'Hiçbir darbe dış güçlerin etkisi olmadan gerçekleşmez'
Kocaeli'de gerçekleştirilen Kartepe Zirvesi'nde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, 'Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir darbe dış güçlerin etkisi olmadan gerçekleşmez. Sadece Türkiye'de değil tüm darbelerde iç odakların yanı sıra dışarıdaki pis ellerin de etkisi vardır' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-10-26 13:16:08

Güncelleme Tarihi: 2017-10-26 13:16:08


Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği, bu yıl ilki düzenlenen 'Kartepe Zirvesi' sempozyumu Kartepe Green Park Otel'de başladı. Onursal Başkanlığını Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un yaptığı Kartepe Zirvesi; Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, Kocaeli, İstanbul, Sakarya, Yıldırım Beyazıt ve Uluslararası Saraybosna Üniversiteleri ve medya kuruluşlarının koordinatörlüğü tarafından gerçekleştiriliyor. Sempozyuma Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Büyükelçi İbrahim Kalın, AB Genişlemeden Sorumlu Eski Komiseri Gunter Verheugen, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon Başkanı ve Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, TBMM Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü Doç. Dr. Ali Osman Öztürk, Bosna Hersek Federasyonu Parlamentosu Temsilciler Meclisi Başkanı Edin Music, KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı Prof. Dr. Ata Atun katıldı. Sempozyumun açılışında Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Genel Sekreteri İlhan Bayram, KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, G. Antep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ile siyasi partilerin il başkanları da hazır bulundu.

Sempozyumun Onursal Başkanlığını üstlenen Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Kurtulmuş, "Bu güzel zirvede sizinle olmaktan onur duyuyorum. Arkadaşlarımız projeyi bana anlattıklarını büyük bir heyecan duyacağımı kendileriyle paylaştım. Türkiye'nin Davos'u gibi, iddialı bir çıkışla başlıyor. İnşallah Davos'u da geçip dünya çapında önemli bir etkinlik haline gelir. Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Esas mesele halkların, milletlerin dediği mi olacak, yoksa güç odakların dediği mi olacak? Demokrasi mücadelesi, iradenin insanlık tarihi boyunca bir avuç azınlığın değil halkın elinde olmasıdır, demokrasi budur. Demokrasi mücadelesi bütün insanlığı, bütün halkları kavramıştır. Yegane söz sahibi millettir' dedi.

Bakan Kurtulmuş sözlerini, "Demokrasiyle ekonomi arasında da çok yakın bir ilişki vardır. Darbelerin görüldüğü ülkelerin az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler olduğuna bakılınca darbelerin ülkelerin gelişmesine engel olduğu görülmektedir. Ekonominin ve demokrasinin gelişmesi eş zamanlıdır. O ülkeyi sömürmek isteyen dış güçler darbe mekanizmasını devreye sokuyorlar. Gelişen ekonominin büyük kitleler tarafından paylaşılmasının önüne geçmek için bir takım azınlıklar darbe mekanizmasını devreye sokmuşlardır. Türkiye'de demokrasi tarihini, darbeler tarihi olarak ele almak da mümkündür. Osmanlı'da Babıali baskınıyla başlayan süreç, Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir" şeklinde sürdürdü.

"SİYASİ YASAKLAR, DARBE TARİHİNİN BİR PARÇASIDIR"

Türkiye'nin önündeki en temel meselenin demokrasiyle yoluna devam etmek, hiçbir şekilde darbe sürecinin yaşanmayacağı bir mekanizmayı geliştirmek olduğuna değinen Bakan Kurtulmuş, "Millete güvenen siyasi hareketler hayatları boyunca demokrasinin gelişmesi için mücadele vermişlerdir. Millete güvendiğiniz zaman sistem işleyecektir. Milletten olanlarla milletin iradesine karşı olanlar arasında mücadele devam etmiştir. İktidardaki AK Parti de 15 yıldır milletin iradesinden yana olmuştur. Türkiye'deki siyasi yasaklar da darbeler tarihinin bir parçasıdır. 68 siyasi parti kapatılmış, siyaset adamları yasaklı hale getirilmiştir. Darbelerle parlamentolar kapatılmış, siyasi iktidarlar değiştirilmiştir. Milleti adına siyaset yapan ve bedel ödeyenler, daha da bedel ödemeyi göze akarak yoluna devam etmektedir" açıklamasını yaptı.

