FETÖ darbe girişiminin ardından tutuklanan eski Genelkurmay Personel Başkanı İlhan Talu, savcılık ifadesinde, olay akşamını anlattı.
"GÜLEN NİFAK KAYNAĞIDIR"
Ajansların haberine göre; Fethullah Gülen'i basından tanıdığını ve onunla görüşmediğini söyleyen Talu, 2006-2009 yılları arasında Washington'a gittiğini, ancak Pensilvanya'ya gitmediğini kaydetti. Talu, "Fethullah Gülen, bana göre dış güçler tarafından idare edilen en büyük nifak kaynağıdır. Ben darbe faaliyetine katılmadım, suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.
GRUP GENELKURMAY'IN MAKAMINA GİRDİ
Talu, o akşam sırasıyla Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e makamlarında bazı bilgiler verdiğini belirterek, "2. Başkan'ın makamından çıktıktan sonra, kontrol geçiş noktasına yaklaştığımda Özel Kuvvetler Komutanlığından bir grubun Genelkurmay 2. Başkanı'nın makamına girdiklerini gördüm. Bir başka grubun da Genelkurmay Başkanı'nın makamına çıktığını tahmin ettim. Grup koşa koşa geçtiği, saat de yaklaşık 20.50 olduğu için endişelendim. Ben de hemen kendi makamıma girdim." dedi.
KARARGAHTAN AYRILMADI
Suç tarihinde korgeneral olan ve darbe girişiminin ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilen Talu, Genelkurmay karargahında, usul olarak Genelkurmay Başkanı ve 2. Başkanı çıkmadan karargahı terk etmediklerini belirtti. Olay gecesi 20.30 sıralarında Genelkurmay Başkanı ve 2. Başkan karargahta olduğundan kendisinin de karargahta bulunduğunu ifade eden Talu, icra subayı Binbaşı Fatih Koç ve emir astsubayı Bayram Aydemir'in de o sırada görevde olduğunu söyledi.
"FETHULLAHÇI GRUP TARAFINDAN YAPILDIĞINI DEĞERLENDİRDİK"
Makamında Tuğgeneral Hayrettin Kaldırımcı ve askeri savcı Binbaşı Kurtuluş Kaya, Hakim Albay Mehmet Oğuz Akkuş'un olduğunu söyleyen Talu, emir astsubayına, "Yukarıda bir hareketlilik var, kapıyı içeriden kilitle, ışıkları söndür." dediğini ve televizyonu açtığını anlattı.
Talu, "Bir süre sonra Genelkurmay karargahının etrafından silah sesleri gelmeye başladı. Pencereden baktım, tankları ve atışlarını gördüm. Ayrıca karargahın üzerinden uçak ve helikopter sesleri geliyordu. Odamdaki diğer misafirlerle birlikte darbe girişiminin Fethullahçı grup tarafından yapıldığını değerlendirdik." dedi.
SABAH SAATLERİNDE HABER ALDI
Kaldırımcı, Akkuş ve Kaya'nın, gece 01.00 sıralarında Tuğgeneral Uğur Şahin'in makamına geçtiklerini bildiren Talu, emir astsubayının makamında kaldığını aktardı. İcra subayı Binbaşı Fatih Koç'un ise "alındığını" düşündüğünü anlatan Talu, ancak sabah 10.00 sıralarında, onun geceyi Genelkurmay Başkanlığı Harekat Merkezinde geçirdiğini öğrendiğini ifade etti.
Talu, telefonla 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep ve 3. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Serdar Savaş'ı da arayarak,"darbenin Genelkurmay ile ilgisinin olmadığını söylediğini" savundu.
"Darbeye açıkça tavır koyan 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'ı neden aramadığı" sorulan Talu, "Kendisini aradım, ancak telefonla ulaşamadım. Emir subayı ile görüşebildim. Emir subayı bana 'Ordu komutanı güvenli bir yerde' dedi"yanıtını verdi.
ODALARIN BASILDIĞINI NEDEN AÇIKLAMADINIZ?
