İtalya'da şimdi gözler cumhurbaşkanında
İtalya’da halk, rekor düzeyde katılım gösterdiği referandumda anayasa değişikliğine “Hayır” dedi. Başbakan istifasını açıkladı, şimdi gözler cumhurbaşkanında...

Oluşturma Tarihi: 2016-12-05 12:59:22

Güncelleme Tarihi: 2016-12-05 12:59:22

AA'nın aktardığı habere göre Çift meclisli yasama sisteminin geçerli olduğu ülkede, parlamentonun üst kanadı Cumhuriyet Senatosunun yasama yetkilerini ciddi ölçüde törpüleyerek yasama sürecini hızlandırmayı hedefleyen ve toplam 47 maddede değişiklik öngören anayasa reformuna yönelik dün yapılan referandumda resmi sonuçlar belli oldu.İçişleri Bakanlığı verilerine göre, yurt içi ve yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı yaklaşık 51 milyon seçmenin yüzde 65,47'si sandık başına gitti.

İtalya'daki sandıkların tamamı açılırken, anayasa değişikliği reformuna “Evet” oyu verenler, yüzde 40,89'da kaldı, “Hayır” oyları ise yüzde 59,11 çıktı.

Oylama sonucuna göre, 20 idari bölgesi bulunan İtalya'da sadece 3 bölgede “Evet” oyları, “Hayır” oylarından fazla kullanıldı. Bu bölgeler kuzeydeki; Alto-Adige, Emilia Romagna ve Başbakan Matteo Renzi'nin de memleketinin olduğu Toskana oldu. “Evet” oylarının yüksek çıktığı bir diğer yer ise yurt dışı oyları oldu. Geriye kalan 17 bölgede ise “Hayır” oyları üstün geldi. “Hayır” oylarının en yüksek çıktığı bölgeler ise ülkenin özerk yapıda olan iki büyük adasından Sardinya ve Sicilya oldu. Her iki adada da “Hayır” oyları yüzde 70'in üstünde kullanıldı.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Referandumdan anayasa reformuna net bir şekilde “Hayır” sonucunun çıkmasıyla bundan sonra İtalya'da piyasaların ve AB çevrelerinin pek de istemediği belirsizlik süreci baş gösterebilir. Referandumdaki ağır yenilgiyi ilk sandık çıkış anketleriyle hemen kabullenen Renzi, başbakanlık sarayında gece düzenlediği basın toplantısında istifasını vereceğini açıkladı. Bugün öğleden sonra bakanlar kurulunu toplayacak olan Renzi, ardından Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile görüşecek. Renzi'nin bu görüşmede kabinesinin istifasını sunması bekleniyor. Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'nın siyasi istişareler sonucunda vereceği karar, ülkenin gerek siyasi gerek mali istikrarı ve AB ile olan ilişkileri açısından büyük önem taşıyor. Bu aşamada, gözler devletin en tepesindeki isimde olacak.

MATTARELLA'NIN ÖNÜNDEKİ SEÇENEKLER

Ülkede dile getirilen ilk senaryolar ise; Mattarella'nın, Renzi'den ülkeyi hemen seçime götürmesini ve bu sürede koltukta kalmasını istemesi ya da parlamentonun her iki kanadında çoğunluğu bulunan Renzi'nin partisinden bir parlamenterin liderliğinde içinde teknokratlar ve meclisteki diğer siyasi partilerin de bulunduğu karma hükümet oluşturması veya genel seçimlerin yapılacağı normal zaman olan 2018'e kadar ülkeyi teknokrat bir kabinenin yönetmesi olarak öne çıkıyor.

Başbakan Renzi, referandumdan önce yaptığı bir açıklamada, kurulacak teknokrat bir kabineye liderlik etmeyeceğini bildirmişti.

Kurulacak olan hükümetin ilk görevi geçerli bir seçim yasası olmayan ülkeye bir seçim yasası kazandırmak olacak. Bunun da nedeni, Anayasa Mahkemesinin 2013 yılında mevcut seçim düzenlemesini, temsilde haksızlıkı gerekçesiyle iptal etmesi. Bu gelişmeden sonra Renzi Hükümeti, "Italicum" adıyla dün referandumda reddedilen senato reformunu tamamlayıcı nitelikte bir seçim yasası hazırlamıştı. Fakat, parlamentoda onaylanan bu yasa da seçimde birinci olan partiye hak ettiğinden daha fazla sandalye verdiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine götürülmüştü. Anayasa Mahkemesinin Italicum'un geleceği hakkında vereceği karar büyük önem taşımakla birlikte yeni hükümetin, ülkeye bir seçim yasası kazandırması ve bunun ardından seçimlere gitmesi dile getirilen senaryolar arasında.

Hayır” oylarının beklenenden de yüksek çıkması sebebiyle artık daha düşük tonda dillendirilen bir başka senaryo ise, bankaları sorunlu kredilerle boğuşan ve mali istikrarı kırılgan olan İtalya'nın bu siyasi tablodan çok etkilenmemesi için Mattarella'nın, Renzi'den parlamentoda güvenoyu aramasını isteyebileceği ve parlamentoda yeterli güvenoyu sayısı var gözüken Renzi'ye, normal süresine 15 ay kala genel seçimlere kadar bir şans daha verebileceği yönünde.

Bu görüşü, Mart 2017'de yapılacak AB'yi kuran tarihi Roma Antlaşması'nın 60. yıl dönümü etkinliği ve mayıs ayındaki G7 Zirvesine, parlamentoda sağlam bir desteği olan hükümetle evsahipliği yapma isteği de destekliyor.