'İngiliz Yahudileri hac bölgesini ele geçiriyor!'
Dik gazete yazarı Ömür Çelikdönmez, Mekke'deki hac organizasyonları etrafında yürütülen İngiltere merkezli faaliyetlerle ilgili yazısında ilginç iddialarda bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2023-04-02 14:05:39

Güncelleme Tarihi: 2023-04-02 14:05:39

İşte bahse konu o yazı...

Geçtiğimiz hafta kıymetli bir dostun İftar davetinde, Umre'den yeni dönen bir arkadaşımız, Suudi Arabistan'ın Hac organizasyonlarını ABD kökenli İsrailli bir şirkete verdiğini ve önümüzdeki Hac döneminde Kâbe güvenliği, hacıların konaklaması ve hac kotası dahil her türlü işleri bu şirketin yürüteceğini söyledi.

Hatta Kâbe müştemilatında yapılan fiziki tadilatın, hac farizasını zorlaştırdığından söz etti. İçinde bulunduğumuz Ramazan ayının uhrevî iklimine uygun şekilde konuyu araştırmaya başladım.

İbrahimi dinler meyvesini veriyor!..

FETÖ'nün dinler arası diyalog projesine benzer bir proje Ortadoğu'da “İbrahimi dinler” adıyla yürütülüyor. BAE ve Bahreyn'in İsrail ile ‘normalleşme'sinden sonra İngiltere merkezli Woolf Enstitüsünün çalışmaları ile gündeme getirilen proje kapsamında İslamiyet, Yahudilik ve Hristiyanlık karması bir din öngörülüyor.

Projenin yürütücüsü Woolf Enstitüsü. Paydaşları arasında Ürdün Krallığı da var. Merkez, Birleşik Krallık yani İngiltere. Projenin belirtilen amacı; dinler arası farklılıkları ortadan kaldırmak ve çatışmaları sona erdirmek.

İlk bakışta oldukça insani bir yaklaşım gibi görünüyor değil mi?

Birçok ülkede ‘manevi diplomasi merkezi' adıyla kurulan yerlere 3 büyük dinin üst düzey din adamlarını davet ediliyor. Ortadoğu'da kalıcı barışın sağlanması için ‘İbrahimi dinin yayılması gerektiği' mesajını veriyorlar. "İbrâhim Evi" çatısı altında toplanıyorlar!..

Kasım 2022 başlarında, Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis ve İstanbul Rum Ortodoks Patriği ve İstanbul Başpiskoposu I. Bartholomeos, “Dinlar Arası Diyalog” forumuna ev sahipliği yapan bir İslam ülkesi Bahreyn'de buluşmuşlardı.

Daha birkaç ay önce Birleşik Arap Emirlikleri, dinler arası diyalogu teşvik etmek amacıyla Müslüman, Hristiyan ve Yahudi ibadethanelerine ev sahipliği yapan "El-Beytu-l İbrahimi"nin (İbrahimi Ev) açılışını yaptı.

'İbrahimi Din' projesinin bir parçası olarak "İbrahimi Ev" ile Birleşik Arap Emirlikleri'nde ortak bir ibadethane, yani bir caminin, kilisenin ve sinagogun yan yana yer aldığı, İslamiyet, Hristiyanlık, Musevilik'in birleştirilmesi amaçlanıyor.

İngiliz istihbaratının emrinde Müslüman Yaşlılar Konseyi…

"İbrahimi Ev"in inşa edilmesinin temel fikri, Abu Dabi merkezli Müslüman Yaşlılar Konseyi'nin 2019 yılında organize ettiği İnsan Kardeşliği Toplantısına dayanıyor. BAE'de yapılan söz konusu toplantı, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus ve Mısır'daki El-Ezher Kurumu Şeyhi Ahmed Et Tayyib gibi önde gelen isimlerin de katılımıyla gerçekleşmişti.

Toplantıda ayrıca dinler arası diyalogun ve bir arada yaşamanın geliştirilmesinin yanı sıra aşırılıkla mücadelenin ele alınması gerektiği masaya yatırılmıştı. Müslüman Yaşlılar Konseyi, 3 ve 4 Şubat 2019 tarihlerinde Birleşik Arap Emirlikleri'nin Başkenti Abu Dabi'de düzenlenen "Küresel İnsan Kardeşliği Konferansı" çalışmaları hakkında bir kitap yayınladı.

Urfalı FETÖ'cüler ve “İbrahimi Dinler” palavrası!..