Televizyondan olayları izlerken darbe girişimi olduğunu anladığını ve olayları, silahlı kuvvetlerin içine sızmış Fehtullahçı askerlerin yaptığını değerlendirdiğini anlatan Talu'ya, Orgeneral Dündar'ın olay gecesi televizyonlarda, darbenin silahlı kuvvetler hiyerarşisinde olmadığını açıkladığı anımsatılarak, "Darbe girişimi sırasında Genelkurmay karargahındaki en üst rütbeli subay olarak bulunmanıza ve Genelkurmay Başkanı ve 2. Başkanı'nın odalarının basıldığını bilmenize rağmen, odaların basıldığı bilgisini basınla neden paylaşmadınız?" diye soruldu.
Talu buna karşı, "Üzerimde silah ve emrimde askerim yok. Bu açıklamayı yaparsam, beni odamda etkisiz hale getirirler, diye bu açıklamayı yapmadım." ifadesini verdi.
"NEDEN MÜSAADE EDİLDİĞİNİ BİLMİYORUM"
İfade sırasında Talu'ya, "Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıklarında, darbecilerle birlikte hareket etmeyen üst rütbeli komutanların karargaha kabul edilmediği, karargahta bulunan üst rütbeli komutanların derdest edilerek kaçırıldığı" söylenerek,"Darbe gecesi Genelkurmay karargahında, kendisinden üst rütbeli Genelkurmay Başkanı ve 2. Başkanı olmasına rağmen, neden karargahta olduğu" soruldu.
Talu ise karargahta kalmasına neden müsaade edildiğini bilmediğini söyledi.
"HAREKAT MERKEZİNİ ARADIM, CEVAP GELMEDİ"
İcra subayı Binbaşı Fatih Koç'un, yetkisi olmamasına rağmen nasıl ertesi sabaha kadar Genelkurmay Başkanlığı Silahlı Kuvvetler Harekat Merkezinde bulunduğu sorulan Talu,"Harekat Merkezine nasıl girdiğini, orada neler yaptığını bilmiyorum. Orada kaldığım saatlerde Harekat Merkezini birkaç kez aradım, ancak telefonlarıma cevap verilmedi"iddiasında bulundu.
GÜLEN, NİFAK KAYNAĞIDIR
Fethullah Gülen'i basından tanıdığını ve onunla görüşmediğini söyleyen Talu, 2006-2009 yılları arasında Washington'a gittiğini, ancak Pensilvanya'ya gitmediğini kaydetti. Talu, "Fethullah Gülen, bana göre dış güçler tarafından idare edilen en büyük nifak kaynağıdır. Ben darbe faaliyetine katılmadım, suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.
Talu, odasından ertesi gün (cumartesi) 13.00 sıralarında çıktığını belirterek, gece boyunca yaptığı telefon görüşmeleri ve mesajlardan, olaylarda "Tuğgeneral Mehmet Partigöç ve Kurmay Albay Cemil Turan'ın imzasının olduğunu anlayınca Partigöç'e telefon açtığını ve "Neler oluyor?" diye sorduğunu" anlattı.
"SUÇSUZUM"
Talu, "Saat 11.00 sıralarında kendisine telefonda, 'Genelkurmay Başkanı ile görüştüm. Akıncılar'daki darbeye katılan personel, çatışmaya girmeksizin teslim olacakmış. Siz de teslim olun' dedim" ifadelerini kullanarak, "Daha sonra oraya sivil savcı ve komutanlık görevlileri geldi. Karargahtaki askerler teslim olduk. Ben darbeye katılmadım. Suçsuzum." diye konuştu.
"Fethullahçı değil, Fethullahçılarla mücadele eden birisi olduğu" iddiasında bulunan Talu, "Darbecilerin atama listesinde, Genelkurmay Personel Başkanı olarak görevinin devamına karar verildiğinin anlaşıldığının" hatırlatılması üzerine, "Bu atamada herhangi bir dahlim yoktur. Zaten mevcut görevi devam ettiriyorum" dedi.