İHH'dan Cumhuriyet Gazetesi'ne cevap
Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan ‘El Kaide ve İŞİD militanlarının İHH’yı kullanarak Suriye’ye malzeme geçirdiği’ iddiasına İHH İnsani Yardım Vakfı avukatlarından bir açıklama geldi.

Oluşturma Tarihi: 2016-06-14 17:34:06

Güncelleme Tarihi: 2016-06-14 17:34:06

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı'nın (İHH) avukatı Uğur Yıldırım, "El Kaide ve DAEŞ militanlarının İHH'yı kullanarak Suriye'ye malzeme geçirdiği" iddiasına ilişkin, "Sınır boyunda suça karışan insanların kendilerini aklamak üzere vakfımızın ismini kullandıkları gözlenmektedir." ifadesini kullandı. 

Yıldırım, yaptığı yazılı açıklamada, 20 yıllık tecrübesiyle 136 ülke ve bölgede faaliyet yürüten, Türkiye'de kamu yararı statüsü, BM'de ECOSOC Danışman Statüsü olan uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olan vakfın, tüm faaliyetlerini şeffaflık içerisinde, Türkiye ve uluslararası hukuk kurallarına uygun şekilde yürüttüğünü belirtti.

Tüm faaliyetlerin uluslararası bağımsız organları, Türkiye'deki resmi kurumlar ve vakfın iç denetim mekanizmaları tarafından denetlendiğini vurgulayan Yıldırım, "İHH, diğer savaş bölgelerinde olduğu gibi 2011'den bu yana da Suriye'de yoğun yardım çalışması yürütmektedir. Tüm bu çalışmalarla Suriye tarafında bulunan ve gerek kuruluşunu gerekse halen devam eden insani yardım ve ihtiyaçları karşılanan 18 mülteci kampı bulunmaktadır. Bu kamplar ve etrafında yer alan ve sayıları 1 milyona varan mağdur ve muhtaç insanların ihtiyaçlarıyla ilgili ciddi çalışmalar yapılmaktadır." bilgisini verdi.

Uğur Yıldırım, bölgede insani yardım konusunda aktif çalışan kurumun, bu çalışmalardan rahatsız olan çevreler ve örgütler tarafından lekelenmek istendiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Kurumumuzla hiçbir ilgisi olmadığı halde bazı kişi veya organizasyonlar vakfımızla ilintilendirilmeye çalışılmakta, yasal olmayan iş ve işlemleri sanki vakıfla birlikte yapılıyor imajı verilmektedir. Bu noktada gerek kara propaganda planının bir parçası olarak, vakfımızı bazı yasa dışı örgütlerle bir arada anmak suretiyle gerekse sınır boyunda suça karışan insanların kendilerini aklamak üzere vakfımızın ismini kullandıkları gözlemlenmektedir. Bölgede İHH'nın çalışmalarının yoğunluğu ve bilinirliği nedeniyle vakfımızla ilgilisi olmayan birçok kişinin de kendilerini vakfımızla bağlantılı gibi gösterdikleri görülmektedir. Bölgede kaçakçılık yapan ya da insan ticaretine bulaşmış kişiler dahi İHH'nın gönüllüsü ya da elemanı gibi kendini lanse ederek, üzerilerine atılı suçlamalardan kurtulmak istemektedir."

"İHH FAALİYETLERİNDEN RAHATSIZ OLAN ÜLKELER"

İHH'nın avukatı Uğur Yıldırım, İHH'nın çalışma prensipleri hakkında bilgi vererek, şöyle devam etti:

"Şunun da bilinmesini isteriz ki İHH, sadece partner kuruluş yetkili resmi temsilcilerini, sadece günübirlik programlar için Türkiye resmi makamlarının uluslararası prosedüre uygun onay giriş-çıkış işlemleriyle Suriye içerisindeki program ve yardım dağıtımlarına götürmektedir. Bunun sayısı da oldukça sınırlıdır. Hangi tarihlerde kimlerin İHH heyetinde Suriye'ye giriş-çıkış yaptığı ve hangi içerikte yardım malzemelerin ne şekilde, hangi miktarda, hangi gün ve saatte yer aldığı İHH ve Türkiye Cumhuriyeti resmi kayıtlarında mevcuttur. Ancak İHH'nın, özellikle Mavi Marmara sürecinden sonra yoğunlaşan bir şekilde terörizm ile bağlantılandırma ve hakkında iftira ve şaibe oluşturma ve hatta tuzak ve kumpas kurularak suça bulaştırılmaya çalışılması kamuoyunun malumudur. Bu çabalar 17-25 Aralık sürecinde daha da açıkça deşifre olmuştur. Elbetteki İHH faaliyetlerinden rahatsız olan ülkelerin istihbarat örgütleri de bu konuda medya ve sosyal medyayı kullanarak İHH'dan kurtulmak istemektedirler.

Türkiye ve dünya kamuoyuna medya ve sosyal medya aracılığıyla, raporlarla ve hukuki girişim ve çalışmalarla bilgi verilip uyarılmaktadır. Bu konularda bugüne kadar yapılan yüzlerce haber mahkemelere yapılan başvurularımız sonucunda tekzip edilmiş, hatta bu iftiraları yapan medyacılar ceza almış ve tazminata da ayrıca mahkum edilmiştir. Cumhuriyet gazetesinde bugün manşetten yayınlanan bu haberle alakalı olarak da hukuki süreç başlatılmıştır. Buradan tüm medya organlarına çağrımız şudur ki; bu tarz iftira ve iddialardan yola çıkarak sorumsuzca mazlum, muhtaç, mülteci, yetimlerin ve İHH'nın hukukunu çiğnemeyiniz. İHH bir yardım kuruluşudur. Mazlum ve muhtaç insanlara yardım yapmaktadır. Yardımlaşmanın en yoğun olduğu bu ayda İHH hakkında yapılan haberlerle mazlum Suriye halkına giden yardımlar engellenemeyecektir."