Dolar

34,9528

Euro

36,6412

Altın

3.002,91

Bist

10.005,28

İletişim Başkanı Altun'dan 'ABD'nin sözde barış planı' açıklaması

İletişim Başkanı Altun, ABD'nin sözde barış planına ilişkin, 'Kudüs İsrail'e ait değildir ve Kudüs'ü birilerine teklif etmek de üçüncü tarafların kararı olamaz.' dedi.

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-01-29 11:22:52

İletişim Başkanı Altun'dan 'ABD'nin sözde barış planı' açıklaması

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, ABD'nin sözde barış planıyla Kudüs'ün tamamen İsrail'e verilmek istendiğini belirterek, Kudüs'ün İsrail'e ait olmadığını ve burayı birilerine teklif etmenin de üçüncü tarafların kararı olamayacağını bildirdi.

Altun, Twitter hesabından İngilizce yaptığı paylaşımda, ABD'nin Filistin-İsrail meselesine yönelik sözde barış planına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bu sözde barış planının İsrail'in işgalini ve yerleşim birimlerini meşru kılmaya yönelik bir açıklamadan başka bir şey olmadığını vurgulayan Altun, "Ne uygulanabilir bir plandır ne de sahadaki duruma dair adil bir değerlendirme içermektedir. Plan, Filistinlilerin isteklerini ezip geçerken İsrail'i tatmin etmek amacındadır." ifadelerini kullandı.

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına bütün dünyanın karşı çıktığını belirten Altun, şunları kaydetti:

"Bu planla birlikte Kudüs tamamen İsrail'e verilmek isteniyor. Kudüs İsrail'e ait değildir ve Kudüs'ü birilerine teklif etmek de üçüncü tarafların kararı olamaz.Her iki tarafın da desteği, anlaşması ve onayı olmadan açıklamalar yapmak bölgeye istikrarsızlık getirmekten başka bir işe yaramayacaktır. ABD ve İsrail'in tek taraflı attığı adımlar bölgeye yeteri kadar kan ve gözyaşı olarak dönmüş durumdadır. Netanyahu kendi siyasi geleceği için siyasi bir oyun oynuyor. Ülkesinde baskı altında. Barış gibi hassas bir meseleyi sorumsuzca kullanarak siyasi kazanımlar elde etmeye çalışıyor. Mart ayında yapılacak seçimler yaklaşırken kutsal bölgeleri siyasete alet etmesine izin verilemez.

Bu plan, bölgenin kendi meseleleriyle, dışarıdan bir müdahale olmadan ilgilenmesi gerektiğinin bir göstergesi. Bazı Körfez ülkeleri, eşitlik, adalet ve barışla uzaktan yakından alakası olmayan bu planı destekliyor gibi gözüküyor. Bu ülkelerin, Arap ve Müslüman kamuoyuna hesap vermeleri gerekecek."

Haber Ara