Yangını Araştırma Komisyonu, Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta Öğretim Kız Öğrenci Yurdu'nda çıkan yangında çocuklarını kaybeden ailelerle görüşmüştü.
Hürriyet'ten Umut Erdem'in habeirne göre Ailelerin milletvekillerine aktardıkları Meclis tutanaklara özetle şöyle yansıdı:
ÇOCUKLARI ELLERİMLE GÖNDERDİM
T.A.'nın annesi T.A.: Babam beni okutmadı. Ben onları her gün okula göndermek istedim. Okumak için can verdi o çocuklar. İki ay olmadı oraya gideli. Bir ay önce hazırladı çantasını, okula gideceğim diye. Bir yazı gitti, yurt yok. Millî Eğitim'in yanına vardı, Millî Eğitim dedi ki ‘Size bir haftaya bir yer gösteririz.' Bir telefon numarası verdi bize, eşim 3 defa aradı; telefonları açmadılar. Ben oraya çocukları ellerimle gönderdim, attım o ateşin içine, ellerimle verdim onları, iki kızım.
ŞEHİT BİLE DEMİYORLAR
Z.A.'nın babası M.A.: Millî Eğitim Müdürü'nün dokunulmazlığını kaldırın. Bu, çocuklarımızı oraya yerleştirdi bizim. Bunlar, Okul Müdürü, Fon Müdürü, çocuk yurdu kapalı diye bizim çocuklarımızı oraya yerleştirdiler. Süleymancıların yurdu kapanır diye bizim çocuklarımızı Millî Eğitim oraya yerleştirdi. Bizim çocuklara ‘şehit' bile demiyorlar, şehitlik vermiyorlar bize. Bizim bilirkişi raporumuz bile kayboldu.
ERKEK GİREMEZ DEDİLER
B.A.'nın babası M..B.: Benim bir oğlum, bir kızım var. Oğlumu erkek yurduna yerleştirdim, kız yurduna da öbür çocuğu yerleştirdim, çantasını çıkarttırmadılar bana. Ufak, 10 yaşında olduğu için, çocukların bir haftalık giysisi olunca... Beni çekti attı oradan hocanın birisi ‘Giremezsin kardeşim buraya. Erkek giremez' dedi.
GECE 3.00'TE KALDIRIYORLAR
S.Y. ve F.Y.'nin babası A.Y.: Çocuğu gecenin saat üçünde kaldırıyorlar, ‘Bulaşık yıka, elbise yıka, buraları temizle...'.
F.A.'nın babası A.A.: Bu, bir sene okudu. ikinci sene, işte bu sene orada benim çocuğum, yurt yıkılınca oraya şey yaptık. Bu olaydan bir hafta önce ben vardım. Bu çocuklar, öğretmenleri dedi bana... İşyeri yakın olduğundan varırdım her hafta. Benim çocuğum 8'inci sınıfta, ‘Etütlere çalışamıyoruz' dedi. ‘Merkezde çalışıyor, bizi salmıyorlar etüde. Dini ders var diye biz etütlerde çalışamıyorduk. 8'inci sınıfa nasıl hazırlanacağım ben?' dedi. Öğretmenler bana ‘Çocuklar sırada uyuyor. Gece çalışıyorlarmış, bulaşık yıkıyorlarmış. Siz müdüre varın, söyleyin' dedi.
BURANIN EKMEĞİNİ YİYOR
Ben de müdüre vardım. ‘Bu dinî ders olmasa, bu çocuklar, 8'nci sınıflar burada etüdünü yapsa olur mu?' dedim, ‘Olmaz, dinî dersini görecek' dedi. Müdüre, ‘Hocam, bu çocuk ağlıyor. ‘Merkezde etüde çalışıyorlar, biz çalışamıyoruz, yorgun düşüyoruz' diye dedim. ‘Buranın ekmeğini yiyor, dinî dersini mecbur yapacak' dedi.
BULAŞIK YIKIYORLAR
S.T.'nin babası M.T.: Bu çocuklar da bize orada söylemiyorlar, hani gelip orada baskı yapar diye. Bu çocuklar buradan geri dönüşte hatim indirirlermiş, saat 19.00'dan 23.00'e kadar bulaşık yıkarlarmış. Bu çocukların okulda uyumasının nedenlerinden biri de oymuş.”