Nisan 2000'de tek tanrılı üç dinin temsilcileri, Kültür ve Turizm Bakanlıkları ile FETÖ'cü Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın desteğiyle "Kültürlerarası Diyalog Platformu" tarafından Şanlıurfa'da düzenlenen sempozyumda buluşturuldular.

"Museviler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar için diyalogta bir sembol ve birlik bağı: Hazreti İbrahim" başlıklı sempozyumun açılış töreni için seçilen yer Hazreti İbrahim'in yurdu olarak tanımlanan Harran'dı.

Kendilerini "Hazreti İbrahim'in evlatları" olarak tanımlayan 30'u yurtdışından olmak üzere 40 ilim adamının katıldığı sempozyumun açılış töreninde politikacılar ve farklı dinlerin ruhani liderleri de yer almıştı.

Dönemin Devlet Bakanı MHP'li merhum Sadi Somuncuoğlu, Şanlıurfa milletvekillerinden MHP'li Muzaffer Çakmak, ANAP'lı Mehmet Güneş ve DYP'li Necmettin Cevheri protokolün siyasi kanadını oluştururken, dini kanatta Fener Rum Patriği Bartholomeos, Ermeni Patrik Vekili Kirkor Damatyan, Hahambaşı Vekili Rav İshak Haleva, Vatikan Ruhani Reisler Kurulu Genel Sekreteri Monsenyör Georges Marovitch, Rusya Federasyonu Başmüftüsü Talgat Tacettin, Süryani Kadim Metropolit Vekili Samuel Akdemir ve Şanlıurfa Müftüsü İbrahim Duman katılmışlardı.

Woolf Enstitüsü…

Dinlerarası diyalog veya üç semavi dini ortak bileşenlere indirgemek projesini Woolf Enstitüsü yürütüyor. İngiltere merkezli Woolf Enstitüsü, 1998'de Mültecilerin Entegrasyonu Komisyonu'nun Toplantı Başkanı Dr. Edward Kessler ve Revd Profesör Martin Forward tarafından kuruldu.

Amaçları, insanların dini farklılık sorunlarını yapıcı bir şekilde ele alabilecekleri akademik bir çerçeve ve alan sağlamaktı. Yahudi-Hıristiyan İlişkileri Merkezi olarak başlayan Enstitü, daha sonra Müslüman ve Yahudiler arasındaki ilişkilerin daha iyi anlaşılmasını teşvik etmeye adanmış Avrupa'daki ilk ve tek merkez olan Müslüman-Yahudi İlişkileri Araştırma Merkezi ile Politika ve Halk Eğitimi Merkezini içerecek şekilde genişledi.

2010 yılında, bu Merkezler, İngiltere ve Galler eski Başyargıcı Lord Harry Woolf'un onuruna "Woolf Institute" adı altında birleştirildi. Woolf Enstitüsü, 2013'ten bu yana, Cambridge Commonwealth European and International Trust ile işbirliği içinde, MPhil ve PhD akademisyenler için Woolf Institute Cambridge Bursu teklif etti ve MPhil'in Cambridge Üniversitesi'nde Orta Doğu Çalışmaları: Müslüman-Yahudi İlişkileri alanında öğretilmesine katkıda bulundu.

Woolf Enstitüsü ayrıca din ve toplum arasındaki ilişkiyi ele alan bir dizi çevrimiçi kurs sunarak uzmanlığını küresel bir izleyici kitlesine taşıyor ve 2019'dan itibaren Yaz Okulu programını başlatıyor.

Bazı katılımcılar; En Revd ve Rt Hon. Justin Welby, Canterbury Başpiskoposu, Haham Ephraim Mirvis, Commonwealth Birleşik İbrani Cemaatlerinin Hahambaşısı, HE Vincent Nichols, Kardinal, Westminster Başpiskoposu, SAİK Ürdün Prensi Hassan bin Talal, Rt Sn. Barones Neuberger DBE, Haham Neuberger, Haham Joseph Dweck, Kıdemli Haham S&P Birleşik Krallık Sefarad Topluluğu.

Arabistan hurmasına İngiliz Siyonist gen aşısı!..

Dinler arası dostluğun nadir bir jesti olarak, birkaç İngiliz Yahudisinin, İslam'ın en kutsal iki yerinden biri olan Suudi Arabistan'ın Medine şehrinde palmiye ağaçları dikmesine izin verildi. Yahudi Chronicle of London'un bildirdiğine göre, yerel bir toprak sahibi, Londralı Yahudi bankacı Rick Sopher liderliğindeki Birleşik Krallık'tan bir grup Hıristiyan, Müslüman ve Yahudiyi hurma ağaçlarına eklemeye davet etti.

