İHH'den Doğu Guta çağrısı: Bu katliamın önüne geçilmeli
İnsan Hakları ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Sekreteri Yavuz Dede, Esed rejimi ablukasındaki Doğu Guta'da yaşanan katliama ilişkin, ''Özellikle İslam ülkelerinde, bir şekilde orada etkin olan Rusya, Amerika, İran ve Türkiye de dahil olmak üzere tüm ülkelerde, muhtelif gündemlerde baskılar oluşturarak, artık bu katliamların önüne geçilmesinin sağlanmasını istiyoruz' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2018-02-24 14:34:06

Güncelleme Tarihi: 2018-02-24 14:34:06

Dede, vakfın genel merkezinde düzenlediği basın açıklamasında, 7 yıldır Türkiye'nin yanı başındaki Suriye'de büyük bir insanlık felaketi yaşandığını hatırlatarak, oradaki mazlumlar için insani yardım hususunda gereken gayreti gösterdiklerini ve hayatlarının devam etmesi için destek verdiklerini söyledi.

Son bir haftada Doğu Guta'ya Esed rejimi tarafından yoğun şekilde saldırı düzenlendiğini aktaran Dede, ''Maalesef askeri bir saldırıdan ziyade tamamen sivillere yönelik kadın, çocuk, ihtiyar, hasta hiçbir şekilde ayırt etmeden ve insanları hayattan bezdirecek şekilde büyük bir saldırının içerisinde rejim. Maalesef son saldırılarda özellikle rejim ve Rus askerlerinin uçaklarla, füzelerle, varil bombalarıyla, kimyasal silahlarla, misket bombalarıyla bombaladıkları çok büyük bir yerden bahsediyoruz. Bu yer, 400 bin gibi Türkiye'nin birçok ilinden büyük bir nüfusu içerisinde barındırıyor'' diye konuştu.

Doğu Guta'nın rejime karşı savaşan insanların yaşadığı bir yer olmasıyla beraber çoğunluğunu kadın, çocuk ve hastaların oluşturduğuna dikkati çeken Dede, cephe hattının birçok yerde rejimle karşı karşıya olmasına rağmen Esed rejimi ve Rusya'nın, hastane, okul, yetimhane gibi sivil yerleşim yerlerini hedef aldığını anlattı.
Vakfın Doğu Guta'taki 100 çocuğu barındırdığı yetimhanesinin de vurulduğunu ve bir öğretmenin çocuğunun şehit olduğunu anımsatan Dede, "Savaş orada çok kirli devam ediyor. Bir cephe savaşı, askerin askere karşı savaşından ziyade diktatör bir rejimin mazlum bir halka yönelik yaptığı saldırıları çok daha fazla görüyoruz" dedi.



Yavuz Dede, 2015'te Suriye rejimi tarafından Guta'ya düzenlenen kimyasal saldırı neticesinde bin 400 kişinin şehit olduğu saldırı esnasında Birleşmiş Milletler'in (BM) Kimyasal Silahları Denetleme Heyeti'nin de Şam'da olmasına rağmen rejimin BM'de suçlu bulunmadığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Bu süreçte Türkiye üzerine de muhtelif görevler düşmüştü. Bu görevleri Türkiye hakkıyla yerine getirmeye çalışıyor. İdlib bölgesinde oluşturduğu gözlem merkezleriyle beraber İdlib'in içerisi de belli bir noktada güvenli hale geliyor. Fakat Astana sürecinin diğer tarafları Rusya ve İran'ın, şu ana kadar verdikleri sözlerde durmadıklarını görüyoruz. İdlib de aynı şekilde vuruluyor. Guta da keza büyük bir katliamın içerisinde. Özellikle İslam ülkeleri, bir şekilde orada etkin olan Rusya, Amerika, İran ve Türkiye de dahil olmak üzere tüm ülkelerde muhtelif gündemlerde baskılar oluşturarak, artık bu katliamların önüne geçilmesinin sağlanmasını istiyoruz. Buradan en büyük çağrımız, özellikle Astana süreciyle beraber belli bir yola girilen ve Suriye'de belki süreçle barışı oluşturabilecek adımların atıldığı bir yerden, ülkelerden bu işe artık bir son verilmesi."

[CANLI] Basın Açıklaması | Doğu Guta'da Katliama Dur De! https://t.co/zBBvXMpAqZ — İHH (@ihhinsaniyardim) 24 Şubat 2018

"HAYAT SIĞINAKLARDA DEVAM EDİYOR"

İHH Genel Sekreteri Dede, Guta'nın yüzde 80'inin tamamen harap olduğunu, yüzde 20'sinde ise yaşam şartlarının çok fazla olmadığını belirterek, insanların son bir haftadaki bombalamalar nedeniyle tamamen hayatın sığınaklarda devam ettiğini ve 200-300 metrekarelik bir sığınakta 400-500 kişi bulunduğunu anlattı.

Dede, Guta'ya en son yapılan saldırılan sonrasında BM Genel Kurulu'nun oylamaya gittiğini fakat Rusya tarafından veto edildiğini vurgulayan Dede, ''Fakat anladığımız kadarıyla katliamın boyutu uluslararası mecraya yayıldıkça Rusya, belki de gelen baskılara dayanamadı. Son bir görüşme daha yapıyorlar. Umut ediyoruz ki, dün akşam itibarıyla bu gelişmeler olumlu bir şekilde neticelensin. Fakat maalesef anlamsız sebeplerden dolayı tekrar ertelendi. Bugün bir oylama içerisine tekrar girilecek. Umut ediyorum ki Guta'yla ilgili yaşanan bu son hadiseleri bütün dünya kamuoyuyla tekrar paylaşarak, en azından bugün oylanacak olan BM Genel Kurulu'ndaki oylamada Guta'nın lehine çıkacak kararın alınmasına sizler de vesile olursunuz'' ifadelerini kullandı.

"3 GÜNDÜR İHTİYAÇLAR ULAŞTIRILAMIYOR"

Doğu Guta'da sağlık alanında çalışmalar yapan Muhammed Avvame de yaptığı konuşmada, 400 binden fazla insanın yaşadığı Guta'da, bir haftadan beri yapılan katliamda 420 kişinin öldüğünü ve bunun 190'ının çocuk olduğuna dikkati çekti.

Rejimin uyguladığı abluka nedeniyle sığınaklardaki insanlara 3 gündür ihtiyaçlarının ulaştırılamadığını belirten Avvame, şunları kaydetti:

"Rejim, Rusya ve yandaşları tarafından yapılan bombardıman özellikle hayatı idame ettirilen yerleri hedef alıyor. Bu süre zarfında 22 sağlık merkezi, tıbbi nokta ve hastane bizzat hedef alındı ve bunlardan bir kısmı tamamıyla hizmet dışı kaldı. Diğerleri ise ciddi manada tahribata uğradı. Hiçbir aile yok ki içinde bir şehit bir yaralı bulunmuş olmasın. Rejim, Rusya ve yandaşları Doğu Guta'nın tüm beldelerinde en büyük yıkıma sebep olan, en korkunç silahları kullanıyorlar ve bu silahları çarşı, pazarlara, hastanelere, hayatın idame ettirildiği tüm hassas noktalara saldırıyorlar. İnsan hakları örgütlerini ve tüm uluslararası örgütleri yaşanan katliam karşısında sorumlulukları üstlenmeleri gerekiyor."