Bakan Kurtulmuş, "2014'teki Cumhurbaşkanlığı seçimi kararın kayıtsız şartsız millete olmasına dair önemli bir milattır. 2016 yılındaki referandum ve 15 Temmuz darbe teşebbüsüne karşı milletimizin direnişi halkımızın iradesinin dünyaya ilanıydı. Dünyada en sağlam demokrasi mücadelesi vermiş milletlerden birisiyiz. 15-16 Temmuz'daki milletimizin direnişi dünya demokrasi tarihinde halkımıza ayrıcalık tanımıştır. 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Bu mücadeleye katılan herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Bu millet-devlet kaynaşmasının çok önemli bir örneğidir. Devlet-millet kaynaşmasının en somut göstergesi Sayın Cumhurbaşkanımızın televizyon yayınında milletimizi meydanlara davet etmesi, milletin de Başkomutanın bu çağrısına uyarak meydanları doldurması, milletin devletle bütünleşmesinin en büyük göstergesidir" şeklinde konuştu.

"DEVLET KİMSENİN BABASININ MALI DEĞİLDİR"

İki temel vazifelerinin olduğunu kaydeden Bakan Kurtulmuş, "İlki ihanet çetesinden hesap sormaktır. Hesabı millet adına almak, bu çetecilerden hesap sormaktır, hedefimiz ise demokrasiyi tam manasıyla güçlenmiş bir yapıya kavuşturmaktır. Bir daha darbelerle karşılaşmamak için 5 önemli huşu vardır. Birincisi bu kadar bedel ödemiş bir millet olarak demokrasi kültürünün tam olarak yerleştiğini söyleyemeyiz. İlgili tüm kurum, kişi ve kuruluşlar bunun için özel bir gayret sarf etmelidir. Demokrasi eşitler arasında bir yarıştır. Söz de karar da milletindir. İktidara gelenlerin iktidardan gitmelerinin tek yolu sandıktır. İkincisi yönetim erkinin sadece ve sadece sivillerin elinde olmasıdır. Seçilmemiş insanların sivil veya asker olsunlar, seçilmiş sivil iradenin yerini almaları asla kabul edilemez. Üçüncüsü ise TSK'nın sivil yönetimle olan ilişkilerinin düzenlenmesi Türkiye için büyük bir kazanım olmuştur. Asker, sivil otoritenin emrinde Türkiye'nin savunmasını sağlayacak. Dördüncü olarak devletin ele geçirilmesi mümkün olan bir mekanizma olmaktan çıkarılmasıdır. FETÖ darbe teşebbüsü hepimizin gözünü açmalıdır. Birtakım gruplar devleti ele geçirmeye çalışmaktadır. Bu nedenle nice darbe teşebbüsleri ortaya çıkmıştır. FETÖ bunların içinde en sonuncusudur ancak yıllar içinde devletin içinde en fazla yapılanma sağlayanıdır. Devlet kimsenin babasının malı değildir. Devlet milleti yöneten bir mekanizmadır. Devletin; liyakat, ehliyet ve millete sadakatle güçlendirilmesi gerekmektedir. Sadakati sadece millete olan yöneticilerin önü açılmalı, milletin adamları iktidara gelmelidir. Sonuncu olarak Türkiye'de ve yurt dışında tüm darbelerin arkasında; millet çoğunluğunun yönetimin dışında tutulması, ekonomiden gereken payı alamaması yatmaktadır. Önümüzde çok önemli bir çalışma dönemi var. FETÖ'den kurtulduk deyip bir köşede oturamayız. Bir daha darbe olmayacak bir toplum haline gelmek mecburiyetindeyiz. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir darbe dış güçlerin etkisi olmadan gerçekleşmez. Sadece Türkiye'de değil tüm darbelerde iç odakların yanı sıra dışarıdaki pis ellerin de etkisi vardır. Hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım milli bağımsızlığımızı önemseyerek dış güçlerden etkilenmeyecek bir yapıyı tesisi etmeliyiz' sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu, "Sizleri Kocaeli'de misafir etmekten büyük mutluluk duyuyorum. Zirvemizin tüm insanlık için hayırlı ve verimli olmasını diliyorum. Kocaeli'nin yolları, insanları, medeniyetleri birleştiren konumu Kartepe Zirvesi'ne de hayat vermiştir. Zirvemizin temel amacı; insanlığın sosyal ve siyasal problemlerine karşı çözüm önerileri geliştirmektir. Yeryüzünde savaş, şiddet, ırkçılık, Müslüman düşmanlığı, zorunlu göçler, açlık, yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği ve benzer krizler tırmanmaya devam ediyor. PKK, PYD, DAEŞ, FETÖ gibi taşeron terör örgütleri nedeniyle dünyanın hiç bir yeri güvenli değil. Maalesef dünya düzeni içinde yaşadığımız ateşe sürekli odun taşıyor. Çözümün değil, sorunun bir parçası olarak çalışıyor" dedi.

