Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin anayasada değişiklik yapılmasını öngören kanunun Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından milletvekillerinin dosyalarının incelenmesi sürüyor.
Bu kapsamda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca Beştaş hakkında hazırlanan 66 sayfalık iddianame, 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, Anayasa'nın 83. maddesi uyarınca Beştaş'ın eylemlerine ilişkin yasama dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle 2 fezlekenin TBMM'ye sunulmak üzere Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne "Yasama Dokunulmazlığının" kaldırılması talebiyle gönderildiği hatırlatıldı.
6718 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen geçici 20. madde gereğince Beştaş'ın fezlekelerde yer alan eylemlerine ilişkin dokunulmazlığının kaldırıldığı ifade edilen iddianamede, soruşturma dosyalarının Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü vasıtasıyla gereğinin takdir ve ifası bakımından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anımsatıldı.
"6-8 EKİM OLAYLARI ÖNCESİNDE YAPILAN ÇAĞRIYA İŞTİRAK ETTİ"
İddianamede, 6-8 Ekim 2014 tarihindeki olaylar öncesi HDP Genel Merkezinin twitter sosyal paylaşım sitesinden, "Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK'dan halklarımıza acil çağrı, Kobani'de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarının ve AKP iktidarının Kobani'ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz." şeklinde paylaşılan mesaja yer verildi.
Çağrı sonrası 6-8 Ekim'deki sokak olaylarında çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiği ve yaralandığı, çok sayıda kamu ve özel bina ile araçların zarar gördüğü hatırlatılan iddianamede, Beştaş'ın çağrının yapıldığı HDP Merkez Yürütme Kurulu üyeleri arasında yer aldığı aktarıldı.
İddianamede, böyle bir çağrının sonuçlarının ne olacağının yıllardır yaşanan olaylar ışığında HDP yetkilileri tarafından bilindiği, çağrı ile bu sonuçların meydana gelmesinin açıkça amaçlandığı, teşvik edildiği ve kasıtlı olarak yapıldığı vurgulandı.
Diyarbakır'da 13 Eylül 2015'te terör örgütünün çağrısı doğrultusunda Beştaş'ın da bulunduğu grubun, sokağa çıkma yasağı bulunan Sur ilçesine girmeye çalıştığı belirtilen iddianamede, emniyet görevlilerince toplanan kalabalığa, "dağılın" ihtarında bulunulmasına rağmen grubun dağılmadığı belirtilen iddianamede, bu suretle Beştaş'ın, "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" ve dağılın ihtarına rağmen dağılmayan ve şiddet kullanan grup içerisinde yer almak suretiyle üzerine atılı, "2911 sayılı yasaya muhalefet etmek" suçlarını işlediğinin anlaşıldığı yer aldı.
Beştaş hakkında savunmasının alınmasına yönelik olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca çağrı kağıdı düzenlenerek TBMM'ye tebligat gönderildiği bildirilen iddianamede, şüphelinin ifade vermeye gitmediği ve gözaltına alındıktan sonraki ifadesinde de suçlamaları kabul etmediği belirtildi.
Beştaş hakkında hukuki tahlilin de yapıldığı ifade edilen iddianamede, Beştaş'ın söylem ve eylemlerinin, bulunmuş olduğu konum, toplumun geniş halk kitlelerini PKK terör örgütünün emir ve talimatları doğrultusunda yönlendirme kabiliyeti göz önüne alınarak, bir bütün olarak silahlı terör örgütü üyeliği şeklinde nitelendirildiği kaydedildi.
İSTENİLEN CEZA
İddianamede, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak", 6-8 Ekim olaylarında "suç işlemeye tahrik" ve "2911 Sayılı Yasaya Muhalefet" suçlarından 8,5 yıldan 23 yıla kadar hapis ve mahkumiyeti halinde Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmesi isteniyor.