Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

İbrahim Kalın'dan 'Batı'ya 15 Temmuz eleştirisi

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Batı'nın tavrını eleştirerek, yabancı okuyuculara ‘cehalet ve siyasi fırsatçılığa kapılmayın’ çağrısında bulundu.

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-10-06 12:52:47

İbrahim Kalın'dan 'Batı'ya 15 Temmuz eleştirisi

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Daily Sabah gazetesinde yayımlanan yazısında Batılı ülkeleri "15 Temmuz darbe girişimini anlamadıkları" gerekçesiyle eleştirirken, bazı yabancı yorumcuların "artık önümüze bakalım" çağrısını hedef aldı.

“1980'ler ve 90'larda doğan gençlerin hayatlarında ilk kez bir darbeye şahit olduğunu” hatırlatan Kalın, toplumun geniş kesimlerinin 15 Temmuz'da FETÖ'nün karanlık yüzüyle tanıştığını ifade etti. İngilizce yayımlanan makalede ayrıca Türkiye'de tüm kesimlerin Batı'nın sergilediği duyarsızlığa tepki duyduğu hatırlatılarak yabancı okuyuculara ‘cehalet ve siyasi fırsatçılığa kapılmayın' çağrısında bulundu.

Metnin geniş özeti şöyle:

"2 Ekim Pazar günü 15 Temmuz şehitleri için İstanbul'da düzenlenen anma programında ülkemizin önce gelen sanatçıları şehitlerin sevdiği türküleri seslendirdi. Birçok vatandaşımızın paylaştığı hisler, Anadolu insanının yüzyıllardır duygularını ifade etmek için kullandığı türkülerle ifade edildi.

Bazıları neden anma programları düzenlendiğini, niçin Batılıların tavsiye ettiği gibi yaşananları arkamızda bırakıp hayatımıza devam etmediğimizi soruyor. Maalesef Avrupa ve ABD'de birçok kişi o gece yaşananların büyüklüğünü anlamıyor. Darbe gecesi yaşananlar ile dışarıdan bakanların gördüğü arasında bir algı uçurumu var.

Darbe girişiminin toplum üzerinde üç önemli etkisi oldu.

Öncelikle 1980'ler ve 90'larda doğan, Adnan Menderes'in idamı ve 12 Eylül döneminde yaşanan mağduriyetleri hikâye olarak dinleyen genç nesil, ilk kez 15 Temmuz'da tanklar, helikopterler ve jetlerin kendilerini, anne-babalarını, arkadaşlarını ve akrabalarını hedef aldığını gördüler. Bu ihanetin şokunu yaşarken arkadaşlarının ve ailelerinin şehit veya gazi olduğuna şahit oldular ve neticede tarihi bir demokrasi destanı yazdılar. Milletimizin o gece yapılan fedakârlığı anması kadar doğal bir durum olamaz.

Ayrıca Türkiye'de birçok kişinin FETÖ'nün karanlık yüzünü 15 Temmuz'da anladığını hatırlamakta fayda var. Fetullah Gülen'in taleplerine körü körüne itaat eden örgüt üyeleri, ordu, polis ve yargı içerisine sızarak 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştirdi.  Dışarıdan bakanlar için iyi huylu gözüken bir yapının nasıl devlet içinde devlet olabileceği ve kanunları kendi çıkarı için istismar edebileceğini anlamak zor olabilir. Ancak FETÖ'nün gizli faaliyetleri hakkında gerçekler ortaya çıktıkça fotoğraf netleşiyor. Bu örgütün masum bir hareket değil, ekonomik ve siyasal nüfuz elde etmek uğruna her şeyi yapabilecek bir kült olduğu görülüyor.

Son olarak toplumda Batılı ülkelerin duyarsızlığı sebebiyle ortaya çıkan bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Muhafazakârlardan Batı yanlılarına kadar tüm kesimler, hiçbir Batılı devlet başkanının darbe girişimi sonrasında Türkiye'ye gelmemesini şaşkınlıkla karşıladı. Batı medyası ise Türkiye'de yaşananları gerçek bir darbe değil, küçük bir isyan hareketi olarak gösterdi ve darbe gecesi çekilen görüntüleri sansürleyerek 15 Temmuz sonrasında alınan önlemleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümete saldırmak için bahane olarak kullandı.

Darbe teşebbüsünün büyüklüğünü göremeyenler neden milyonlarca vatandaşımızın 15 Temmuz şehitlerinin anısını yaşatmak istediğini anlamakta zorluk çekeceklerdir. Cehalet ve fırsatçılık değil, daha çok anlayışa ihtiyaç duyulan bir dönemde bu durumun yaşanması üzücü."

SON VİDEO HABER

Zenginlerin açık denizlerde 'korsan avı'

Haber Ara