Hepsi sıraya dizildi... Böyle yarışma görülmedi
Denizli'nin Çal ilçesinde, UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan 845 yıllık geçmişe sahip Sudan Koyun Geçirme Yarışması, 51 çobanın katılımıyla başladı.

Oluşturma Tarihi: 2018-08-26 18:43:10

Güncelleme Tarihi: 2018-08-26 18:43:10

Aşağıseyit Mahallesi Köprübaşı mevkisinde Büyük Menderes Nehri  kenarında gün doğumunda başlayan yarışmada çobanlar, koyun sürülerini yürüterek  "Yörük göçü"nü canlandırdı.

Çivril, Çal ve Baklan ilçelerinden 51 çoban, "elci" adı verilen baş  koyunlarla katıldıkları etkinlikte sürülerini nehirden geçirmek için  birbirleriyle kıyasıya yarıştı.

Çobanlar, yarışma alanında sürünün önünden ıslık çalıp suya atlayarak  "elci" koyununun da kendisini takip etmesini sağlamaya çalıştı. Koyununun nehre  girmesi için seyircilerinde desteğini alan çobanlar karşı kıyıya ulaşmak için ter  döktü.

Bazı çobanlar, suya atlayarak karşıya geçen koyunlarının boynuna  sarılarak öptü. Yarışmada yaşı küçük çobanların koyunlarını sudan geçirme çabası büyük  beğeni topladı.

Renkli görüntülere sahne olan yarışmada bazı çobanlar koyunlarının  üzerine ay yıldız figürü boyadı. Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan AA muhabirine yaptığı açıklamada 8  asırdır yapılan geleneği yaşattıkları için mutlu olduklarını belirterek "Bu yıl  İç Anadolu'dan geniş katılım var. Bu geleneğimizin tüm dünyaya yayılması için  çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biz burada hayvan sevgimizi herkese göstermek  istiyoruz." dedi.

Yarışmaya Çivril ilçesinin Karayahşiler Mahallesi'nden katılan Yunus  Çelik, bir kez üçüncülük elde ettiği yarışmada şampiyon olabilmek için yeniden  katıldığını anlattı. Yarışmanının 11 yaşındaki çobanı Batuhan Çelik ise babasından gördüğü  bu geleneği devam ettirmek için sudan koyun geçirmeye geldiğini söyledi.

Baklan ilçesinden gelen Orhan Güngör de eski gelenekleri yaşatmak  istediğini ve her yıl katılımın artmasının sevindirici olduğunu ifade etti. Yarışmada ön eleme turundan sonra finalde dereceye girenlere çeşitli  ödüller verilecek.

SUDAN KOYUN GEÇİRME GELENEĞİ

Yarışmaya esin verdiğine inanılan Yörük efsanesine göre, Karakoyunlu  aşiretinden bir çoban, Çal yöresine yerleşerek Oğuz beylerinden biri için  çalışmaya başlar. Çoban ile beyin kızı birbirlerine aşık olur. Yörede çok sevilen  çoban, beyden kızını ister. Ancak kızını vermek istemeyen bey, çobana  gerçekleştirilmesinin imkansız olduğunu düşündüğü bir görev verir.

Bey, çobana kızıyla evlenebilmesi için 'Koyunlara 3 gün boyunca tuz  yedireceksin ve Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıya geçireceksin' der.  Bu şartı kabul eden çoban, denildiği gibi koyunları su içirmeden karşıya  geçirir. Çobanın istenileni başarmasına karşın bey, yine de kızını kendisine  vermez. Kızının aşkından hastalanıp ölmesi üzerine bey tarafından kovulan çoban,  ömrünü kaval çalarak dağlarda geçirir. Yöre halkı, bu aşktan etkilenerek her yıl  sudan koyun geçirme yarışması düzenliyor.  Hayvana sevgisini ortaya koyan yarışma, çobanlık konusunda dünyadaki  ender organizasyonlar arasında gösteriliyor.