Jeoloji uzmanlarının ortak görüşü: Silivri açıklarındaki deprem, beklenen İstanbul depremini daha yakın bir tarihe çekti
Jeoloji uzmanlarının hemfikir olduğu en önemli konu, depremin tarihinin ve saatinin kesin olarak bilinmesinin mümkün olmaması. Bununla birlikte, birçok uzman Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Silivri açıklarından geçen fayda meydana gelen depremlerin, beklenen İstanbul depremini daha yakın bir tarihe çektiğini söylüyor.

Oluşturma Tarihi: 2019-09-27 17:45:01

Güncelleme Tarihi: 2019-09-27 17:45:01

Jeoloji uzmanlarının hemfikir olduğu en önemli konu, depremin tarihinin ve saatinin kesin olarak bilinmesinin mümkün olmaması. Bununla birlikte, birçok uzman Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Silivri açıklarından geçen fayda meydana gelen depremlerin, beklenen İstanbul depremini daha yakın bir tarihe çektiğini söylüyor.

İstanbul'da dün yaşanan 5,8 büyüklüğündeki yer sarsıntısının ardından özellikle son 20 yıldır hakkında çok sayıda uyarı yapılan büyük depremin ne zaman olacağı en fazla tartışılan konu haline geldi.

Jeoloji uzmanlarının hemfikir olduğu en önemli konu, depremin tarihinin ve saatinin kesin olarak bilinmesinin mümkün olmaması.

Bununla birlikte, birçok uzman Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Silivri açıklarından geçen fayda meydana gelen depremlerin, beklenen İstanbul depremini daha yakın bir tarihe çektiğini söylüyor.

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, bilinemeyecek tek şeyin depremin zamanı olduğunu ve Marmara Denizi'nde gerçekleşecek olan depremin büyüklüğü, zamanlaması gibi konuların halk önünde tartışılmaması gerektiğini söyledi.

Özener, "Enerji birikiyor ve çıkacak. Bir sona doğru yaklaşıyoruz ama ne zaman olacağını bilmemiz mümkün değil. Şu saatte olacak, şu gün olacak gibi konuları vatandaşlarımız gündeminden çıkarıp deprem bilincinde yaşaması gerekiyor. Gitgide o sona yaklaştığımızı söyleyebilirim ama zaman vermemiz mümkün değil" dedi.

İstanbul'da şehrin altından geçen bir fay hattı bulunmuyor. Ancak İstanbul'un güneyinden, Marmara Denizi'nin altından geçen ve yaklaşık 130 kilometre kırılmamış bir fay hattı bulunuyor.

Depremin olması, bir başka deyişle kırılması beklenen hat, bir ucu Silivri açıklarında, diğer ucu da Avcılar'ın güneyinden geçen Kumburgaz bölümü.

İTÜ: Depremler durumun kritikliğini gösteriyor

İstanbul Teknik Üniversitesi'ne (İTÜ) göre, bu hafta içinde meydana gelen 4,6 ve 5,7 büyüklüğündeki iki depremin "tam kilitli" Kumburgaz bölümünün uç bölümünde olması durumun kritikliğini gösteriyor.

Açıklamada, "Sismoloji verilerine dayanarak, söz konusu iki deprem ve bunların arasında gerçekleşen artçıların tamamının, aynı mekanik kırılma süreci kapsamında gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. Bilimsel göstergelere dayanarak, mevcut sismik aktivitenin dikkatle takip edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması yönünde hareket edilmelidir" denildi.

Marmara Denizi'nde depremle ilgili uzun yıllar birçok araştırmaya imza atan Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür de Twitter hesabından yaptığı değerlendirmede, Silivri açıklarında yaşanan depremlerin, kırılması beklenen bölümün batı ucunda olmasının bu koldaki dinamikleri etkileyebileceğini söyledi.

Görür, "Beklenen deprem ne zaman olur? (bunu bilemeyiz. Daha önce söyledik 2029'a kadar her an olma şansı %50'den fazla. 5-10 sene ileri geri oynayabilir). Ancak son depremler beklenen depremi öne çekmiş olabilir. 4) Kimi bilim adamları şu tarihe kadar deprem olmaz diyor (bunu hiçbir bilim adamı diyemez, itibar etmeyin). 5) Bu gece deprem olacak diyorlar, olur mu? (Bunu söylemek zır cahillik), 6) Biz ne önlem alabiliriz? (evinizin deprem güvenliğini ölçtürün, evinizi deprem güvenli döşeyin, büyük eşyalarınızı sabitleyin, deprem çantası oluşturun" dedi.

Prof. Dr. Şengör: Fay hattının hareket etmemesi tehlikeli bir durum

İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü'nden Jeoloji Profesörü Prof. Dr. Celal Şengör de dün akşam HaberTürk TV'de katıldığı programda, Silivri ile Küçükçekmece arasındaki alanda fay hattının hareket etmemesini "tehlikeli bir durum" olarak nitelendirdi.

Şengör, "Silivri ile Küçükçekmece arasındaki alanda mikrodeprem bile yok. Çok az var. Bu fayın kilitlendiğini gösteriyor. Deprem olmaması demek mutlaka kilitlendiği anlamına gelmez. Fakat deniz altında yapılan çalışmalar gösterdi ki; hareket etmiyor bu fay. Bu çok tehlikeli. Büyük İstanbul depremi maksimum 7,6 büyüklüğünde olacak. Büyüklüğünü tahmin edebiliyoruz ama sınır vererek" dedi.

İTÜ Jeoloji Bölümü Başkanı Prof. Ziyadin Çakır da dün yaşanan 5,8 büyüklüğündeki depremi "1999'dan beri beklenen İstanbul depremini etkileyen ve öne çeken en büyük deprem" olarak nitelendirdi.

Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan da yaptığı açıklamada, Silivri açıklarında yaşanan depremlerin yerkabuğunun kırmak için yereli bir güç birikimi sağlamadığını ancak bunun "ben seni uyarıyorum, daha büyük bir deprem yapacağım" demek anlamına geldiğini söyledi.