Ağıralioğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bu hazırlıkları yakından takip ettiklerini, Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda Cumhurbaşkanına verilen iznin bir yıl uzatılmasına ilişkin tezkerenin arkasında da siyasi iradeleriyle durduklarını söyledi.
"İç politikada iktidara olan bütün şerhlerimize, itirazlarımıza, tenkitlerimize, muhalefetimize rağmen dışarıda bizim tek partimiz vardır, oda al bayrak partisidir." diyen Ağıralioğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Tweetine değinerek, "Türk devleti ABD'nin ekonomik birtakım yaptırımlarla tehdit edebileceği bir ülke olmaktan çıkmalıdır. Bunu yapabilmemizin yolu güçlü bir ekonomiyi, devleti ve milleti vücuda getirebilmekle doğru orantılıdır. TÜİK verileriyle sağlanamaz bu güç" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin 67 yıldan bu yana NATO müttefiki olduğunu anımsatan Ağıralioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bize verilmesi gereken binlerce tır silahın bir terör organizasyonuna verilmiş olması hem hukukumuza halel getirecek bir şeydir hem de bölgedeki istikrarsızlığın ilk elden sebebidir. Bugün karşı karşıya olduğumuz askeri operasyonun arkasında tereddüdümüze konu olan şeyler şunlardır; ABD, 'Türkiye'nin yapacağı operasyona müdahale etmeyeceğim' derken orada kurmayı hesapladığı terör devletinin düzenli ordusu hüviyetine büründürmeye çalıştığı ve düzenli orduya verilecek silahı verdiği topluluğun acaba savaşma kapasitesini mi test etmek istemektedir? Onlara verilmiş silahların Türk ordusuna karşı kullanılıp kullanılmayacağına dair mutabakat var mıdır? Bilmiyoruz. Tweetlerin arasındaki 'IŞİD savaşçılarını beklemek zorunda kalacak olanlar Türklerdir.' cümlesi neyi kastetmektedir? Harekatın, verilen bütün silahların kullanılacağına dair bir kabul üzerine planlanması gerekmektedir. Biz ne devletimizi yolda bulduk ne de bir çadır devletiyiz. Planlanan operasyonun bizi bir bataklığa çekme teşebbüslerini de içeren bütün detayları planlanmalıdır."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun askeri üniformalı fotoğrafını anımsatan Ağıralioğlu, "Sınırımızın altında PKK unsurlarına müdahale etmek için giriyoruz. Hariciyemizin vazifesi üniforma giymek değildir, Dışişleri Bakanımızın, hariciyemizin vazifesi burada ödeyeceğimiz bedeli en aza indirecek bir diplomasi mahareti göstermesindedir. Bu teşebbüsü masum ama sakil olarak görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Yavuz Ağıralioğlu, tezkereye ilişkin bir soruya, "Bizim için tezkereye verilen destek mühimdir. 'Al bayrak partisiyiz' derken kastettiğimiz çerçevenin içinde CHP vardır. Devleti kuran partidir. Devleti kuran partinin devleti ayakta tutma iradesi bugün ordusunun arkasında bir desteğe dönmüştür. Bunu, 'ufak çatlaklar var' diye kanırtmaya kalkmak, buradan uzaklaştırmaya teşebbüs etmek böyle bir gün için doğru bir teşebbüs değildir. Terörle araya mesafe koymak gibi bir cümlenin konusu sadece CHP değildir. Hükümetimiz de terörle arasına mesafe koymak zorundadır" yanıtını verdi.
