Türkiye, İran ve Rusya; Suriye için yarın Ankara'da devlet başkanları düzeyinde masaya oturuyor. Rus ve İran destekli operasyonların yoğunlaştığı İdlib'deki son durum, zirvenin en sıcak gündem maddesi.
Suriye'de güvenli bölge oluşturulması için ABD'yle aradığı uzlaşmayı yakalayamayan Ankara'nın İdlib'den büyük göç dalgasına dönük endişesinin büyüdüğü bir dönemde Türkiye, Rusya ve İran; yarın Ankara'da bir kez daha devlet başkanları düzeyinde masaya oturuyor.
Suriye'deki siyasi krize çözüm için Astana toplantılarını başlatan üçlü olarak bilinen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Ankara buluşmasında en kritik ve sıcak gündem maddesi İdlib.
Çünkü; Rusya ve Türkiye'nin Suriye'de muhalifler ve rejim arasında silahtan arındırılmış bölge oluşturduğu İdlib'de Suriye ordusu; Rusya'dan hava, İran'dan da Şii milis gücü desteğiyle operasyonlarını yoğunlaştırmış durumda.
Ankara, İdlib'deki operasyonlardan kaçan yarım milyon Suriyelinin Türkiye sınırına doğru yöneldiğini tespit ederek Rusya, İran ve ABD'yi alarma geçirmiş olsa da, yürüttüğü diplomatik çabalardan herhangi bir sonuç alamamanın sıkıntısını yaşıyor. Türkiye'nin Rusya ve İran'la birlikte uzlaşarak, Suriye'de ateşkesi ve ihlalleri takip etmek için kurduğu gözlem noktaları tehdit altında.
Ağustosta İdlib'in güneyinde yer alan Han Şeyhun'dan Türkiye destekli muhaliflerin çekilmesiyle birlikte Türkiye'nin bölgedeki Morek gözlem noktası da Suriye ordusunca kuşatılmış durumda.
Operasyonlar ve çatışmaların sürmesine karşın gözlem noktalarını başka bir yere taşımamayı düşünen Ankara, İdlib kaynaklı büyük göç dalgasını Washington yönetimi destek vermese de, Suriye'de oluşturulacak bir güvenli bölgede karşılamanın hazırlıklarını yapıyor. Ankara bu noktada Rusya ve İran'dan operasyonlarını durdurmalarını bekliyor. Ancak Rusya İdlib'de Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) örgütüne karşı yürüttüğü operasyonlardan vazgeçmeyeceğini söylüyor.
Anayasa komisyonu beklentisi
Peki Ankara ne yapmayı planlıyor? Alman DW Türkçe'ye bilgi veren Türk Dışişleri yetkilileri, Türkiye destekli muhaliflerin İdlib'ten geri çekilmeye başlamasıyla birlikte, Esed rejiminin Afrin'e doğru yöneleceğine dikkat çekiyor ve siyasi çözüm için masaya oturulana kadar İdlib'te gözlem noktalarının korunacağını söylüyor.
Yani, Ankara için önemli olan; siyasi çözüm için somut bir adım atılması. Peki, böyle bir adıma dönük herhangi bir işaret var mı? Dışişleri yetkilileri, HTŞ'nin kontrolü altında olan İdlib'de Türkiye destekli muhaliflerin de hakimiyetinin güçlendirileceğini belirtirken, anayasa yazım komitesinin de oluşturulmasına dönük son hazırlıkların yapıldığını söylüyor. Yaşanan uzlaşmazlıklara karşın komitenin Ankara'da duyurulması için taraflar son hazırlıklarını yapıyor.
Anayasa komitesinin oluşturulması aşamasında üç isim üzerinde anlaşma sağlanamamıştı.
Rusya'nın komite listesinde olmasını istediği üç isme Türkiye karşı çıktığından uzlaşma gecikiyor. Rusya'nın, PKK'nın Suriye'deki kolu olarak görülen PYD ile bağlantılı üç ismi listeye aldığından yakınan Türkiye'nin itirazlarını Rus yönetiminin kabul ettiği bilgisi Ankara'ya ulaşmış durumda. Ancak Türkiye ile Rusya'nın tam olarak nasıl bir formül ürettikleri Ankara'daki zirvede daha açıkça görülebilecek.