Bağımlılık konularında uzmanlığı ile tanınan Psikiyatr Dr. Çezar Atasoy teknoloji bağımlılığını ve zararlarını nasıl bertaraf edileceğini açıkladı.
Milliyet'ten Songül Hatısaru'nun haberine göre, Teknoloji bağımlılığına dikkat çeken Dr. Çezar Atasoy "Teknoloji bağımlılığı insan-makine etkileşimini içeren ve kimyasal olmayan davranışsal bağımlılıklar olarak tanımlanır. Yani temel olarak teknoloji ve teknoloji aletlerinin vücuda dışarıdan herhangi bir kimyasal madde almadan davranış değişikliğine ve davranışsal bağımlılığa neden olması olarak tanımlayabiliriz. Örneğin kumar bağımlılığı gibi davranışsal bir bağımlılık diyebiliriz. Özellikle üstünde durduğumuz şey ise TV, bilgisayarlar, tabletler, internet, bilgisayar oyunları, sosyal medya ve bunların akıllı telefonlar ile birlikte her an yanımızda bulunuyor olması durumundan kaynaklanan sorunlar." dedi.
"HIRSIZLIK YAPMAK GİBİ"
Teknoloji bağımlısı olmanın büyük zararlar doğuracağını belirten Atasoy "Çocuk beyni 24 yaşına kadar gelişmeye devam eder. Gelişim sürecinde olan beyin ekran ve telefonun yaydığı radyasyonun olumsuz etkilerine maruz kalmakta, hızlı hareketli görüntüler epilepsi eşiğini düşürmektedir.
Çocuklarda internet üzerinden maruz kaldıkları cinsel içerikli uyaranlar nedeniyle erken yaşta ergenlik gelişimi görülüyor. Tuvalet ihtiyacını ertelemekten kaynaklı kabızlık, idrar yolu enfeksiyonları, mesane sorunları, görme bozuklukları gibi fiziksel sorunlar ile karşı karşıya kalınıyor.
Hareketsizlikten kaynaklı sağlık sorunları, beslenme bozuklukları aşırı yemek yeme, obezite veya hiç yemek yememe tek öğün beslenme, postür bozuklukları başlar. Sosyal ve ruhsal etkilerine baktığımızda; teknoloji bağımlılığından etkilenen bireyler çoğunlukla çocuk ve ergenler olduğu için aile iletişimi bozulmakta ebeveynler öfkelenmekte ve bu durum karşısında kendilerini çaresiz hissetmektedir.
Agresif davranışların artması, sınır tanımama, dikkat ve konsantrasyon sorunları, zihinsel beceri sorunları oluşturmakta, bazı duyguların yitirilmesi, empati kurma yeteneğinin gelişmemesi, soyut düşünme yeteneğinde geri kalma, kendilik bozukluklarının oluşması, yalnızlaşma, yabancılaşma, uyku bozuklukları, kabus görme, hayattan bıkmışlık, depresyon, kaygı, özgüven kaybı gibi problemlere neden olmaktadır.
Derslere olan ilgi azalır, okul başarısında düşme, öğrenmede sıkıntı yaşamaya başlar. Teknolojik araçlara ulaşmak için dürüst olmayan girişimlerde bulunabilir. Yalan söyleme, hırsızlık yapma gibi."
"ÇOCUKLARDA 15 YAŞINA KADAR İNTERNETİ KULLANIRKEN KAPISI AÇIK OLMALI"
Ebeveynlerin çocukları tek başına internetin başında bırakılmamısını belirten Atasoy "Teknolojinin ne işe yaradığını bilmeden teknolojik alet kullanıyoruz. Evdeki bilgisayarlar sadece oyun için kullanılıyor neredeyse. Türkiye'de daha yeni çıktı kotalı, ebeveyn denetimli, çocuk kontrollü internet. Çocuğun odası mahremdir, kapıyı çalmadan girmeyelim düşüncesini bazen abartıyoruz, Çocuk içeride bilgisayarda ne yapıyor bilmiyoruz ki. Belirli bir yaşa kadar; bana göre 15 yaşına kadar interneti kullanırken kapısı açık olmalı. Kapalı bir alanda yaptığında oto kontrolü kaybediyor." dedi.
"ŞİDDET EĞİLİMİ ARTIYOR"
Çocukların gördüklerinden çok çabuk etkilendiklerini belirten Atasoy "TV'de de Suriye savaşını, şiddeti görüyor. Birilerinin öldüğünü birilerinin öldürdüğünü görüyor. Sanal ortamda da bunu yapıyor. Büyüdükçe şiddet eğilimi daha çok ortaya çıkıyor. Sosyal ilişkilerini şiddet üzerine kurmaya başlıyor. Akran çevresinde gücünü şiddet ile gösteren çocuklar biraz daha popüler oluyor.
Her şeyi yapabilirim; öğretmene de karşı çıkarım, sigara da içerim, çevreme birkaç kişi toplarım, kimse bana yan gözle bakamaz üzerinden aralarında bir rekabet başlıyor. Rekabet de maalesef şiddeti körüklüyor. Medyada gördüğü Mafyatik tipler dokunulmaz görünüyor. Adam üç gün hapis yatıyor, çıkıyor lüks içinde yaşıyor. Kanunları uygulamakta sıkıntı olduğu için, çocuklar bu tür davranışlarının cezasız kalacağını öğreniyorlar. Yaparım yanıma kar kalırı öğreniyorlar. "