TAM GÜN EĞİTİM
10'uncu kalkıma planında bu yılın sonuna kadar bir hedef konulmuş. Milli gelirden eğitime ayrılan kaynak OECD ülkelerine yaklaştırılsın diye. OECD ülkelerinde 5.2, Türkiye'de şimdi 6.2. OECD ülkelerinin önüne geçmişiz. En son 2018'de OECD'nin eğitime bakışla ilgili bir raporu yayınladı. “Türkiye eğitime diğer ülkelerde olmadığı kadar büyük kaynak aktarıyor” diyor. Şimdi kaliteyi daha da artırmak için çalışıyoruz. Bunun için de ikili eğitimi kaldırmak gerekiyor. Öğrenci sabah alacakaranlıkta gelmesin, saat 09.00 gibi derse başlıyorsa 15.00 gibi çıksın, evine gitsin, rahat gitsin. Oynasın, o da eğitimin bir parçası. Sosyalleşsin, o da eğitimin bir parçası. Dinlensin. Bunun için dersliğe ihtiyaç var. Bazı illerde tam gün eğitime geçmiş durumdayız. 2019 yılı sonunda Türkiye'de tam gün eğitime geçeceğiz. İstanbul'da biraz zorlanacağız. Özel bir seferberliğin başlatılması lazım. İnanıyorum ki, Türkiye eğitmin kalitesinin artırılması adına ikili eğitime son verecektir.
KLAVYELİ BİLGİSAYAR DAĞITIMI
Eğitimin kalitesini artırmak için yaptığımız hususlardan biri de isteyen evlatlarımızın bilgi otoyollarına ulaşabilmesini sağlamak. Türkiye'nin en ücra köşesindeki okulumuza bile internet bağlantımızı sağladık. Gerek uyduda, gerek fiber kabloyla. Bilgi öğrenme eskiden öğretmen aracılığıylaydı, şimdi internetten de olabiliyor. Fatih Projesi'yle 430 binin üzerinde sınıfımızı donattık. 1 milyon 400 binin üzerinde tablet bilgisayarımızı öğrencilerimize dağıttık. 21'inci yüzyılın dili kodlama. Klavyeli bilgisayar dağıtımını 5 ve 9'uncu sınıflardan başlatacağız. Mevzuat, yönetmelik eksiklikleri vardı, tamamladık. Hukuki altyapı tamamlandı. Teklifler de alınmıştı. Altı bölgeden üç GSM operatöründen teklif alarak her öğrenci başına en iyi hizmeti kim verebilir diye bir görüşme yapılarak, hizmete başlayacağız.