Bütün dünyada aşılar karşısında haklı ve doğal şüphelerini dile getiren insanlar "aşı karşıtı" diye kategorize ediyorlar.
Henüz sonuçları anlaşılamamış korona aşılarını, denenmiş, çalıştıkları görülmüş çiçek ve kuduz aşılarıyla kıyaslayıp "Köpek ısırınca aşı olmuyor musunuz, bilim düşmanı mısınız" diye soruyorlar...
Her gün, düz dünyacıların dahi itibar etmediği "çip takıyorlar" geyiklerini ısrarla gündemde tutuyorlar.
Amaç, ikna olmak için bilimsel makalelere, bağımsız bilim adamlarının, hekimlerinin açıklamalarına dayanarak aklındaki sorularını dile getiren bireyleri bu yaftalarla sindirmek... Suskunluk sarmalını derinleştirmek.
Böyle olmaz...
DSÖ söylüyor, bilim kurulları öneriyor, küresel ana akım medya destekliyor, Şirin Payzın bu kez Sağlık Bakanını alkışlıyor, Cem Yılmaz aşı zorunlu olsun diyor diye insanların kendi bedensel bütünlükleriyle ilgili soru sormasını engelleyemezsiniz...
Güvenilirliği FDA tarafından bile yetersiz bulunup yerlerine yenisi önerilen PCR testlerini, ağırlıklı olarak aşı olmayanlara zorunlu tutup daha sonra da "aşısızlar koronaya yakalanıyor, yayıyor" tezine vatandaşı inandırmazsınız...
Yalnızca yaptıranı koruduğu iddia edilen aşıları, "başkalarının hayatını tehlikeye atmamak için bir vatandaşlık görevi" gibi ajitasyonlarla dayatamazsınız...
"Yaptırmazsanız sonbaharda sizi yeniden eve kapatırız” gibi tehditlerle de "rıza üretmezsiniz."
Çünkü bu bir inat değil. İnsan kendi sağlığıyla ilgili bir konuda bilime kafa tutar mı?
Tek yapmanız gereken, Twitter'de bir vatandaşın sorduğu "Aşılar etki göstermek için herkesin aşılanmasını mı bekliyor" türünden basit sorulara bilimsel cevaplar vermek.
Çok mu zor?