İYİ Parti Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Cihan Paçacı, İYİ Parti Başkanlık Divanı toplantısının ardından yaptığı basın açıklamasında, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlayarak, tüm basın emekçilerine özgür bir çalışma ortamı diledi.
Basın emekçilerinin sorunlarının bulunduğunu belirten Paçacı, İYİ Parti olarak sorunların çözümünde basın emekçilerinin yanında olduklarını vurguladı.
Paçacı, AK Parti döneminde üretimin ve istihdamın gerilediğini, işsizliğin artığını iddia ederek, işçi ve emekçilerin de hayatlarını çağdaş standartlarda sürdürme imkanlarının kalmadığını savundu.
Ödenen ücretlerin asgari yaşam standartlarını karşılamaktan uzak olduğunu kaydeden Paçacı, iş hukuku ve mevzuat alanının daraldığını, yapılan düzenlemelerin emekçilerin aleyhine olduğunu söyledi.
Paçacı, emeklilikte yaşa takılanlar konusunun kanayan bir yara olduğuna değinerek, sorunun giderilmesi için İYİ Parti tarafından yapılan girişimlerin AK Parti ve MHP tarafından engellendiğini öne sürdü.
Sosyal hayatın her alanında şiddetin arttığına işaret eden Paçacı, "Artan hayat pahalılığı, işsizlik, cehalet, sayıları milyonlara ulaşan göçmenlerin ülkemize taşıdığı olumsuzluklar ve buna benzer nedenlerden dolayı insanlarımız hoşgörü, sabır ve birlikte yaşama arzularını kaybetme noktasına gelmiştir" diye konuştu.
Paçacı, İstanbul Küçükçekmece'de 5 yaşında bir çocuğun tacize uğramasının toplumda infial yarattığını ifade ederek, hükümetin bu sorunların önlenmesi konusunda çözüm üretmediğini savundu.
Kadın ve çocuklara yönelik istismar ve şiddet olaylarının sona erdirilmesinin insanlığa karşı bir borç olduğunu kaydeden Paçacı, tüm siyasi partilerin bu konuda birlikte çalışması gerektiğini ifade etti.
Paçacı, İYİ Parti olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddet, istismar ve cinayet faillerinin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiklerini vurgulayarak, diğer partilerden de bu yönde destek beklediklerini bildirdi.
Hayvanlara yönelik şiddet ve zorbalığın da toplumda artış gösterdiğini aktaran Paçacı, parti olarak bu tür olayların önüne geçilmesi için acil tedbirler üretilmesini ve sorumluların bir an önce cezalandırılmasını beklediklerini belirtti.
"YSK'YI SEÇMENLERİN İRADESİNİ İLAN ETMEYE DAVET EDİYORUM"
Paçacı, "AK Parti'nin seçim sonuçlarını kabullenmediğini ve itirazlarla kesin sonuçların açıklanmasını engellediğini" savunarak, bu durumun toplumun demokrasiye ve sandığa olan inancını zayıflattığını kaydetti. Seçimlerin kesin sonuçlarının açıklanmamasının millet iradesinin tecellisini engellediğini belirten Paçacı, "Her geçen gün sosyal huzurumuz ve ekonomimiz yara almaktadır. YSK'yi bir an önce 31 Mart'ta sandıktan çıkan İstanbullu seçmenlerin iradesini ilan etmeye davet ediyorum" dedi.
BAHÇELİ'YE CEVAP
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Cumhur İttifakı'na yönelik bilinçli ve organize bir saldırı olduğuna ve Millet İttifakı'nın terörle iş birliği yaptığına ilişkin sözlerini" değerlendirmesi istenen Paçacı, şöyle konuştu:
"Cumhur İttifakı'na organize bir saldırı yok. Eğer Cumhur İttifakı'na saldırı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın Türkiye ittifakı ise o saldırıyı demek ki organize bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanı yapmaktadır. Yani muhalefetin Cumhur İttifakı'na karşı herhangi bir organize saldırısı yoktur. Türkiye ittifakı meselesini de Sayın Cumhurbaşkanı gündeme getirmiştir. Eğer rahatsızlığı Türkiye ittifakı ise bunu ortaya koyan ortağında aramalıdır bu organize saldırıyı. Millet İttifakı'nın terörle ilişkilendirilmesi son derece saçma ve abesle iştigal bir konudur. Millet İttifakı, milletiyle bütünleşen iki siyasi partinin güç birliğidir. Bu tür suçlamaları kabul etmek mümkün değildir."
"OLAĞANÜSTÜ KURULTAY YOK"
Paçacı, İYİ Parti Kurucular Kurulu üyelerinden oluşan partililerin olağanüstü kurultayı toplantıya çağırmasına ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine, "İYİ Parti'nin gündeminde olağanüstü kurultay yoktur. Her önüne gelenin olağanüstü kurultay talebini basın yoluyla iletmesi doğru değildir. Olağanüstü kurultayın toplanma yolları tüzüğümüzde bellidir. Tüzük hükümleri uyarınca gerekli imzaları toplarlarsa olağanüstü kurultaya her zaman gidebiliriz ama basın yoluyla yapılan bu tür çağrılar karşılık bulmaz" değerlendirmesinde bulundu.