30 Ağustos Zafer Bayramı, 29 Cumhuriyet Bayramı'na denk gelen haftalarda verilen cuma hutbelerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün adının anılmadığı iddiasıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'na yöneltilen eleştirileri gündemi bir süre meşgul emtişti.
Yeni Şafak'tan Yasemin Asan'ın habeirne göre hutbede isim zikredilmesini bizzat Mustafa Kemal Atatürk yasaklamış.
‘Türkiye Reisi Cumhuru' olarak bizzat kendi imzasıyla Mustafa Kemal Atatürk tarafından Dahiliye Vekaleti'ne (İçişleri Bakanlığı'na) oradan da ‘Acele' kayıtlı şifre telgraflarla valiliklere gönderilmiş kararnamede Atatürk "Bundan sonra hutbelerde isim zikredilmeksizin millet ve cumhuriyetin saadet ve selametine dua edilmesini” istiyor. Duaların ‘millet ve Cumhuriyet'in selameti için yapılmasına ilişkin isteğin gerekçesine de hilafeti kaldıran yasal düzenlemede rastlanıyor. İlgili yasanın birinci maddesinde “halifeliğin hükümet, Cumhuriyet, yani TBMM'nin anlam ve kavramı içinde zaten saklı olduğu" belirtiliyor.
"Ba'dema hutbelerde ism zikredilmeksizin “millet ve Cumhuriyet'in selamet ve sa'adetine” du'a edilmesi takarrur etmiş ve bu kararun bi'l- cümle vilayete tebliği dahiliye vekaletine havale edilmiştir."
"HUTBEDE ATATÜRK YOK" TARTIŞMASI
Diyanet İşleri Başkanlığı'nca 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın cuma gününe denk gelmesi nedeniyle “Vatan Bize Emanettir” konulu bir hutbe hazırlanmış ancak hutbede Atatürk'e yer verilmediği gerekçesiyle tartışma başlamıştı.
Hutbede “Tarih boyunca İslam'ın bayraktarlığını yapan, bu cennet vatanı bizlere emanet eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi bir kere daha rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyoruz” ifadeleri kullanılmıştı.