Sopher'in grubu Birleşik Arap Emirlikleri'ni de ziyaret etti ve turları üç Semavi din arasında uzlaşma ve dostluğu geliştirmeye odaklandı.

Yahudi, Müslüman ve Hristiyanlar'dan oluşan dinler arası diyalog grubu, Suudi Arabistan'daki ziyarette Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri Muhammed el İsa'nın yanı sıra diğer din adamlarıyla da bir araya geldi.

Dinler arası diyalogu teşvik etme amaçlı bölgeye bir gezi düzenliyorlar. Beş yıl öncesine kadar gayrimüslimlerin Medine'ye girişi yasaktı. 622'de İslam, Medine'de kök saldığında, şehirde hurma korusu sahipleri de dahil olmak üzere birçok Yahudi sakini vardı.
Lord Jacob Rothschild'in yakın çalışma arkadaşlarından İngiliz Yahudisi Rick'in finansal bir geçmişi var ve 1993 yılında katıldığı Edmond de Rothschild Capital Holdings'in CEO'sudur.

Kendi türünde dünyanın en köklü yatırım fonunun başkanıdır. Bundan önce, şimdiye kadarki en genç ortak olarak atandığı BDO Stoy Hayward'da çalıştı. Hedge Fund Review'den Olağanüstü Katkı Ödülü ve Financial News tarafından Mükemmellik On Yılı Ödülü dahil olmak üzere çeşitli endüstri ödülleri aldı.

Rick, Cambridge Üniversitesi'nden mezun oldu. Kalkınma Komitesi üyesi olduğu Woolf Enstitüsü de dahil olmak üzere, dinler arası ilişkiler alanında çalıştı. 2020 ve 2021'de Rick, Kur'an ile İncil arasındaki ilişkiyi tartışmak için Woolf Enstitüsü adına dünyanın önde gelen üniversitelerindeki Din Profesörleri arasında bir Okuma Grubunda çevrimiçi bir diyalog düzenledi.

Acaba Türkiye'den kim hangi akademisyen ilahiyatçı bakan bu toplantıya katılmış olabilir?

Konuyla ilgili Müslüman liderlerle de diyalog kurdu. Rick, Fransa'daki din eğitimine katkılarından dolayı 2007 yılında Başkan Chirac tarafından Chevalier de la Legion d'Honneur ile ödüllendirildi ve Birleşik Krallık'taki çeşitli eğitim yardım kuruluşlarının Başkanlığını veya Direktörlüğünü üstendi.

Beraberindeki heyet ile Türkiye'ye geldiler, İstanbul'da temaslarda bulundular ve İngiltere Başkonsolosluğu tarafından konuk edildiler.

Soldan sağa:

Uli Boden, Pilar, Trixie Brenninkmeijer, Shaykh Ibrahim Mogra, Eileen Boden, Fatma Galadari, A. Profesör Abdullah Galadari (Khalifa Üniversitesi, Abu Dabi), Carol Sopher, Dr Esther-Miriam Wagner (Woolf Institute İcra Direktörü), the Hacham Bashi Ishak Haleva, Dr Ed Kessler (Woolf Institute Kurucu Başkanı), Rick Sopher, Deniz Baler Saporta (Direktör Hacham'ın ofisi), Mohammed Ahmed, Dünya Habash, Ahmed Zaidi, Uğur Sevgili. ‘Hayber'i İslam Tarihinden çıkarın!..

Yahudi lider Sopher; Jewish Chronicle'a yaptığı açıklamada, Suudi vatandaşının daveti sayesinde, Yahudilerin 1400 yıl sonra Medine'de hurma ağacı diktiğini söyledi.

"Eğer herhangi biri 5 ila 10 yıl önce Suudi Arabistan'a gelebileceğimi söylese... Onlara zar zor inanırdım." diyen Sopher, "Sadece Suudi Arabistan'a gelmekle kalmadık, dostça, misafirperver bir şekilde ağırlandık, ki bu gerçekten harikulade bir şey." ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan yönetimi, 5 yıl önce tarihi ve dini merkezlere turist ve yabancı ziyaretçileri çekmek amacıyla Müslüman olmayan kişilerin Medine'ye giriş yasağını kaldırmıştı. Fransa da bu işin içinde!..

