İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma soruşturması çerçevesinde, 10 Nisan 2025 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından aralarında İmamoğlu İnşaat, Nuhoğlu İnşaat, ASOY İnşaat ve Karsal Örme A.Ş. gibi önemli firmaların da bulunduğu toplam 52 şirkete kayyım atandı. Kayyım atamaları, soruşturma kapsamında şüpheli konumda bulunan şirketleri hedef aldı ve denetim kayyımları da görevlendirildi.
RÜŞVET VE İHALEYE FESAT İDDİALARI GÖLGE DÜŞÜRÜYOR
İBB'ye yönelik soruşturma, son dönemin en dikkat çeken rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma davalarından biri haline geldi. Şüpheli şirketlerin sayısı 52'yi bulurken, soruşturmanın öne çıkan isimlerinden bazıları arasında İmamoğlu İnşaat da yer alıyor. Bu gelişme, İstanbul'un önemli inşaat şirketlerine yönelik bir dönüm noktası oldu.
İmamoğlu İnşaat ve diğer şirketler hakkında, yapılan ihale işlemleri ve alınan ihalelerin kayırılması iddiaları gündeme geldi. Kayyım atanan firmaların toplamda 101 kişi ile bağlantılı olduğu ve bu firmaların İBB'nin stratejik inşaat projelerinde yer aldığı belirtildi.
TMSF VE CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI HAREKETE GEÇTİ
Soruşturma, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve TMSF tarafından kapsamlı bir şekilde yürütülmeye devam ediyor. İBB'ye yönelik yapılan kayyım atamaları, özellikle bu tür hukuki süreçlerin yönetilmesi açısından kritik öneme sahip. Kayyımlar, şüpheli şirketlerin faaliyetlerini denetlemek ve olası usulsüzlükleri ortaya çıkarmak amacıyla görevlendirildi.
TMSF, kayyım atamalarının ardından yaptığı açıklamada, 52 şirkete ilişkin finansal ve yönetimsel incelemelerin süreceğini duyurdu. Bu gelişmeler, İBB'nin mali yönetimi ve inşaat sektöründeki stratejik kararları üzerinde daha geniş çaplı bir denetimi beraberinde getirecek gibi görünüyor.
DİĞER ŞİRKETLER VE İDDİALARIN ARKA PLANINA YOLCULUK
Soruşturma kapsamındaki diğer şirketlerden bazıları şunlar: Nuhoğlu İnşaat, ASOY İnşaat ve Karsal Örme A.Ş.. Bu firmaların bağlantıları ve yaptıkları işler, İBB'ye verilen ihale ve finansal desteklerle birlikte değerlendiriliyor. Kayyım atamaları, sadece bu şirketlerle sınırlı kalmayıp, yönetimsel denetimlerin de güçlenmesini sağladı. İhale manipülasyonları ve rüşvet skandalları, şirketlerin yönetim yapılarına derinlemesine bir inceleme gerektiriyor.
İstanbul'daki inşaat sektöründe yaşanan bu gelişmeler, kamu ve özel sektör arasındaki ilişkilerdeki şeffaflık sorunlarını yeniden gündeme getirdi. Yöneticilerin, kamusal görevlere sahip olmalarına rağmen özelleştirilmiş projelerde yer alması, tartışmaların odak noktası oldu.
