Hakan Ural neden konuşmasın?
Günlerdir, Kanal D'deki bir sabah programda yorumculuk yapın Hakan Ural'ın Montrö yorumu konuşuluyor.
"Benim oyum çobanla bir mi" şeklindeki "monarşik" çıkışıyla muhalefetin ideolojik önderliği mertebesine yükselen Aysun Kayacı da kendisine tepki göstermiş.
Sloganını "Benim oyum Hakan Ural'la bir mi" şeklinde revize etmiş.
Her gece ekranlarda kara deliklerden ramazan ayına, tıptan eğitime kadar her konuda görüş beyan eden Fatih Altaylı da Ural'a "zır ötesi cahil" demiş. "Söylediği 10 şeyin 9'u yalan, 1'i de yanlış" diye eklemiş. Ama hataların neler olduğunu anlatmamış.
Hatta aşırı yorumun dibine vurup, "Montrö hakkında konuşmak manken Hakan Ural'a serbest, emekli generallere yasak" diyen bile var...
Hakan Ural'ın konuşmasını dinledim.
Evet, tartışılacak, itiraz edilecek tezleri olabilir. Tıpkı tüm TV programlarında, köşe yazılarında olduğu gibi...
Gazetecilerin, evdeki kitaplığının önünden yayınlara bağlanan "konunun uzmanlarının" her söylediği tartışmasız doğrular mı?
Her gece tartışma programlarında yalanlanmış yalanları tekrar eden tipleri izlemiyor muyuz?
Ayrıca Ural'ın tartışmayı başlatan emekli generaller gibi Montrö'yü "bahane" olarak kullanmadığı, kendine mesele ettiği de açık.
Görüşleri değil sahiplerini çürütmeye çalışarak adam olunamayacağını anlamadılar gitti.