'Kalabalık cezaevleri, kader kurbanlarını profesyonel suçluya dönüştürebilir'
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, 'Bu kadar kalabalık cezaevleri, ıslah etme özelliğini yitirir ve kader kurbanı dediğimiz, anlık bir suç işlemiş olanı, profesyonel suçluya dönüştürebilir' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2019-11-22 15:35:44

Güncelleme Tarihi: 2019-11-22 15:35:44

Elazığ Barosu Başkanlığında düzenlenen seminer öncesinde açıklama yapan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, vatandaşın bir infaz indirimi beklediğini söyledi.

Ceza indirimi ile ilgili, devletin makamlarında bazı görüşmelerin daha önce olduğunu ifade eden Feyzioğlu, "İnfaz indirimi konusu bir kez gündeme geldi mi, artık o olur. Çünkü devletin yetkili makamlarında da bu konu konuşuldu. İhtiyaç var mı? Evet büyük bir ihtiyaç var. Çünkü biz 2005 yılında kanunu değiştirdiğimizde cezaların yatarını çok artırdık maalesef ve cezaların toplanmasına ilişkin usulü de çok değiştirdik. Böylece cezaevine giren neredeyse çıkamaz hale geldi" diye konuştu.

"CEZAEVLERİ KALABALIKLAŞTIKÇA ISLAH ÖZELLİĞİ YİTİRİLİYOR"

Cezaevlerinin ıslah özelliğini yitirdiğini belirten Feyzioğlu, suçlu kişilerin ıslahının; bir kısmının cezaevinde, bir kısmının açık cezaevinde, diğerlerinin tahliye olduktan sonra ya da denetimli serbestlik takibi ile dışarıda, toplumsal hayatın içinde olması gerektiğini aktardı.

"Bu kadar kalabalık cezaevleri ıslah etme özelliğini yitirir ve kader kurbanı dediğimiz, anlık bir suç işlemiş olanı, profesyonel suçluya dönüştürebilir" diyen Feyzioğlu, "Azaltmak zorundayız ama toplumu rencide edecek, toplumun beklentilerini karşılamayacak düzenlemelerin ve indirimlerin de gelmemesi lazım. Bunların başında da bana göre cinsel istismar suçları geliyor. Çünkü orada bir ders vermek durumundayız" ifadelerini kullandı.

İDAM KONUSU

Feyzioğlu, "İnsanın dünyayı kendi yetileri ile yüzde yüz kavrama gücü yoktur. Biz sadece elimizdeki delillerle görmediğimiz bir olay hakkında 'böyle olmuştur' diye karar veririz. Yarın başka bir delil çıktığında, o kişinin suçsuzluğu ispatlandığında, ne, 'pardon' mu diyeceğiz?" değerlendirmesinde bulundu.

Metin Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"İdam meselesine soğukkanlı yaklaşalım. Amerika'nın hukuk siteminin iyi yönleri de ilkel yönleri de var. İlkel yönü idam kısmıdır. İlk bakışta, 'Bunu da idam etmeyelim de kimi idam edelim?' diyebilirsiniz. Hatanın telafi edilmesi imkansız olduğu bir cezayı, bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bugüne kadar Türkiye, idam uygulanırken kimleri kimleri astı. Daha sonra o asılanların arkasından bugün ne şiirler, ne ağıtlar yazılıyor. Bu idam geldiğinde, bir tek sizin aklınızdan geçenler de değil. Siyasi suçlarda da yarın idam getirilebilir ve siyasi içerikli suçlarda bugün yerdiğinizi belki çok daha hoşgörü ile karşılarsınız."

"ÇÖZÜM ÖNERMEYEN ELEŞTİRİLER FAYDASIZ"

Yeni yargı reformunun hayata geçmeye başladığını dile getiren Feyzioğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'ye hiç kimse umutsuzluk pompalamasın. Yapılmakta olan iyi işleri ve icraatları iyi niyetle görsünler. Yanlış yapılan varsa çözümü ile önerisini de getirsin. Çözüm önermeyen eleştiriler fayda sağlamıyor. Bu çerçevede Türkiye'nin gerçekten çok ihtiyacı olan yargı reformu stratejisi, hayata geçmeye başladı. Bu, iş ve istihdam bekleyen milyonlarca gencimizi ilgilendiriyor. Çünkü güvenilir ve erişilebilir yargı diye yola çıktığımız bu süreçte bu amaca eğer ulaşabilirsek ki ulaşacağız, Türkiye'de yerli ve yabancı turist sayısı artacak, fabrikalar açılacak. En büyük teşvik, Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancılara, bu ülkede yaşayan herkese koşulsuz hukuki güvenlik vermektir. Ekonomide aklınıza gelebilecek en büyük teşvik budur."

DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ

Paket ile ilgili eleştirilere değinen Feyzioğlu, "Paket çıktı, hala yargılanıyoruz" diyenlerin olduğunu, buradaki amacın, adil yargılama olduğunu vurguladı.

Feyzioğlu, "Özgürlük fikri, hakimlerin zihinlerinde, uygulamaya da yansıyacak şekilde yerleşsin. Düşünce özgürlüğü yerleşsin, eleştiriler hoşgörü ile karşılanabilsin, yargı; bilgi, donanım, tecrübe ile herkesi tatmin edebilen kararlar verebilsin. Bu bir günde sağlanabilir mi? Sağlanamaz ama bugün yola çıkmamış olsak hiç sağlayamayız" şeklinde konuştu.

Kamuda çalışan avukatlarla ilgili Adalet ile Hazine ve Maliye bakanlıkları ile temas halinde olduklarını anlatan Feyzioğlu, yargı paketinin devamında çok önemli reformların olacağını aktardı.

KAMUDA ÇALIŞAN ACUKATLAR

Feyzioğlu, kamuda çalışan avukatların, bugün devletin içinde, idarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan yargı mensubu görevi yaptığına işaret ederek, "O kadar büyük sorumluluklara imza atıyorlar ki sigorta şirketleri kamuda çalışan avukatları sigortalamayı reddediyor. Çünkü bir hata yaparlar ise sigorta şirketine belki de iflas getirebilirler. Bu kadar büyük bir sorumluluğun altına giriyorlar. Ancak kamuda çalışan avukatların maaşları 3 kişilik bir aileyi refah düzeyde geçindirme seviyesinin çok altında" diye konuştu.

4800 ek göstergenin bu avukatlara çok görülmemesi gerektiğini belirten Feyzioğlu, bu konuda Adalet Bakanlığı ile yakın çalışma içerisinde olduklarını, her iki Bakanlığa da teşekkür ettiğini kaydetti.

Feyzioğlu, yargı paketinin devamının da geleceğine dikkati çekerek, "Bu süreçte geri dönüşler alıp, ihtiyaçları belirleyerek, o ihtiyaçlara sahadan uygulanabilir çözümleri de oluşturarak bu belgeyi emsalsiz bir uygulama alanına taşıyabileceğiz. HSYK'nin yapısının, kuvvetler ayrılığını tescilleyecek şekilde Meclis'te oy birliği ile değiştirileceği günü de bekliyorum. Ama bunu kavga gürültü ile değil, referanduma da giderek değil, tamamen dünyanın en ileri ülkeleri bu anlamada en güvenilir sistemleri nasıl oluşturmuşlarsa bakıp, Türkiye için en olabilecek sistemi hep birlikte getirelim diyorum" ifadelerini kullandı.