16 Nisan'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı sistemi referandumuna günler kala Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Al Jazeera'nin İngilizce internet sitesinin sorularını yanıtladı.
Kalın, "Neden Hükümet şu anda uygulanan parlamenter sistemin yetersiz olduğunu düşünüyor?" sorusuna "Mevcut sistem sivil siyasette bölünmelere yol açıyor" sözleriyle yanıt verdi.
Röportajda Kalın'a ,Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "tek adam düzeni kurma" çabası içinde olduğuna yönelik iddialar soruldu. Soruya yanıt verirken bu eleştirilerin gerçekleri yansıtmadığını söyleyen İbrahim Kalın, "Bazı sonuçlara ulaşmadan önce teklif dikkatle okunmalı" diye konuştu.
Türkiye ile Avrupa Birliği ülkeleri arasında yükselen tansiyon'a da değinen Kalın, "Avrupa aşırı sağcılara göz kırpmaktan, teröristlere yataklık yapmaktan ve Türkiye'ye ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza karşı saldırgan tavırlar sergilemekten vazgeçerse mevcut durum düzelebilir." ifadelerini kullandı.
Kalın'ın açıklamaları şöyle;
"Mevcut sistem zayıf koalisyon hükümetleri ortaya çıkarıyor ve sivil siyasette bölünmelere yol açıyor. Geçmişte bu tür hükümetlerin verimli çalışamaması birçok kez askeri darbelere zemin hazırladı. Örneğin 1980'de darbe gerçekleşmeden önce Meclis 115 tur oylama yapmasına rağmen Cumhurbaşkanı'nı seçememişti. 1997'de görevde olan koalisyon hükümeti, kısmen Refah Partisi'nin koalisyon ortağı ordudan çekindiği için tehditlerle görevden el çektirildi. Bu anlamda Cumhurbaşkanlığı Sistemi, Türkiye demokrasisinin kendisini dış müdahalelere karşı koruma kapasitesini artıracaktır. 2002'den itibaren Türkiye tek parti hükümetleri tarafından yönetildiği için yapısal reformlar görece kolaylıkla hayata geçirilebildi. Teklif edilen değişikliklerle uzun vadeli siyasi istikrar güvence altına alınacak ve buna bağlı olarak Türk ekonomisi daha da güçlenecek.
"ÖNCE TEKLİF DİKKATLİCE OKUNMALI"
Eğer Anayasa değişiklik teklifi kabul edilirse güçler ayrılığı kuvvetlenecek, Meclis tarihte ilk kez Cumhurbaşkanı'nın icraatlarıyla ilgili soruşturma yapma hakkını elde edecek ve gerekirse son çare olarak erken Cumhurbaşkanlığı seçimine gidebilecek. Hakkında soruşturma açılan Cumhurbaşkanı, erken seçim kararı alamayacak. Şimdiye kadar Cumhurbaşkanları vatana ihanet ile suçlanmadıkları sürece neredeyse tam bir dokunulmazlıktan faydalanıyordu. Herkes bazı sonuçlara ulaşmadan önce teklifi dikkatlice okumalı ve denge ve fren mekanizmalarını güçlendirmek için atılan adımları anlamalıdır.
"AVRUPALILAR YENİDEN DÜŞÜNMELİ"
Avrupa aşırı sağcılara göz kırpmaktan, teröristlere yataklık yapmaktan ve Türkiye'ye ve yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza karşı saldırgan tavırlar sergilemekten vazgeçerse mevcut durum düzelebilir. Eğer Avrupalıların işbirliği ve ortaklıktan anladıkları ortaklarının onlar ne isterlerse onu yapmasıysa, o zaman bu kavramların ne anlama geldiğini yeniden düşünmeleri gerekir. Türkiye bir NATO müttefiki ve AB aday ülkesidir. Ancak biz aynı zamanda egemen bir devletiz ve kendi hedeflerimiz uğrunda çalışıp, kendi çıkarlarımızı koruruz. Hiçbir ortaklık tek taraflı olamaz. Türkiye-AB ilişkileri de bu kuralın istisnası değildir. "