Savunma makamı, Hüseyin Korkmaz'ın tanıklığı ve savcılığın sunduğu delilllerin kabul edilemeyeceği gerekçesiyle mahkemeye itiraz dilekçesi sundu.
Yeni Şafak'tan Mustafa Sait Özcan'ın haberine göre Dilekçede Korkmaz'ın “Türkiye'de işkenceye maruz kalacağı yönündeki spekülatif ifadeleriyle” jüriyi “zehirlediğine” işaret edildi. Atilla'nın avukatlarından Todd Harrison Korkmaz'ın çapraz sorgulamasını yaptı. ABD'ye gelmeden önce 3 ülkeye gittiğini ve ABD'ye ise transit geldiğini ifade eden Korkmaz, 10 aydır ABD'de olduğunu söyledi.
GÜNDE 4 SAAT GÖRÜŞTÜK
Korkmaz tanıklığa hazırlık sürecinde savcılıkla 40'tan fazla görüşme yaptığını, bazı günler 2, bazen 4 saat, bazen de daha uzun süre bir araya geldiklerini anlattı. Yasadışı dinleme yaptığı iddialarını da reddeden Korkmaz, yürüttükleri soruşturmadaki bütün dinlemelerde 30'dan fazla mahkeme ve hakim kararı olduğunu ileri sürdü. FETÖ ile bağlantısını reddeden Korkmaz, “Cemaat mi dersiniz, terör örgütü mü dersiniz, benim o örgütle, o yapıyla hiçbir ilgim yoktur. Ben polisim” ifadelerini kullandı. Korkmaz, “Spark” adlı uygulamada “Biz onları sürekli baskı altında tutar, kabineyi burada toplarız” mesajının hatırlatılması üzerine ise, böyle bir yazışma yapmadığını ileri sürdü.
ATİLLA TANIK OLDU
Davanın dünkü oturumunda Korkmaz'ın çapraz sorgulanması tamamlanırken, Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, tanık sıfatıyla ifade verdi. Davanın tek sanığı durumundaki Atilla, savcı yardımcılarının ve avukatlarının sorularını cevaplandırdı. Atilla'nın “kendisine yönelik suçlamaları cevaplandırmak üzere” tanık kürsüsüne çıktığı belirtildi.
HAKİMDEN UYARI
Türkiye'de Temmuz 2014'te tutuklanarak cezaevine gönderilen Hüseyin Korkmaz Şubat 2016'da 25 Aralık'ta davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edildi. Korkmaz'ın tahliyesine o dönem mahkemede görevli üye hakim Hacı İbrahim Gözükara muhalefet şerhi yazdı. Henüz iddianamenin bile okunmadığını belirten Hakim Gözükara, bu aşamada sanığın tahliyesini gerektirebilecek dosya içerisine yeni bir delil de girmediğini kaydetmişti.