Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.
Sanıklardan eski Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in koruma ekibinde yer alan Kıdemli Üstçavuş Uğur Kent, iddianamede üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, FETÖ ile hiçbir bağlantısı olmadığını savundu.
İddianamede, 15 Temmuz 2016 gecesi Genelkurmay Karargahı'na giren darbe girişiminde yer alan Özel Kuvvetler Komutanlığı görevlilerinin eski Genelkurmay 2. Başkanı Güler'in darbedilip kaçırılması sırasında herhangi bir müdahalede bulunmadığı belirtilen Kent, darbe girişimi sırasında karargaha hiç girmediğini öne sürdü.
Güler'in darbedilmesi ya da derdest edilmesi gibi bir bilgi gelmediğini ifade eden Kent, Güler'in güvenli bir yere götürüldüğünü öğrendiğinde Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın da karargahta olduğunu görünce herhangi bir şüpheye kapılmadığını savundu.
Tanık olduğu bütün her şeyi samimiyetle anlattığını öne süren Kent, "Genelkurmay 2. Başkanının derdest edilmesi ile ilgili kimse beni bilgilendirmedi. Amirlerimizle sık sık irtibata geçmeye çalıştık ve her şeyin normal olduğu bilgisini aldık. Komutanlarımız bile o gece yaşananların tatbikat olduğunu zannederken bizim de tatbikat olarak değerlendirmemiz çok normaldir.” ifadelerini kullandı.
Gözaltına alındıktan sonra evinde yapılan aramada suç unsuru herhangi bir şeye rastlanmadığını iddia eden Kent, şunları kaydetti:
“İddianamede lehime tanık ifadesi olmasına rağmen aleyhime hiç beyan bulunmamaktadır. Kaçma şüphemin düşünülmesi doğru değildir. Darbe girişiminden sonra birçok şüphelinin aileleriyle beraber başka ülkelere kaçma teşebbüsü olduğunu duyduk. Olaydan 2 gün sonra Yunanistan'da bulunan eşimi aradım ve çocuklarımla birlikte ülkeye dönmelerini istedim. 17 Temmuz günü Türkiye'ye döndüler. Sonuç olarak ülkemizin onurunu zedeleyen, bu hain darbe girişimini planlayan, organize eden herkesten şikayetçiyim. Önce tahliyemi, sonra beraatımı talep ediyorum.”
"GÜLEN'DEN ŞİKAYETÇİ MİSİNİZ?" SORUSUNA DURAKSAYIP CEVAP VERMEDİ
Kent'in savunmasının ardından çapraz sorguya geçildi.
Müşteki avukatlarından Ahmet Ahi'nin, darbe girişimine karışan herkesten şikayetçi olduğunu söylediğini hatırlatarak, "Darbe girişiminin bir numaralı sanığı Fetullah Gülen'den de şikayetçi misiniz?" diye sorması üzerine Kent, duraksayıp cevap vermedi.
Bunun üzerine gazi ve şehit yakınlarının oturduğu bölümden sanığa "Neden duraksıyorsun kitapsız?" diye tepki gösterildi.
Avukat Ahi'nin, sanıkların geneline seslenerek tekrar "Siz kendinizi gizlemek için Allah ve Peygamberi bile inkar edebiliyorsunuz ama Fetullah Gülen hakkında olumsuz bir şey söylemiyorsunuz. Fetullah Gülen aleyhinde neden konuşmuyorsunuz?" diye sorusunu tekrarladı.
Sanıkların da buna tepki vermesi üzerine, gazi ve şehit yakınları da sözlü karşılık verdi.
Yaşanan gerginlik üzerine mahkeme başkanı bazı sanıkların salonun alt katına indirilmesini isteyerek duruşmaya 15 dakika ara verdi.
Kent, bir avukatın sorusu üzerine Zekai Aksakallı'nın, Abdurrahim Aksoy, Mehmet Partigöç ve Vahit Güllü'nün öldürülmesini istediğini söyledi.
SAVCI MÜTALAASINI VERDİ
Sanıkların savunmasının ardından duruşma savcısı Aytekin Cenikli, mütalaasını verdi.
Savcı Aytekin Cenikli, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de olduğu firari sanıkların yakalama kararının infazının beklenilmesi, sanık Ali Emre Eral'ın beyanlarında "cemaat abisi" dediği kişiler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, sanık Fatih Kavun'un avukatı hakkında iddianameyi hazırlayan savcılara "hakaretamiz cümleler kullandığı" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmasına, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin ise devamına karar verilmesini istedi.
Ayrıca Cenikli, başka davalardan tutuklu sanıklar Akın Öztürk, Ali Yazıcı, Ömer Faruk Harmancık, Kubilay Selçuk, Hakan Evrim, Özkan Aydoğdu, Gökhan Şahin Sönmezateş, Ünsal Coşkun, Ali Osman Gürcan, Ahmet Özçetin, Ahmet Bican Kırker, Bilal Akyüz, Erhan Caha, Ertuğrul Terzi, Halil Gül, Mehmet Şahin, Muhsin Kutsi Barış, Murat Aygün, Murat Koçyiğit, Mustafa Barış Avıalan, Muzaffer Düzenli, Osman Ünlü ve Savaş Kabaklı'nın bu dosyadan da tutuklanması talebinde bulundu.
Duruşmaya karar için ara verildi.