Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, mülteci sorununun çözümüne yönelik Cenevre yerine Gaziantep Sözleşmesi önerisine ilişkin, "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Cenevre Sözleşmesi, Avrupa Birliği, bunların hepsinin bugüne kadar edindiği bir tecrübe ve uzantı var ama bugün sınırımızda bir insanlık dramı yaşanıyor. Büyük bir karmaşa ve iç savaş var. İnsan haklarının bütün sözleşmeleri yetersiz ve mevcut sorunu çözmeye kafi gelmiyor." dedi.
Şahin, AA muhabirine, TBMM Mülteci Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu'nun Cenevre Sözleşmesi'nin yerine Gaziantep Sözleşmesi'nin yapılması teklifini değerlendirdi.
Komisyonun tespitinde haklı olduğunu ve bu modelin bir an önce devreye girmesi gerektiğini belirten Şahin, Suriye'de iç savaş başladığı günden bu yana 12 milyondan fazla insanın yer değiştirdiğini, bunun 6 milyonunun Suriye dışına çıktığını ve 3 milyonunun da Türkiye'ye geldiğini anımsattı.
Şahin, Gaziantep'in bir ensar örneği göstererek, farklı ırklardaki mültecilere kucak açtığını ve bu anlamda dünyanın öncü şehirlerinden biri olduğunu vurguladı.
Cenevre Sözleşmesi'nin her alanda yetersiz kaldığını dile getiren Şahin, yerelden çıkacak yeni bir anlaşmanın sorunlara daha kalıcı ve reel bir çözüm getireceğine inandıklarını aktardı. Şahin, "Bizim de sahada gördüğümüz bir gerçek var. İnsan hakları evrensel beyannamesi, Cenevre Sözleşmesi, Avrupa Birliği, bunların hepsinin bugüne kadar edindiği bir tecrübe ve uzantı var ama bugün sınırımızda bir insanlık dramı yaşanıyor. Büyük bir karmaşa ve iç savaş var. İnsan haklarının bütün sözleşmeleri yetersiz ve mevcut sorunu çözmeye kafi gelmiyor. İnsanlar kimyasal varil bombalarından ailesini kurtarmak için geldi. Onların da tercihi değildi. Bu insani drama karşı bizim şehri sürekli şikayet eden, sorun çıkaran bir yapıdan çıkarıp, nasıl yönetmeliyiz dediğimiz bir bakış açısıyla Gaziantep modeli geliştirdik" diye konuştu.
"ÇÖZÜM İÇİN YÖNETMELİKLER DEĞİŞTİRDİK''
Şahin, yerelde olan sorunların çözümüne ilişkin Türkiye'nin özellikle Gaziantep'in büyük fedakarlıklar yaptığını anlatarak, reel çözüm için bütün imkanların seferber edildiğini vurguladı.
Bakanlar Kurulu kararıyla hayata geçecek "turkuaz kart"ın mültecilerin sistemin içine dahil edilmesi açısından önemli olduğunu kaydeden Şahin, şöyle devam etti:
"Çözümü kendi içimizde üreterek nasıl çözeceğimizle alakalı, eğitimle ilgili yönetmelikler değiştirdik. 'Sağlığı nasıl çözeceğiz' diye belediye olarak hastane yapmak zorunda kaldık. Kendi okulu, hastanesi olan başka bir belediye yok. Ama biz mecburduk bunları çalıştırmak zorundaydık. Kalifiyesi yüksek olan mültecilerin sistemin içine dahil edilmesi niye önemli? Çünkü eğitimi yüksek olan katma değer üretecek, gelip topluma hızlıca entegre olacak kişiler, özellikle öğretmenler, mühendisler, doktorlar, akademisyenler, hızlı davranamazsak maalesef Avrupa Birliğindeki ülkelere gidiyorlar.
Dolayısıyla bizim onları kendi içinde Suriyeli öğrenciye Suriyeli öğretmenin, Suriyeli bir mültecinin Suriyeli bir doktorun tedavi edebilmesi için onları burada tutmamız gerekiyor."
Büyük çapta çalışan birlik ve kuruluşların bazen küçük bir soruna çözüm üretemediği bir noktaya geldiklerini ifade eden Şahin, Gaziantep'te mültecilere karşı alınan kararların evrensel ve dünyaya örnek teşkil edecek nitelikte olduğunu vurguladı.