İş mahkemeleri kanunu tasarısı Genel Kurulda
İş mahkemelerinin görev, yetki ve yargılama usulünü düzenleyen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın ilk 9 maddesi Genel Kurul tarafından kabul edildi.

Oluşturma Tarihi: 2017-10-05 20:58:55

Güncelleme Tarihi: 2017-10-05 20:58:55

İş mahkemelerinin kuruluş, görev, yetki ve yargılama usulünü düzenleyen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı'nın ilk 9 maddesi kabul edildi.

TBMM Genel Kurulunda temel kanun olarak görüşülen tasarının kabul edilen maddelerine göre, iş mahkemeleri, Hakimler ve Savcılar Kurulunun (HSK) olumlu görüşü alınarak, tek hakimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca gerekli görülen yerlerde kurulacak.

Bu mahkemelerin yargı çevresi, Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenecek.

İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilecek. Bu daireler numaralandırılacak. HSK, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımını gerçekleştirecek.

İş mahkemesi kurulmayan yerlerde, bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesi bakacak.

Tasarıyla "dava şartı olarak arabuluculuk" kurumu ilk kez hukuka giriyor ve düzenlemede yer alan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunluluk olarak getiriliyor.

Kanuna veya bireysel ya da toplu iş sözleşmesine dayanan işçi, işveren alacağı, tazminatı ve işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması dava şartı olarak aranacak. Arabulucuya başvurma zorunluluğu için alacak veya tazminat talebinin iş ilişkisinden kaynaklanması gerekecek.

Düzenlemeyle işçi kıdem, ihbar gibi tazminat ve fazla mesai, yıllık izin gibi ücret; işveren de alacak ve tazminat kalemleri için dava açmadan önce arabulucuya başvuracak.

İşçi veya işverenin iş ilişkisi kapsamında birbirlerine hakaret etmekten kaynaklanan ya da işçinin iş yerindeki işverene ait mal ve malzemelere zarar vermesinden doğan tazminat talepleri de dava açılmadan önce arabulucuya götürülecek.

Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ekleyecek. Bu zorunluluğa uyulmazsa mahkeme davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulmasını, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderecek.

İhtarın gereği yerine getirilmezse dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilecek.

Arabulucuya başvurulmadan dava açılırsa herhangi bir işlem yapılmaksızın dava, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilecek.

İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARINDA ARABULUCULUK YOK

İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi, manevi tazminat davaları, bunlarla ilgili rücu davalarında, arabuluculuk şartı aranmayacak.

Arabuluculuk Daire Başkanlığı, sicile kayıtlı arabuluculardan, arabuluculuk yapmak isteyenleri, varsa uzmanlık alanlarını da belirterek görev yapmak istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listeleyecek, komisyon başkanlıklarına bildirecek.

Komisyon başkanlıkları, bu listeleri kendi yargı çevrelerindeki arabuluculuk bürolarına, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirecekleri sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne gönderecek.

Arabulucu, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenecek. Taraflar, listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşırsa bu arabulucu görevlendirilecek.

Arabulucu, görevlendirmeyi yapan büronun yetkili olup olmadığını kendiliğinden dikkate alamayacak. Karşı taraf en geç ilk toplantıda, yerleşim yeri ve işin yapıldığı yere ilişkin belgelerini sunarak arabuluculuk bürosunun yetkisine itiraz edebilecek. Bu durumda arabulucu, dosyayı derhal ilgili sulh hukuk mahkemesine gönderilmek üzere büroya teslim edecek.

Mahkeme, harç alınmaksızın dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda yetkili büroyu kesin olarak karara bağlayacak, dosyayı büroya iade edecek.

Yetki itirazının reddi durumda aynı arabulucu yeniden görevlendirilecek. Yetki itirazının kabulünde ise kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde yetkili büroya başvurulabilecek.

Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren 3 hafta içinde sonuçlandıracak. Bu süre, zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilecek.

Arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya anlaşmaya varılamaması hallerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirecek, son tutanağı düzenleyerek durumu derhal arabuluculuk bürosuna bildirecek.

TOPLANTIYA KATILMAYAN, YARGILAMA GİDERLERİNİ ÖDEYECEK

Taraflardan biri, geçerli bir mazeret göstermeden ilk toplantıya katılmazsa, arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu olacak. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmeyecek.

Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmadığı için sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda taraflar, yaptıkları yargılama giderlerini kendileri karşılayacak.

Taraflar, arabuluculuk sonunda anlaşırsa arabuluculuk ücreti, belirtilen tarife göre, aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanacak.

İşe iade talebiyle yapılan görüşmelerde tarafların anlaşmaları durumunda, ara bulucuya ödenecek ücretin belirlenmesinde işçiye işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarı ile çalıştırılmadığı süre için ödenecek ücret ve diğer haklarının toplamı, tarifenin ikinci kısmı uyarınca üzerinde anlaşılan miktar olarak kabul edilecek.

Arabuluculuk sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya 2 saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hallerinde, 2 saatlik ücret tutarı ileride haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenecek. 2017 yılı Arabuluculuk Ücret Tarifesine göre bir saatlik ücret miktarı 120 lira olduğundan, bu rakam 240 liradan az olamayacak.

TAŞERONLUKTA İŞE İADE

Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı halinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenler, arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılacak, iradeleri birbirine uygun olacak.

Arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk sonunda anlaşmaya varılırsa anlaşma uyarınca taraflarca ödenecek, anlaşmaya varılamazsa ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanacak.

Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından, son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı duracak, hak düşürücü süre işlemeyecek.

Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilecek. İşverenin yazılı belgeyle yetkilendirdiği çalışanı da görüşmelerde işvereni temsil edebilecek ve son tutanağı imzalayabilecek.

Arabuluculuk görüşmeleri, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, arabulucuyu görevlendiren büronun bağlı bulunduğu adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonunun yetki alanı içinde yürütülecek.

Gazeteciler ve gemi adamları da açacakları bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı, tazminatı, işe iade davalarında, arabulucuya başvuracak.

Arabulucuya başvurulmuş olmasını bir dava şartı olarak öngören maddede hüküm bulunmayan hallerde, niteliğine uygun düştüğü ölçüde Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu hükümleri uygulanacak.

SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATINDAN KAYNAKLANAN UYUŞMAZLIKLAR

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce SGK'ya başvurulacak. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan başvuruya 60 gün içinde kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılacak. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şartı aranacak.

Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebiyle işveren aleyhine açılan davalarda, dava kuruma resen ihbar edilecek. İhbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabilecek.

İŞ MAHKEMELERİNİN GÖREV ALANI

İş mahkemeleri, gazeteciler, gemi adamları, İş Kanunu'na veya Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren, işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, idari para cezalarına itirazlar ile belirtilen uyuşmazlıklar hariç olmak üzere SGK veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara ilişkin dava ve işlere bakacak.

İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi olacak.

Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olacak. İş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili sayılacak.

İş mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanacak. Davaların yığılması halinde, her bir talebe ilişkin vakalar bakımından ispat yükü ve deliller ayrı ayrı değerlendirilecek.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun kanun yollarına ilişkin hükümleri iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacak. Kanun yoluna başvuru süresi, ilamın taraflara tebliğinden itibaren işlemeye başlayacak. Kanun yoluna başvurulan kararlar, bölge adliye mahkemesi ve Yargıtayca ivedilikle karara bağlanacak.

TEMYİZE BAŞVURULAMAYACAK DURUMLAR

Diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla bazı dava ve işlerde verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacak.

İş Kanunu uyarınca açılan fesih bildirimine itiraz davalarında verilen kararlar ile işveren tarafından toplu iş sözleşmesi veya iş yeri düzenlemeleri uyarınca işçiye verilen disiplin cezalarının iptali için açılan davalarda verilen kararlar bu kapsama girecek. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu uyarınca iş yeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerine, işletme toplu iş sözleşmesi yapılacak iş yerlerinin aranılan niteliğe sahip olup olmadıklarına ilişkin uyuşmazlıklara, uygulanmakta olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklara ve karar verilen veya uygulanmakta olan bir grev veya lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespitine ilişkin açılan davalarda verilen kararlar da temyiz edilemeyecek. Sendika veya konfederasyonun ilk genel kurulunun düzenlenmesi konusunda hükümlere aykırı hareket edildiği iddiasıyla sendika şubesi, sendika veya konfederasyon yönetim kurulu hakkında açılan davalarda verilen kararlar ile sendika üyeliğine ilişkin açılan davalarda verilen kararlar konusunda da temyize gidilemeyecek.