Yenilik ve Adalet Birliği Partisi (BIG) Genel Başkan Yardımcısı İsmet Mısırlıoğlu, 2 Ağustos 2020 tarihli yazısında, Danıştay'ın Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın uzun süredir Türkiye ile uğraştığını belirtti.
İşte Mısırlıoğlu'nun konuya ilişkin yazısı: ALMANYA'NIN TUHAF İŞLERİ
Almanya'da tuhaf şeyler oluyor cümlesi gazetecilik açısından büyük bir şey ifade etmiyor artık. Almanya'da sürekli tuhaf şeyler oluyor. Türkiye (Almanya'daki Türk medyası değil) medyası Almanya'nın gündemini yeterince takip etmiyor. Dolayısıyla buradaki yetkili ve etkili isimler Almanya konusunda yetersiz kalıyorlar.
Almanya Dışişleri Bakanlığı uzun süredir Türkiye ile uğraşıyor. Dostluğa yakışmayacak şekilde. Covid-19 konusunda Türkiye'yi riskli ülkeler kategorisine alması ve bu ülkeden Almanya'ya giriş yapanlardan korona testini şart koşması anlaşılır gibi değil.
Buna karşılık hiç bir önlem almayan İsveç, ölümlerin Türkiye'den beş-altı kez daha fazla olduğu İspanya (30 bin) ve İtalya (35 bin)' yı güvenli ülke olarak göstermesi nasıl açıklanabilir?
157 bin ölüm oranı olan ABD'yi riskli ülke olarak göstermemesinin arkasında hangi mantık olabilir? Bu esnada Almanya'da vefat sayısı 9 bin 200, Türkiye'de ise 5 bin 700.
Dün Berlin'de Avrupa çapında düzenlenen pandemi kaldırılsın mitingi vardı. 10 binlerce insan şehrin merkezinde korona kapsamında tüm önlemlerin son verilmesi için gösteri yaptı.
Miting alanının 90'lı yıllarda her yıl Berlin'de düzenli olarak yapılan Technoparty'den hiç bir farkı yoktu.
Şimdi siyasilere sormak lazım. Almanya'nın her bölgesinden ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden gelen bu göstericilerin kaçında Covid-19 testi yapıldı? Gösteri alanında neden fiziksel mesafe veya maske takma zorunluluğu getirilmedi?
Tüm bunlardan ne anlıyoruz?
Korona denilen virüs politikalarının arkasında uluslararası aklın, halkları yeniden dizayn etme arzusu yatıyor. Bazı ülkeler korona bahane edilerek ekonomik yollardan (kendi vatandaşını bu ülkelere turist olarak göndermeyerek) cezalandırılmak isteniyor. Diğer taraftan da Almanya'da işverenler üzerinden Türklere baskı aracı olarak kullanılıyor. İnsanımız Türkiye'ye gidersen işten atılırsın tehditine maruz kalıyor.
Türkiye'den aldıkları korona test raporunu ise il sağlık daireleri kabul etmiyor. Doktorundan resmi daireler veya işyerleri için yeni rapor getirmeleri isteniyor.
NURHAN SOYKAN OLAYI
Almanya Dışişleri Bakanlığı Nurhan Soykan'ın görevine son verdi.Soykan, bakanlığa bağlı "Din ve Dış Politika" biriminde müslümanları temsil etmek için atanmıştı.
Almanya Merkez Müslümanlar Konseyi'nde (ZMD) genel başkan yardımcılığı ve sözcüsü görevini yürütüyor.
Başını FETÖ, PKK ve Alman ırkçılarının çektiği Türkiye düşmanı grupların yürüttüğü linç kampanyası sonucunda Nurcan Soykan danışmanlık görevinden uzaklaştırıldı.
Almanya'da bu bir gelenektir.
Müslümanlar arasında bazı kişiler medya üzerinden pozitif anlamda kamuoyunu sunulur. Sonrasında bu kişi veya kurum resmi makamların muhatabı olur.
İşe bittiğinde ise bir kaç şablon kelime üzerinden sistemden afaroz edilir.
Şablon kelimeler ise şunlar:
İsrail, Yahudilik, Erdoğan, Müslüman Kardeşler, Milli Görüş ve Ülkücülük.
Ülkücülük yeni eklendi.
Nurhan Soykan'nın da yönetim kurulunda olduğu Almanya Merkez Müslümanlar Konseyi'nin üyesi ATİB (Almanya Türk İslam Dernekleri Birliği) son açıklanan Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın raporunda tehlikeli örgütler arasında gösterildi. Sebep olarak da ülkücülüğüne vurgu yapıldı.
Atib, ZMD'nin en güçlü üyesi.
Anayasayı Koruma Teşkilatının raporuna ZMD başkanı Aiman Mazyek'ten tepki vermesi beklenirken üyesi hakkında araştırma yapacağını duyurdu.
Mazyek şimdiye kadar sistem partilerinin ve devlet organlarının muhabbet kabul ettiği önemli bir isimdi.
Üye sayısı çok düşük olan ve Almanya Müslümanlarını temsil etme hakkından çok uzak olan bu teşkilat şimdi sistem tarafından cezalandırılıyor.
Aiman Mazyek'in şunu çok iyi bilmesi gerekirdi.
Ondan iki dönem önce başkanlık görevini yürütmüş Nadim Elyas neden medya ve aynı kesimler tarafından saldırıya maruz kalmıştı bunu çok iyi okuması gerekirdi.
Bundan onu beklemek ne kadar doğru o da başka bir konu.