'Kadına yönelik şiddet büyük bir insanlık suçudur'
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş, 'Kadına yönelik şiddet, fiziksel, duygusal ve ekonomik boyutlarıyla büyük bir insanlık suçudur.' açıklamasında bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2018-11-26 08:57:06

Güncelleme Tarihi: 2018-11-26 08:57:06

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Kadına yönelik şiddet, fiziksel, duygusal ve ekonomik boyutlarıyla büyük bir insanlık suçudur. Kadına dönük şiddet merkezli eylem ve söylemin, rahmet ve esenlik dini olan İslam'dan dayanak bulabilmesi asla mümkün değildir." ifadelerini kullandı.

Erbaş, "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" dolayısıyla yayımladığı mesajda, İslam'ın, yeryüzünün öznesi olarak yaratılan insanın temel haklarını dokunulmaz kıldığını ve bu konuda hiçbir şekilde cinsiyet farkı gözetmediğini anımsattı.

Kadın ve erkek arasında yaratılış gayesi, kulluk ve yeryüzü sorumluluğu açısından hiçbir farkın bulunmadığına işaret eden Erbaş, bu sebeple varlığı, birikimi ve saygınlığıyla toplumu eğiten, geliştiren, güçlendiren ve şekillendiren kadının, bu değerli niteliklerinin ötesinde, öncelikle insan olma vasfıyla doğuştan getirdiği en temel hak ve hürriyetlere sahip olduğunu vurguladı.

Hazreti Adem'den itibaren hak-hakikat yolunda insanlığa rehberlik eden bütün peygamberler ve onların kutlu yolunu takip edenlerin, kadını erkek üzerinden tanımlayan, ikinci sınıf sayan, değersizleştiren, olumsuz yorumlara konu eden, onun hak, onur ve iffetini ihlal eden bütün tavır, davranış, tutum, düşünce ve yaklaşımlarla mücadele ettiğini belirten Erbaş, şunları kaydetti:

"Son zamanlarda din, dil, ırk, coğrafya ve sosyal statü gözetmeksizin tüm insanlığı tehdit edecek bir boyuta ulaşan şiddet, maalesef en çok kadınlarımızı etkilemektedir. Bu noktada vurgulamak gerekir ki, dinimizin rahmet ve merhamet ikliminden uzaklaşmanın neticesinde tezahür eden kadına yönelik şiddet, fiziksel, duygusal ve ekonomik boyutlarıyla büyük bir insanlık suçudur. Bu açıdan tasvip edilir hiçbir yanı, yönü ve mazereti bulunmayan kadına dönük şiddet merkezli eylem ve söylemin, rahmet ve esenlik dini olan İslam'dan dayanak bulabilmesi asla mümkün değildir. Dolayısıyla şiddete meşruiyet sağlayan, merhameti öteleyen, insan onurunu zedeleyen ve kadını rencide eden bütün gelenek, örf ve inanışlar reddedilmelidir. Günümüzde cahiliye anlayışının bir zihniyet ve yaşam tarzına işaret eden boyutunu resmeden kadın sorunları konusunda bulunduğumuz nokta tefekküre muhtaçtır."

"Öfke, akıl ve vicdanı esir almamalı"

Onurlu yaşamı idealize eden bir dinin mensupları olarak kadına karşı merhameti merkeze alan bir anlayış kuşanıp, öfkenin aklı ve vicdanı esir almasına mani olması gerektiğine vurgu yapan Erbaş, "Bunun için de kadınları zihin ve gönül dünyamıza Allah'ın birer emaneti olarak yerleştiren nebevi ölçüden asla uzaklaşmamalıyız. Unutulmamalıdır ki, ailenin sağlık ve mutluluğu, toplumun huzur ve güveni ancak kadınlarımızın sevgi ve saygı görmesiyle mümkündür." ifadelerini kullandı.

Erbaş, "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü"nün, Türkiye'de ve dünyada kadına yönelik şiddetin önlenmesine, kadın haklarının korunup geliştirilmesine ve sorunlara karşı duyarlı olunmasına zemin teşkil etmesi temennisinde bulundu.