili olarak “Emekli polis şefi Bülent Orakoğlu'na dayandırılarak Hürriyet Gazetesi gibi ‘28 Şubat sembolü' bir gazetede -eleştirel tavır takınmadan- yayınlanması (ya da yazdırılması) çok önemli bir işaret fişeği” açıklaması, ‘'Kendisinin 1 Mart 2015 tarihli yazısında belirttiği gibi'' 28 Şubat'la ilgili en azından cehaletini veya bazı yazarların günümüzde iddia ettiği gibi organize bir faaliyet içinde olduğunu gösteriyor. Alçı için bir kez daha ifade edeyim. Aydın Doğan yönetimindeki Hürriyet Gazetesi 28 Şubat'ın ve tüm darbe teşebbüslerinin desteklendiği ‘'Amiral gemisidir'' Daha önceki bir köşe yazısında belirttiğim gibi Aydın Doğan Hürriyet ve Milliyet gazetelerini nasıl ve şekilde aldığını ve bu gazetelerin ve bu gazetelerdeki bazı yazarların hangi yasadışı unsurlar tarafından kimlere karşı kullanıldığının hesabını mutlaka hukuk önünde verecektir. Sedat Ergin,Ertuğrul Özkök, Enis Berberoğlu vs. Bu isimler 28 Şubat'ta Cunta'dan aldıkları direktiflerle kimler hakkında masa başında ürettikleri asparagas haberlerin ve algı operasyonlarından kurtulduklarını sanmasınlar. Hiç ummadıkları bir anda kendilerini koruyan zırhın delindiği görerek işledikleri suçların hesabını yargıya vereceklerdir.

SİVİL MASKELİ CUNTANIN YARGILANMASI ÜLKENİN GENEL GÜVENLİĞİ İÇİN ELZEM

Bu değerlendirme Temmuz 2018 tarihinde 28 Şubat'ı soruşturan Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında yer alıyor. Gerekçeli kararda 28 Şubat Sivil Maskeli Cunta içinde yer alan isimler açıklanarak bu konuda iddianame hazırlanması isteniyor.

2018 yılı Ağustos ayının ilk günlerinde yaşanan önemli bir gelişme de yakın tarihimizin en önemli darbesinin 28 Şubat'ın gerekçeli kararının açıklanmasıydı sanırım. Zira mahkeme heyeti hazırladığı gerekçeli kararında 28 Şubat Darbesi ve darbeyi gerçekleştiren askeri ve sivil cuntaya yönelik çok önemli tespitlere imza atmıştı. Bu tespitler ile ilgili olarak ortaya konulan deliller 28 Şubat Darbesi'nin iç ve dış ayaklarını, yasadışı faaliyetlerini açık bir biçimde kamuoyunun bilgisine sunarken BÇG üzerinden yalnızca asker ayağının yargılanmasının 28 Şubat'ı deşifre etmeye yetmeyeceğine ‘sivil maskeli CUNTA'nın da' yargılanmasının ülke güvenliği açısından elzem olduğuna açık bir şekilde işaret edilmişti.

EMİNE ERDOĞAN: EBEDİYYEN KARANLIĞA GÖMÜLSÜN

Satırlarıma 28 Şubat'ın 24'üncü yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın anlamlı mesajı ile son veriyorum. Sayın Erdoğan Twitter hesabındaki mesajında şunları kaydetti. “28 Şubat'ta gencecik insanların hayalleri, ideolojik kurşunlarla delik deşik edildi. Yakın tarihimizin bu hazin gerçeğini bıkıp usanmadan anlatmaya devam etmeliyiz ki, insan haklarını ve milli iradeyi hedef alan her türlü darbe zihniyeti, ebediyen karanlığa gömülsün. “