Beştaş, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın "Anayasa Mahkemesi, Kanun Hükmünde Kararnameleri denetleme yetkisine sahip değildir" dediğini belirterek, görüşünü dünyaya ilan ettiğini, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'ün de "OHAL ve KHK'ların amacı demokrasiyi korumak" şeklindeki açıklamasıyla, "ihsas-ı rey"de bulunduğunu savundu.

Beştaş, "En üst iki yargı kurumundan söz ediyorum. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay. İkisi de KHK'ları denetleme yetkisi olmadığını ilan etmiş oldu. AİHM de 'iç hukuk yollarının tüketilmesi' şartını öne sürüyor. AİHM'e seslenmek istiyorum, Türkiye'de iç hukuk diye bir mekanizma artık yok, öldü" diye konuştu.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevlerinden uzaklaştırılan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın açlık grevine başladıklarını anımsatan Beştaş, şunları söyledi:

"Başbakan, bugün haberlere yansıdığı kadarıyla Kılıçdaroğlu'na şöyle bir cevap vermiş, 'Bunlar cezaevinde mi?' Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Dışarıda, yanı başında Meclise 10 dakika mesafede olan bir yerde insanlar bedenlerini ölüme yatırmışlar, bu yola başvurmak zorunda bırakılmışlar ama bu ülkenin Başbakanı ve Hükümet yetkilileri bundan bir haber."

Beştaş, KHK'lar ile ihraç edildikleri için intihar ettikleri öne sürülen kişilere ilişkin bir listeyi gazetecilere gösterdi.

TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon'un dün Hakim Savcılar Kuruluna (HSK) seçilecek 7 üyenin üç katı adayı belirlediğini anlatan Beştaş, seçim sırasında basın mensuplarının dışarı çıkarıldığını iddia etti.

Beştaş, "Türkiye'nin, basının bile gözünden kaçırılan seçimlerle HSK kurulacak ve biz buna 'bağımsız, tarafsız yargı' diyeceğiz. Bu komediye taraf değiliz" değerlendirmesini yaptı.