TİMETURK | HABER MERKEZİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Ekim ayında katıldığı 9'uncu Avrasya İslam Şurası'nda yaptığı konuşmada Haydar El Ibadi'nin Başika'yla ilgili tehditlerine şu cevabı vermişti:
"Sen benim muhatabım, seviyemde değilsin. Irak'tan senin bağırman, çağırman bizim için önemli değil. Biz bildiğimizi okuyacağız, bunu böyle bilesin. Kim bu Irak'ın başbakanı? Önce haddini bil."
İsmail Yaşa'nın 9 Ocak tarihli yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
"GERGİNLİK DÜŞMEDİ"
Ekim'den bu yana ne oldu da gerginlik sona erdi? Öncelikle sorunların çözüldüğü ve gerginliğin sona erdiğini söylemek için henüz çok erken. “Gerginliğin seviyesi düşürüldü ve Yıldırım'ın ziyaretine zemin hazırlandı” diyebiliriz.
PEKİ NE OLDU DA SULAR DURULUYOR?
Türkiye, Rusya ve İran Moskova'da Suriye'de çözüme yönelik ortak bir deklarasyonu kabul etti. Bağdat, Ankara'nın dengeleri değiştiren bu adımını ve kartların yeniden karıldığını gördü. Irak Dışişleri Bakanı İbrahim El Caferi, Bağdat'ın da üç ülkeye ve Astana'da yapılacak görüşmelere katılmak istediğini açıkladı. Fakat böyle bir şeyin Türkiye'ye tehditler savururken gerçekleşmeyeceğini Iraklı yetkililer de biliyor.
IRAK'IN DHALİ İRAN'IN ELİNİ GÜÇLENDİRİR
Bu arada şayet Türkiye, Rusya ve İran üçlüsüne Irak da eklenirse bunun Ankara ve Moskova'ya karşı Tahran'ın elini güçlendireceğini de not edelim.
İBADİ NE DEMİŞTİ?
Haydar El Ibadi de ziyaretten hemen önce yaptığı açıklamada, "PKK'nın Irak topraklarını kullanıp Türkiye'ye saldırılarda bulunmasını kabul etmeyiz. Anayasamız da buna izin vermiyor" demişti.
MAAŞ KONUSU
PKK'lı teröristlere maaş ödeyen Haydar El Ibadi'nin terör örgütüyle mücadele konusunda verdiği söze ne kadar güvenebiliriz? PKK'yı yuvalandığı Irak topraklarından çıkarmaya Bağdat'ın gücü yeter mi?
"YAPAMADIK" DERLERSE...
Bu soruların cevabını pek olumlu değil. Fakat en azından Türkiye'nin elinde Irak'a “Söz verdiniz, sözünüzü yerinize getirin” deme imkânı var. Şayet Irak “Gücüm yetmiyor” derse o zaman da uluslararası toplum önünde bir daha “egemenlik” yaygarası yapamaz.
BAŞİKA MERKEZLİ TÜRKİYE - IRAK İLİŞKİSİ
Türkiye 2015 aralık ayında, Peşmerge'yi eğittiği Başika kampına ek asker gönderdi. Bağdat da buna itiraz etti. Bunun üzerine Türk askerinin bir kısmı Duhok'taki Bamerni kampına kaydırıldı. Bir kısmı Türkiye'ye geri döndü. Bir kısmı da Başika'da kaldı. Ama Bağdat bu kez “Irak'taki tüm askerlerinizi çekin” dedi ve ABD bu krizde Bağdat'ın yanında durdu. Geride bıraktığımız haftasonu Irak'a bir ziyaret gerçekleştiren Başbakan Bianli Yıldırım'ın bir numaralı gündem maddesi Başika idi. Yıldırım, "Irak'ın egemenliği bizim için çok önemlidir, egemenliğine zarar verecek hiçbir girişime, hiçbir harekete rıza göstermeyiz, içinde olmayız. Irak'ın bütünlüğü de aynı şekilde bizim için önemlidir, bunun bilinmesini isteriz" ifadelerini kullandı. Türk askerinin Başika'dan çekilmesi yönündeki talebini bir kez daha ileten İbadi de, "Başika konusunda imzalanan sonuç bildirgesinde Türk askerlerinin topraklarımızdan çekilmesi talebimizi ilettik. Türk tarafı, Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı göstereceğini vurguladı" dedi.
Görüşmeler sonunda kampın, Irak kampı sayılmasına ve Türkinin kendi topraklarına Irak'tan gelen IŞİD ve PKK tehditlerini bertaraf edilinceye dek, Başika'da kalmasına karar verildi.
Ancak tatlıya bağlandığı düşünülen Başika kampı konusunda dün Irak Başbakanı Haydar İbadi'den açıklama geldi. Devlet televizyonuna konuşan Başbakan, Türk birliklerinin Irak'ın kuzeyindeki Başika kampından çekilmemesi halinde kuzey komşusu Türkiye'yle ilişkilerde tek bir ileri adım atılmayacağını söyledi.
(HABERLERE GİTMEK İÇİN FOTOĞRAFLARA TIKLAYINIZ)