Bu, “İbrahimi Dinler” projesinin hızla Müslümanlar arasında yayıldığı görülüyor. Mesela Fransa'da bulunan Drancy Ulu Camii İmamı Hassen Chalghoumi kendisinin; "İslam, Yahudilik ve diğer dinler arasında köprüler inşa etme" amacına sahip olduğunu söylüyor.
Chalghoumi daha önce de birçok kez İsrail'e gelmiş ve Yahudi din adamlarıyla ilişkilerini geliştirmişti.

Drancy Ulu Camii İmamı Chalghoumi dünyanın İsrail'in yönetim biçimlerine benzer bir şekilde yönetilmesi gerektiğini savunuyor. Özellikle İslamiyet ile Yahudilik arasında "dinler arası diyalog”u teşvik etme girişimleriyle bilinen Chalghoumi, bazı çevrelerce "Yahudilerin İmamı" olarak anılıyor.

Suudilerin Hac Politikaları:

Mayıs 1933'te Mekke'deki hacı sayısındaki azalma ve Hac vergi gelirleri nedeniyle İbn Suud, Standard Oil of California'ya (SOKAL) Suudi Arabistan'da petrol arama imtiyazı vermek zorunda kaldı.

Suudi Arabistan'ın Irak hükümetini ekonomik ve siyasi olarak desteklediği İran-Irak savaşı sırasında İran'ın, Ayetullah Humeyni'nin takipçileri, Mekke'ye yapılan yıllık Hac'ı bozmak amacıyla defalarca isyanlar düzenledi.

Suudi Arabistan'ın sıkı güvenlik önlemleri, genellikle büyük olayları engelledi.

Mart 1987'de İranlı hacıların Mekke'de meydana gelen huzursuzluğuna yanıt olarak, ülke hükümeti sayılarını yılda 45 bin kişiye düşürmeye karar verdi. Bu, İran liderliğinden son derece olumsuz bir tepkiye neden oldu. Temmuz 1987'de yaklaşık 25.000 İranlı hacı, güvenlik güçleriyle çatışarak Haram Camii'nin (Beyt Ullah) girişini kapatmaya çalıştı. Ayaklanmalar sonucunda 400'den fazla insan öldü.

Humeyni, hacıların ölümünün intikamını almak için Suudi kraliyet ailesinin devrilmesi çağrısında bulundu.

Suudi hükümeti, İran'ı Mekke ve Medine'nin sınır ötesi talebini desteklemek için isyanlar düzenlemekle suçladı. Bu olay, İran'ın 1984'te Basra Körfezi'ndeki Suudi petrol tankerlerine düzenlediği hava saldırılarıyla birlikte Suudi Arabistan'ı zorladı; İran ile diplomatik ilişkileri kesti.

Yurtdışındaki Suudi ajanslarına çok sayıda terör saldırısı gerçekleştirildi; öncelikle ulusal havayolu "Saudia" ofislerine. Suudi diplomatların öldürülmesinin sorumluluğunu Şii gruplar "Hicaz'da Tanrı Partisi", "Sadık Askerler" ve "Arap Öfkesi Üretimi" üstlendi. Birkaç Suudi Şii, 1988'de Suudi petrol tesislerini bombalamaktan suçlu bulundu ve idam edildi.

1989'da Suudi Arabistan, İran'ı 1989 Hac sırasında iki terör saldırısına karışmakla suçladı. 1988-1991 yılları arasında İranlılar, hacca katılmadı.

İran ile ilişkilerin normalleşmesi 1989'da Humeyni'nin ölümünden sonra gerçekleşti.

1991'de Suudiler 115.000 İranlı hacı kotasını onayladı ve Mekke'de siyasi gösterilere izin verdi. 1990'daki Hac sırasında, Mekke'yi kutsal alanlardan birine bağlayan bir yeraltı tünelinde ezilerek ya da boğularak 1400'den fazla hacı öldü. Ancak olayın İran ile ilgisi yoktu.

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Tevfik er-Rabia şimdi sana soruyorum;

- HAC ve UMRE organizasyonu yapan Suudi şirkete, İsrail menşeli bir şirketi ortak etme kararı aldınız mı?

- Aldıysanız bu şirketin ticari unvanı nedir?

- Ortakları arasında kimler bulunmaktadır?

- Ortaklık kararı kapsamında İsrailli şirkete HAC ve UMRE ibadetleri için ne kadar ücret ödenecektir?

Hani şu “İslâm Fıkhı” diye ahkâm kesen molla müsveddeleri var ya zerre kadar ilim-irfan sahibiyseler çıksınlar Suudilerin bu tasarrufunu sorgulasınlar; bu öyle altı yaşındaki sabi-sübyan kız çocuklarına nikâh kıymaya benzemiyor.

dikGAZETE.com