Türkiye'nin Suriye'deki Fırat Kalkanı harekatının IŞİD'i mi, yoksa Türkiye'ye göre PKK'nın Suriye kolu olan PYD ve YPG'yi mi hedeflediği sorusuna Kalın, “Gaziantep'deki terör saldırısının ardından 'artık yeter' dedik. Uluslararası koalisyonla ve müttefikimiz ABD ile işbirliği halinde, Rusya'ya da bilgi vererek, ÖSO'nun da desteğiyle Cerablus'a girip burayı DAİŞ'den temizledik. Sınırımızın yanındaki Cerablus'ta PYD/YPG unsurlarını da görmek istemiyoruz. Şimdi şehir gayet sakin ve barış dolu, DAİŞ unsuru yok, güneye gittiler” dedi.
“PYD ve YPG'nin Suriye'de IŞİD ile savaşması, PKK ile bağlantısını ortadan kaldırmıyor. PKK'yı ABD ve AB'nin yanı sıra onlarca ülke terörist örgüt olarak tanımlıyor. Bizim Suriye'deki Kürtlerle bir sorunumuz yok. Sorunumuz PYD ve YPG ile. Tıpkı Türkiye'deki Kürtlerle bir sorunumuz olmaması ama onları temsil ettiğini iddia eden PKK ile bir sorunumuz olması gibi” ifadesini kullanan Kalın, Beşar Esad konusunda ise Türkiye'nin pozisyonunu değiştirmediğini belirterek “Şahsa değil de mekanizmaya odaklanalım” ifadesini kullandı.
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Türkiye ziyareti ve FETÖ lideri Fethullah Gülen'in iadesi konularında ise Kalın şunları söyledi:
“Türkiye ziyaretinde bombalanan meclisi, burada olanların ciddiliğini görmesi Biden'ı etkilemiş olmalı. Buradaki insanların Gülenci kült ve onların hem Türkiye hem yurtdışındaki suç şebekeleri konusunda ne kadar ciddi ve tek vücut olduğunu da gördüğünü sanıyorum. Biz adalet istiyoruz, intikam değil. Gülen'in ABD'den sınırdışı edilmesi bu kapsamda düşünülmeli. Gülen'in kendisi milyonlarca takipçisi olduğunu iddia ediyor ve 15 Temmuz darbe girişimine de binlercesi katıldı. Gözaltıların orantılı olduğunu düşünüyorum.”
