Deutsche Welle Türkçe'den Hans Brandt ve Seda Serdar'a konuşan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Suriye'nin kuzeyindeki Türk askerlerinin bu ülkenin siyasi süreci ve mülteciler için bir "güvence" olduğunu söyledi.
İşte o söyleşi:
ABD ile Türkiye arasında sağlanan anlaşma kapsamındaki ateşkes yarın gece sona eriyor. Ateşkesin ihlal edildiğine ilişkin birçok haber geliyor. Bu doğru mu?
Doğru. Amerikalılarla bu mutabakata üç gün once vardık. Anlaşmanın ilk aşaması askeri harekata ara verilmesi, ikinci aşamasıysa YPG'li teröristler bölgeden çekildiklerinde harekata son verilmesini kapsıyordu. Maalesef bu sabah itibarıyla YPG kaynaklı 20 ihlal gerçekleşti. Sniper ve füze vasıtasıyla askerlerimize ve bölgedeki diğer gruplara saldırıyorlar. Ne yazık ki bu olayda bir asker kaybettik. (ABD ile varılan) mutabakata bağlıyız ve bağlı kalıyoruz. (Yaşanan olayları) alttan alıyoruz. Dün 86 araç ve ambulansın bu YPG'lileri iki rota üzerinden taşıdığını ve hiçbir olay yaşamadan ayrıldığını belirledik. Yarın ateşkes için belirlenen sure sona erene kadar ortamın sakin kalmasını ve yarın akşam itibarıyla bölgeyi tamamen terk etmiş olmalarını umuyoruz. Bunun ardından ortak açıklamada ve Amerikalılarla vardığımız anlaşma kapsamında belirtildiği üzere harekatı durdurabiliriz.
Ateşkes süresinin uzatılması ihtimali mevcut mu?
Hayır. Beş gün, 120 saat dedik. Eğer misyonun bu kısmı yarın itibarıyla tamamlanmış olur ve YPG'li teröristlerin bölgeyi terk ettiklerinden emin olursak, harekatı durduracağız.
Yani "Başka silahlı çatışma yaşanmayacak" mı demek istiyorsunuz?
Evet, elbette. Bu takdirde askeri harekatı sürdürmek için bir gereklilik olmayacak. Ancak ordumuz bu bölgelerin siviller için güvenli olduğundan emin olacak çünkü yapmaları gereken insani bir iş olacak. Hatırlarsanız bu harekatta iki hedefimiz vardı. İlki, burayı teröristlerden temizlemekti. İkincisi de sığınmacıların evlerine dönmesini sağlamaktı. Bu çerçevede memleketleri olan kent ve kasabalara dönmeleri için gerekli olan uygun koşulları yaratmak istiyoruz.
Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, hafta sonunda yaptığı açıklamada, bu harekatın bir işgal ve uluslararası hukukun ihlali olduğunu söyledi. Buna yanıtınız nedir?
Tam aksine. Askerlerimizin bölgedeki mevcudiyeti ilk olarak Suriye'de siyasi sürecin devamlılığı açısından, ikinci olaraksa Suriyeli mülteciler ve yerinden edilen kişilerin korunması açısından bir garanti, bir güvencedir. Avrupalı dostlarımız askerlerimizin bu çok tehlikeli ama önemli görevi yapıyor oluşuna müteşekkir olmalıdır.