14 Şubat'taki Keşmir saldırısı Hindistan-Pakistan sorununu tekrar gündeme getirdi. Fakat burada tek anlaşmazlık bu sınırla ilgili değil. 14 Ağustos 1947'de bağımsız bir devlet olan Pakistan, zamanında "sınırı kafasına göre çizen İngiliz Sir Cyril Radcliffe" sebebiyle yaşadığı sorunun aynısını bir başka İngiliz tarafından çizilen Afganistan sınırı konusunda da yaşıyor. Afganistan "Durand Çizgisi" adı verilen Pakistan sınırını tanımamayı sürdürüyor. Yeni Şafak Yazarı Taha Kılınç, Keşmir geriliminin gölgesinde kalan bu sorunu bugünkü köşesine taşıdı.
İşte yazının ilgili bölümü:
İNGİLİZLER AFGANİSTAN-HİNDİSTAN HATTINI NASIL ÇİZDİ?
1901'e kadar kesintisiz 21 yıl boyunca Afganistan'ın hâkimi olan Emir Abdurrahman Han, Rusya ve Büyük Britanya imparatorlukları arasında sıkışıp kalmış bir ülkeyi yönetiyordu. Afganistan'ın Ruslarla olan kuzey sınırı belirlenmiş olduğu için, İngilizlerin hudut hattı henüz kesinleştirilmemiş doğu ve güney doğu yönlerinden hücumunu önlemenin yolu onlarla iyi geçinmekti. Abdurrahman Han da bu siyaseti benimsedi. Buna bağlı olarak, dış işlerinde Londra'nın çizgisinden çıkmamak şartıyla, yıllık bir milyon 850 bin rupi ekonomik desteği elde etmesi uzun sürmedi.
Emir Abdurrahman Han'ın kurmaya çalıştığı bütün dengeye rağmen, Ruslar Afganistan'ı kuzeyden sıkıştırmaya başlayınca, İngilizler, Afganistan'la Britanya Hindistanı -o zaman henüz Pakistan diye bir ülke yoktu elbette- arasındaki sınırı kesinleştirme ihtiyacı duydular. Böylece, Rusların Afganistan'ı aşıp Hindistan içlerine doğru ilerleme riski de azaltılmış olacaktı.
LONDRA'DA 'SINIR ÇİZME' TOPLANTISI
Londra'da kurulan “Kraliyet Komisyonu”, Afganistan-Hindistan sınır hattının müzakeresi için Kabil'e gönderilecek heyetin başkanlığına, Delhi'deki hükümetin dışişleri bakanı Sir Henry Mortimer Durand'ı tayin etti. 1893'ün ekim ayında Afganistan'a giden Durand ve beraberindeki heyet, Afgan hükümetinin temsilcileriyle sıkı bir müzakerenin ardından, iki ülke arasındaki sınırı belirledi.
"DURAND ÇİZGİSİ'NİN SORUNU: PEŞTUNLARI İKİYE BÖLMESİ
12 Kasım 1893 günü imzalanan anlaşma, Afganistan ve Britanya Hindistanı arasına 2 bin 640 kilometrelik bir hat çiziyordu. İngilizlerin Afganlara dayattığı sınırın en dikkat çekici yanı, bölgenin en kalabalık etnik grubu olan Peştunların yaşadığı geniş bir coğrafyayı ortasından ikiye bölmesiydi.
Emir Abdurrahman Han'dan sonra yerine geçen oğlu Emir Habibullah, 1905'te İngilizlerle imzaladığı yeni bir anlaşmayla, İngiliz baş müzakerecisine nispetle “Durand Çizgisi” olarak anılan sınır hattını tanıdığını teyit etti. 1919'da Afgan hükümetiyle İngiltere arasında imzalanan ve Afganistan'a bağımsızlığını kazandıran anlaşmada da, önceki bütün karşılıklı taahhütlerin kabul edildiği belirtildi. Bağımsız Afganistan, böylece Durand Çizgisi'ni Britanya Hindistanı ile arasındaki resmî sınır olarak tanımış oluyordu.
AFGANİSTAN MEVCUT SINIRI KABUL ETMİYOR
1947'de Britanya Hindistanı ikiye bölünüp, ortaya Hindistan ve Pakistan adlı iki bağımsız devlet çıkınca, Afganistan, Durand Çizgisi üzerinden Pakistan'la sınır komşusu haline geldi. Kabil hükümeti için, ortaya çıkan yeni durum, on yıllardır fısıltıyla tekrarlanan bir itirazın sesli bir şekilde dile getirilmesine imkân vermişti: Durand Çizgisi'nin meşruiyeti tartışmaya açıktı, Pakistan'la sınır yeniden belirlenmeliydi. İngiltere ve Pakistan, doğal olarak bu talebi reddetti. Bunun üzerine Afganistan, elindeki diğer kozu masaya sürdü: Madem Durand Çizgisi Peştunların yüzyıllardır yaşadığı bölgeyi ortasından ikiye ayırmıştı, o halde bu bölge birleştirilerek “Peştunistan” adlı özerk bir yönetime kavuşturulmalıydı. İngiltere ve Pakistan'dan bu öneriye de ret cevabı geldi.