İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter'da yaptığı paylaşımda, ABD Senatosunun 1915 Ermeni olaylarını "soykırım" olarak tanıyan karar tasarısını kabul etmesini değerlendirdi.
ABD Kongresinin bazı üyelerinin tutumunun Türk-Amerikan ilişkilerine zarar verdiğini belirten Altun, şöyle devam etti:
"Dün ABD Senatosu Dış ilişkiler Komitesinden geçen yaptırım tasarısı ve bugün Senatoda kabul edilen Ermeni karar tasarısı, ikili ilişkilerimizin geleceğini tehlikeye atmaktadır. Barış Pınarı Harekatı'nın başlangıcından itibaren, Amerikalı mevkidaşlarımıza Suriye'nin kuzeyindeki askeri operasyonumuzun nedenlerini ve hedeflerini anlattık. Yaptırımlar ve tehditler bizi ulusal güvenlik çıkarlarımızı korumaktan vazgeçirmeyecektir."
"ABD Kongresindeki bazı üyeler Suriye'deki askeri operasyonlarımızdan rahatsız oldu diye ulusal güvenliğimizden taviz verecek değiliz." sözlerini kullanan Fahrettin Altun, terör örgütü YPG ile iş birliği yapmanın en başından beri mantıksız bir politika olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin terör tehditleri karşısında, vatandaşlarının güvenliğini ve refahını sağlamaya devam edeceğini vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
"Bazı Kongre üyelerinin tarihi siyasallaştırmak için attıkları her adımda, biz konunun araştırılması için bir çalışma grubu oluşturulması görüşümüzü yineledik. Tarihin milletleri bölmesi değil birleştirmesi gerektiğini ifade ettik. Fakat son birkaç aydır ABD Kongresinin bazı üyeleri bir NATO müttefikinin görüşlerini ve hassasiyetlerini umursamadığı gibi, iki ülke ve toplum arasındaki ilişkileri germek için sorumsuzca davrandı.
Bu kararların Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilere hiçbir fayda sağlamayacağı açıktır. Daha önce ifade ettiğimiz gibi, biz Ermeni kardeşlerimizden, görüş farklılıklarımızı bilimsel ve akademik kanallar yoluyla uzlaştıracak çabaları ABD Kongresinin yok etmesine izin vermemelerini bekliyoruz. Tarih bu kararları, bazı ABD Kongresi üyelerinin Türkiye'ye karşı sorumsuz ve mantıksız adımları olarak not düşecektir. Bu kararlarda imzası olanlar ise tarihe iki ülke ilişkilerine verilen kalıcı zararın sorumluları olarak geçeceklerdir."