Yazısında Biden'ı destekleyenlerin Türkiye'deki yönetimi devirmek için her şeyi yapabileceklerini vurgulayan Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç, “Trump nasıl devrildiyse Erdoğan da öyle devrilecekmiş. Oldu olacak oturdukları yerden Putin'i de devirsinler de rahat etsinler” ifadelerini kullandı.
Ardıç'ın yazısının tamamı:
Her türlü namussuzluğa hazırlanın
Çok sevindiler, neredeyse zil takıp oynayacaklar.
Biden'ın kazanması bir "domino etkisi" yaratacakmış, Trump nasıl devrildiyse Erdoğan da öyle devrilecekmiş. Oldu olacak oturdukları yerden Putin'i de devirsinler de rahat etsinler.
Kimler mi? Bizim "solcu Amerikancılar"...
"Aynı şekilde" devrilse, yani seçimle, buna kimse ağzını açmaz.
Ama, Canan Kaftancıoğlu'nun deyimiyle "başka bir şekilde" devirmeye kalkarlarsa...
Biden elbette Türk yönetimine her türlü kamışı atmayı deneyecektir.
Bakalım bu, ileri sürdüğü gibi "masum" bir düzeyde mi kalır, yani muhalefete manevi destek falan... Para mara da gönderir mi?
Yoksa başka yollar mı denenir?
İlk akla gelen darbedir tabii.
Artık çok zor. Ama gene de kalkışabilirler.
Amerika'nın çok aklı başında ve pırıl pırıl demokrat insanlar tarafından yönetildiğini hiçkimse, en azgın Amerikancı bile söyleyemiyor.
İkinci yol, yurt dışına kaçmış FETÖ üyelerinin "azdırılması" ve üzerimize sürülmesi. İçeride "uyuyan" FETÖ mensuplarının canlandırılması.
Diğer bir yol, yetmişli yıllarda olduğu gibi Türkiye'nin içinin karıştırılmasıdır.
Sağ-sol kavgası yaratmak artık "fizibl" değildir, ama Alevi-Sünni ve Türk-Kürt çatışması çıkarmak kolay kolay vazgeçmeyecekleri "hazırlop" bir namussuzluktur.
Bu arada içimizdeki Amerikan ajanları da canlanacaklar... Kim olduklarını herkes biliyor.
Gene de, "suikast" çok daha kolay ve klasik bir yoldur.
Suikast ya da suikastlar dizisi...
Vietnam savaşını sürdürebilmek için kendi başkanını bile öldürmekten çekinmemiş Amerikan derin devleti bizim burada kimleri öldürmez ki...
***
Kimileri de Biden'ın başının taç giyince akıllanacağını, ilişkileri ılımlı götüreceğini söylüyorlar. Görünürde elbette öyle yapacaktır.
Lakin, Türkiye "geldiği yere dönmeden" yani eski uysal, boyun eğmiş kimliğine razı olmadan içi rahat etmez.
Türkiye Suriye ve Libya'dan çekilmeden, bir Kürt devletinin kurulmasını kabul etmeden, hatta hatta Azeri- Ermeni savaşında bile "mıhsıçtı" bir politika çizgisine dönmeden, Biden rahat durmaz.
İsterseniz buna Kıbrıs'ı da katınız.
***
Önümüzdeki dönem bir "turnusol kağıdı" olacaktır.
Aramızda kimler Mustafa Kemal Atatürk'ün "istiklal-i tam" çizgisindeler, kimler işbirlikçi, kimler mandacı, kimler teslimiyetçi, göreceğiz.
En mide bulandırıcı yanı da, Kemalist geçinenlerin Amerikan postalı yalamaları olacaktır.
Hatta olmuştur bile.