İBB Dinî Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Şube Müdürlüğü, 'cemevi' adıyla bilinen Alevi tekkelerini 'ibadethane' olarak tanıdı.
Cemevleri böylece Müslümanların ibadet mekânı camilerle İstanbul sınırları içerisinde aynı statüye kavuşturuldu.
İbadethane adımı, yerel seçimlerden önce Ekrem İmamoğlu'nun vaatleri arasındaydı. İmamoğlu, "Cemevleri ibadethanedir. Bunu kabul etmeyen, ettirmeyen, etmemeye çalışan hangi anlayış varsa tarihe gömülme vakti gelmiştir" diyordu.
İBB'nin kararıyla birlikte İslamiyet, Hristiyanlık ve Musevîlik dinlerinin yanına 'dördüncü din' eklemenin yolu açıldı. Cami, kilise ve havralarla aynı statüye kavuşan cemevleri, Alevilerin temel ibadet mekânı olarak İBB tarafından tescillenmiş oldu.
2020 yılı ocak ayında CHP yerel yönetimi, cemevlerinin statüsünü ibadethane yapmak için teklif sunmuş, Müslümanları ayrıştıracak bu öneri İBB Meclisi'nde AK Parti ile MHP oylarıyla reddedilmişti.
Kabul edilen son kararla birlikte İBB Dinî Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Şube Müdürlüğü yeni cemevi yapımından, bu tekkeler için yer tahsisinden ve mevcutların bakım onarımından sorumlu olacak.
Aleviliği 'dördüncü din' olarak tanımlayan İBB'nin bu dinin kutsal kitabının ne olduğu ve peygamberinin kim olduğu konusunda da vatandaşları bilgilendirmesi bekleniyor.
AK Parti grubu karara “müdürlük iç çalışma yönetmeliğiyle ilgisi olmayan, anayasa ve kanunla düzenlenmesi gereken ve belediye meclisinin görev alanının dışında olan konulara yer verildiğinden normlar hiyerarşisine aykırı” olduğu gerekçesiyle karşı çıkmıştı.