Dünyanın insanlık tarihi boyunca yaşanmış bütün kötülüklerin daha fazlasına şahit olduğuna dikkat çeken Başkan Karaosmanoğlu, "Küresel bir buhran yaşıyoruz. Dünya uçurumun eşiğindedir. İnsanlık: daha adaletli, daha huzurlu, daha özgür bir hayat istemektedir. Yeni ve adil bir dünya düzenine soluduğumuz hava kadar ihtiyacımız var. Kartepe Zirvesi'nde insanlığa umut kapıları açmak için, ayağımızdaki, bileklerimizdeki zincirleri kırmak için buluştuk. Bu maksatla her yıl buluşmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Dünyayı çıkmaza sürükleyen en önemli nedenlerden birinin darbeler olduğunu ifade eden Başkan Karaosmanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Son 60 yılda dünya her yıl yaklaşık 10 darbe ve darbe girişimine şahitlik etti. Her darbeyle toplumların iradeleri gasp edildi. İnsanların canlarına, mallarına, geleceklerine ipotek konuldu. Bu darbe fırtınası varken,

insanlık için politika üretemezsiniz. Yatırım yapamazsınız. Açlıkla mücadele edemezsiniz. Darbe mekanizmasını durdurmadan yeni bir dünya hayali neredeyse mümkün değildir. 2016'da Türkiye'nin yaşadığı FETÖ'cü işgal ve darbe girişimine karşı, bu milletin verdiği cevap, yazdığı destan; tünelin ucunda bir ışık gibi insanlığa umut olmuştur. Bu nedenle zirvemizin 2017 ana temasını, 15 Temmuz ve Darbeler olarak belirledik."

Zirveye 26 ülkeden 187 bilim ve düşünce insanı katılacak. 2 konferans, 8 özel oturum; 26 bilimsel oturum gerçekleştirilecek. Zirve sonunda Kartepe Zirvesi 2017 Deklarasyonu yayımlanacak. Zirve, darbeler hakkında bugüne kadar gerçekleştirilmiş en kapsamlı buluşma kimliği taşıyor. Kartepe Zirvesi'ne medya, siyaset ve akademik çevrelerden 187 konuşmacı katılıyor. Konuşmacılar arasında; İbrahim Kalın, Günter Verhaugen, Wadah Khanfar, Mohsin Majid Mughal, Stelyo Berberakıs, Abdallah Zakaria, Mehmet Ali Şahin, Ali Saydam, Hande Fırat, Oğuz Haksever, Fatih Er, Muhammed El Adil, Prof. Dr. Saida Latmanı, Nevzat Çiçek, Nedim Şener, Okan Müderrisoğlu, Nudzejma Obralic, Prof. Dr. Kemal İnat, Prof. Dr. Şu¨kru¨ Karatepe, Prof. Dr. Nilu¨fer Narlı, Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, Prof. Dr. Haluk Selvi, Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı, Prof. Dr. Davut Dursun, Prof. Dr. Yılmaz Bingöl, Prof. Dr. Şükrü Karatepe, Prof. Dr. Fuat Keyman, Prof. Dr. Atilla Yayla, Prof. Dr. Haşim Ahmet Nghaumesh, Prof. Dr. Didi Saleck gibi dikkat çeken isimler bulunuyor.

Konuşmaların ardından Başkan Karaosmanoğlu tarafından konuklarına dünyaca ünlü Hereke Halısı hediye edildi. Topluca çektirilen aile fotoğrafının ardından açılış oturumlarına geçildi.