İşgal rejiminin Batılı işbirlikçileri Taksim’de protesto edildi
Özgür-Der’in çağrısıyla Taksim Camii önünde bir araya gelen Müslümanlar, Siyonist katliamların işbirlikçisi Batılı ülkeleri telin ederken Filistin halkının direnişine desteklerini yinelediler.

Oluşturma Tarihi: 2023-10-28 12:11:28

Güncelleme Tarihi: 2023-10-28 12:19:24

Tarayıcınız video oynatma özelliğini desteklemiyor.

Gazze'de 20 gündür devam eden katliamlar dünyanın her yerinde protesto ediliyor. Siyonist çetenin işbirlikçisi Batılı ülkeler ise işgal rejimine desteklerini göstermek her fırsatta Netanyahu'yu ziyaret ediyorlar.

Özgür-Der'in çağrısıyla Cuma namazı çıkışında Taksim Camii'nde toplanan Müslümanlar başta Fransa olmak üzere Batılı ülkeleri telin etmek için bir araya geldiler. Grubun temsilcileri Taksim Camii'nin yanındaki Fransa Başkonsolosluğu'na Avrupa'nın işbirlikçiliği ifşa eden dövizler bıraktılar.

Grup adına sunuş konuşmasını gerçekleştiren Murat Ayar, Yahudi ve Yahudiliğin değil Siyonizm'in düşmanı olduklarını ifade ederken işgal rejiminin gerçekleştirdiği katliamların işbirlikçisi Batılı ülkelerin ikiyüzlülüğüne dikkat çekti.

Özgür-Der Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay, Filistin direnişi tüm dünyanın gündeminde olduğunu bu durumun Gazzeli Müslümanların haysiyetli duruşlarından kaynaklandığı belirtti.

“Avrupa Birliği ‘ileri demokrasi, şeffaflık, adalet ve azınlık hakları' konusunda kriterleri belirliyor ancak başta Almanya, Fransa, İngiltere olmak üzere Netanyahu'nın kanlı kucağını oturmak için sıraya girmiş durumdalar. Bu kirli ilişki Avrupa'nın sömürgecilik tarihi ve Yahudi düşmanlığı ile yakından ilişkilidir. Müslümanların tarihinde ise hiçbir şekilde bu tarz ırkçılık ve nefret kokan düşüncelere rastlanmamıştır. Avrupa kendi sorunlarını Müslümanların arasına taşıyarak Filistin'i işgal etmiş ve işgal rejiminin tesis edilmesini sağlayarak suça en başından beri ortak olmuştur.”

Kenan Alpay, katliamlara meşru zemin sağlamak için Netanyahu ile bir araya gelen Batılı siyasetçilerin işgal rejimine ekonomik ve askeri desteklerinin insanlık suçu olduğunun altını çizdi.

“Filistin'in işgali sürecinde yapıp ettiği zulümler yetmezmiş gibi Batılı ülkeler bugün de sıraya girerek Gazze'deki katliamın meşruluğunu savunmakta ve Siyonistlere askeri ekonomik her türlü desteği sunmaktadır. Bir yandan ise ‘Acaba Filistin direnişi başarılı olur mu?' benzeri sorularla da direniş bilinci kırılmak isteniyor. Bu direnişi neticesinde biz inanıyoruz ki Allah yolunda cihad edenler aziz ve muzaffer kılınacaktır. Suça ortak olan ABD ve Avrupa ülkeleri ise daha önce Afganistan'da olduğu gibi rezil olacaklardır!”

Türkiye kamuoyunda işgali meşrulaştırmak ve direnişe leke sürmek için bazı siyasetçilerin ifade ettikleri hezeyanlara değinen Kenan Alpay bu tarz yaklaşımların halkların nezdinden hiçbir karşılığı olmadığını vurguladı.

“Türkiye'de Gazze'deki katliamlar konusunda bir takım siyasetçiler açıkça katilleri destekliyorlar. Hamas'ın işgali yerle bir eden adımları üzerinden dezenformasyon oluşturulmak isteniyor. Filistin halkına karşı öne sürdüğünüz içi boş argümanlar hiçbir şey ifade etmediği gibi sadece sizin rezil ideolojilerinizin zamanı geldiğinde tarihin çöplüğüne karışacağının kanıtıdır!”

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin ağır bombardımanlara karşı devam eden direnişin farkında olunması çağrısında bulundu.

“20 günü aşkın bir zamandır devam eden zulme karşı direnişi varlığını unutmayalım. Zulmün olduğu her yerde direniş de vardır. Türkiyeli Müslümanlar başında beri bu direniş destekledi. Yaşanan onca katliama karşı direncimizin kırılmasına izin vermemeliyiz. Hüzne kapılmayıp kardeşlerimiz için hakkı her fırsatta haykırmalıyız.”

Mahmut Şahin, 7 Ekim'den bu yana yaşanan sürecin tüm dünyaya çok önemli bir gerçeği hatırlattığının altını çizdi.

