İstanbul eski emniyet müdürü 17-25 Aralık’ı anlattı: Zekeriya Öz'ü dövecektim, kaçtı
İstanbul eski Emniyet Müdürü Selami Altınok, üzerinden 6 yıl geçen '17-25 Aralık Darbe Girişimi'nde yaşananları anlattı.

Oluşturma Tarihi: 2019-12-17 09:23:42

Güncelleme Tarihi: 2019-12-17 09:23:42

17 Aralık darbe girişiminden hemen sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne atanan, Meclis Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanı ve AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok FETÖ kumpasını Sabah Gazetesi'ne anlattı.

Altınok'un açıklamalarından satırbaşları şöyle:

ERDOĞAN ATADI

* 17 Aralık'tan sonra 18 Aralık'ta Ankara'daydım. O dönem Aksaray valisiydim. Gece saat 3.00 gibi o dönem Başbakanlık müsteşarımız olan Efkan Ala'nın özel kalemi aradı. Ankara'ya çağrıldım. Saat 11.00 gibi Efkan Ala Bey, Başbakan'ın İstanbul Emniyet Müdürü olmam noktasındaki talimatını iletti. Saat 12.00 gibi Başbakana gittik ve o da "Vücudunu taşın altına koyman gerekir" dedi. Ben de "Başımı taşın altına koyarım" dedim. Saat 16.00 gibi Başbakan İstanbul'a gidiyordu, bende uçağıyla İstanbul'a geçtim. Emniyet'te tek Allah'ın kulunu tanımıyorum. Aynı gece göreve başladım. Selami Yıldız ve Erkin Adalar benden bir iki gün önce göreve başlatılmıştı.

* Emniyet'te tam bir curcuna vardı. Daha sonra kamera kayıtlarını inceleyince benim ve arkadaşlarımın göreve başlamasından sonra durumun değiştiğini gören FETÖ'cü polislerin bilgisayar kasalarını, çuval çuval evrakı emniyetin dışına çıkardıklarını tespit ettik.

* Bu arada savcı Celal Kara, istihbarat şube müdürünü gözaltına almak istedi. İzin vermedim. Asıl dönüm noktalarından biri budur. Bunun üzerine HSYK hakkımda soruşturma açtı. Direneceğimizi anlayan FETÖ'cü savcılar, 25 Aralık'ta ikinci operasyon emrini Jandarmaya yazdı. Jandarma görev alanı olmadığını belirtip kabul etmeyince, talimat bize geldi.

“VURUN EMRİ VERDİM”

* Türkiye ekonomisini çökertmek operasyonu olduğu açık seçik ortadaydı. İsmi geçen 41 kişi gözaltına alınmış olsaydı herhalde ertesi gün Türkiye ekonomisi dip yapardı.

* Gece yarısına doğru FETÖ'cü polisler operasyona gitmek için diretiyor, bizler ise operasyon olmayacağı talimatı veriyorduk. Kurum dışından farklı güçlerin Başbakan'ın Kısıklı'daki konutuna ve Vatan'daki emniyet binasına tacizde bulunacaklarını düşünerek Efkan Ala Bey'in talimatıyla özel harekat polisleri konuşlandırdım. İzinsiz, içeri girmek isteyen olursa vurun talimatı verdim. O gece kabine değişti, Efkan Bey İçişleri Bakanı olunca İstanbul'a gelmesini ısrar ettim. Sabaha yakın İstanbul'a geldi ve yargı darbesini sonlandırdık.

* 17 Aralık'ta FETÖ'nün işi olduğunu anladım. Çünkü FETÖ'cüler gerek poliste gerek yargıda gerek basın kuruluşlarında operasyonu savunuyor ve bir manada dershanelerin kapatılmasının öcünü almaya çalışıyorlardı. Cumhurbaşkanımız ve ailesini hedef alıyorlar, AK Parti ve Cumhurbaşkanını ayrıştırmaya çalışıyorlardı. Biliyorlardı ki Recep Tayyip Erdoğan'a diz çöktürürsek AK Parti diye bir şey kalmaz. Hatta Türkiye diz çöker.

* 17-25 Aralık arasındaki 8 günlük süreç Türkiye'nin kaderini değiştirdi. Allah'a şükür emellerine ulaşamadılar.

* 17-25 Aralık'tan 15 Temmuz'a kadar olan zaman da İçişleri ve Adalet Bakanlığı'ndaki değişim ve temizleme, 15 Temmuz hain darbe girişiminin engellenmesindeki en önemli sebeptir.

ZEKERİYA ÖZ'Ü DÖVMEK İSTEDİM KAÇTI

Zekeriya Öz, yeni arkadaşlara baskı yapmaya çalışıyordu. 20 Aralık cuma sabah yine Zekeriya Öz'ün baskı için emniyete geldiği söylendi. Ben de özel kalemdekilere 'Nerede bu adam' diye sordum. Meğer sorduklarım FETÖ'cüymüş. Adamı (Zekeriya Öz) gidip dövmek, pataklamak istiyordum. Onun yanına gidene kadar FETÖ'cüler haber vermiş, ben yanına gidene kadar Zekeriya Öz arabayla kaçtı.

 

SABAH