“Yenilmez denilen demir kubbeler yerle bir oldu ve katil İsrail'in yenilmez imajı çöktü. Dünyanın her yerindeki İslami direnişler küresel direnişimizin bir parçasıdır. Dolayısıyla Filistin'e atılan her bomba yüreğimizde hissediliyor. Hamas ve Gazze asla yalnız değildir. Filistin Gazze ve Kudüs'ün kurtuluşu pek yakındır. Zalimler pek yakında nasıl bir inkılapla devrildiklerini görecekler.”

Gazeteci-yazar Adem Özkese, Hamas'ın ve ortaya koyduğu direnişin tartışmaya açılmasındaki tutarsızlığa değinerek sözlerine başladı:

“Türkiye'de zalim İsrail'in yanında olup Hamas'a terörist diyenler var. Geçmişte Sütçü İmam'a Nene Hatun'a karşı da çıkanlar vardı. Eğer onlar İsrail'e destek veriyorsa biz de diyoruz ki hepimiz Hamas'ız. Bizler bu ülkenin inanan insanları olarak Filistin'den yana olan tüm insanları selamlıyor ve diyoruz ki: ‘Yaşasın Küresel İntifada!' “

Siyonistlerin başlattıkları ağır bombardımanın bir acziyetin ifadesi olduğunu vurgulayan Özköse tüm dünyanın artık gerçeklerin farkında olduğunu belirtti.

“Gazze'de üç binden fazla çocuk şehit oldu. Terör örgütü İsrail yaşadığı hezimeti Gazzeli çocukları katlederek gizlemeye çalışıyor. Batılı ülkelerse bu katliamları açıkça destekleyerek aslında hezimetin boyutlarını ister istemez göstermiş oluyorlar. Zalim İsrail'in katliamına destek verenler utanç vesikası olarak tarihe geçtiler. Ancak batının birçok şehrinde vicdanlı insanlar çocukların katledilmesini karşı meydanları doldurup zulme karşı duruyorlar. Bu durum Avrupa devletlerinin yalnızlığını göstermektedir. Bizler de Paris'te Berlin'de Filistin için sokaklara dökülenler dayanışma içinde olduğumuzu ilan ediyoruz.”

Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, Filistinlilerin 75 yıldır Siyonist işgali altında yaşadığını ifade ederken Filistin halkı için bu yaşananların yeni bir durum olmadığını direnişin de işgal kadar eski olduğunu kaydetti.

“İsrail'in yaptığı şeyler yeni değil. Sadece dozunu artırdı. Ama garip olan şey ABD'nin bunak lideri Biden dâhil tüm batılı liderlerin sıraya girip türbe gibi Siyonistleri ziyaret etmesidir. Camiler, hastaneler, okullar, hatta kiliseler bile vuruldu, üç bin çocuk öldü, bunları Hamas mı vurdu? Bunların fotoğraflarını Batı medyasına görmek mümkün değil."

Batılı ülkelerin Hamas'ı bahane ederek destekledikleri işgal rejimine karşı Hamas'ın direnme hakkının dahi elinden alınmak istenmesinin insafsızlığın ötesinde bir zulüm olduğunu vurgulayan Rıdvan Kaya bu suçları aklamaya çalışan herkesin savaş suçlusu olduğunun altını çizdi.

Mescid-i Aksa adım adım Yahudileştirilirken Hamas'tan ne yapması bekleniyor? Hamas'ı bahane edip kilise bile bombalayan İsrail'e batılı liderler adeta tapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da net şekilde söylediği gibi Hamas terörist değil ümmetin namusunu koruyan mücahitler ordusudur. 200 esir için kıyameti koparanlar 2 milyondan fazla esir edilen Gazzeli için sesini çıkarmıyor. Bu katliamlar şunu göstermişti ki Siyonistlerle antlaşma ve siyasi süreçlerle yol almak mümkün değildir. Katliamlar devam ederken Hamas'ı suçlamak ise Siyonizm'i anlamamaktır, ahmaklıktır! Yağma yok, katil İsrail'in suçlarını hafifletmeye çalışan herkes insanlık suçlusudur.”

Eylemde “İşbirlikçi hainler hesap verecek”, “Katil İsrail işbirlikçi Avrupa”, “Katil İsrail Filistin'den defol”, ”Katil ABD Ortadoğu'dan defol”, “Aksa Tufanı Siyonizm'i yenecek”, “Hamas'a selam direnişe devam”, “Taksim'den Gazze'ye direnişe bin selam”, “Katil İsrail işbirlikçi Fransa” sloganları atılırken “Katil ABD, Katil İsrail”, “ABD ve AB destekli İsrail Gazze'de çocukları katlediyor”, Mücahitlerin izzet ve kararlığı İsrail ve ABD'ye korku salıyor” yazılı pankartlar taşındı.