Dolar

34,9536

Euro

36,5988

Altın

3.022,75

Bist

10.058,63

“Kapitalizmin fikir babası A. Smith, bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler dedi, bırakınız öpsünler demedi”

Milliyet yazarı Özay Şendir, 'Rekabet Kurumu’nun verdiği para cezaları yargıdan döner mi dönmez mi bilmiyorum ama gördüğüm şey şu: çeşitli kampanyalarla bir sürü temel gıda ürününün fiyatını aşağıya çekti. Kapitalizmin fikir babası Adam Smith, 'bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler' dedi, 'bırakınız öpsünler' demedi' dedi.

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-11-03 09:35:17

“Kapitalizmin fikir babası A. Smith, bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler dedi, bırakınız öpsünler demedi”

Özay Şendir'in, "Yıl 2040, İstanbul" başlıklı makalesi şöyle:

Doğal gazla ısınan son bina da elektrikle çalışan ısı pompasına geçecek.

2030'da kömür kullanmayı bırakan İstanbul, 2040 yılında doğal gaza da veda edecek.
Otobanlardaki TIR ve kamyon trafiği kalkmış olacak, taşımacılık demiryoluna kayacak.
Caddelerde motor sesinin yerini elektrikle çalışan arabalar alacak.
Bu yazdıklarım hayal değil, aksine, olması beklenenler.
Bloomberg raporuna göre, yeni enerji kaynağı haline gelecek yeşil hidrojen üretimi 2050 yılına kadar 2.5 trilyon dolarlık küresel bir yatırım fırsatı doğuruyor.

2041 ile 2070 arasında küresel yıllık yatırım beklentisi tam 181 milyar dolar.
Rakamlar çok yüksek ama Paris İklim Anlaşması'nın koyduğu karbondan arındırma hedefleri için şu an dünyanın yeşil hidrojenden başka bir alternatifi de yok.
Hidrojen enerjisi kendi içerisinde kahverengi, gri, mavi, yeşil olarak çeşitli kategorilere ayrılıyor.
Herkesin hedefi, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik kullanılarak suyun elektrolize edilmesiyle elde edilen yeşil hidrojene ulaşmak.
Ukrayna “Bu bizim için bir şans olabilir” diyerek yeşil hidrojen üretimine yatırıma başladı bile.
Şu an elektrolizörlerin fiyatları yüksek ama aşağıya doğru gidiyor. Hatırlayın, güneş panellerinde de aynı şey olmuştu.
Türkiye dünyanın bu yeni enerji kaynağı arayışında şanslı sayılabilecek ülkelerden biri.
Elbette suyu doğru kullanıp, rüzgâr ve güneş enerjisinden elde ettiğimiz elektriği artırarak bu hedefe varabiliriz. Üniversiteler, devlet ve yatırımcıların birlikte çalışmaya başlaması için 2022 geç bile olabilir.

Bırakınız öpsünler diyen olmadı

Türkiye'de hayat pahalılığı marketlere ceza verilerek normale döner mi, hayır.

Türkiye'de hayat pahalılığının tek sebebi marketler mi, onun cevabı da hayır.

Fakat kış meyvesi portakalın, ağustos ayında yaz meyvesi üzümden ucuza satılmasının da bir açıklaması olmalı.

Kışın pazara girmesi gereken binlerce ton portakalı üreticiden alıp depolarda saklarsanız,

Mevsiminde portakalın fiyatı aşağıya gitmez, yazın da piyasaya portakal sürerek fiyatı belirlemiş olursunuz.

Rekabet Kurumu'nun verdiği para cezaları yargıdan döner mi dönmez mi bilmiyorum ama gördüğüm şey şu:

Soruşturma açıldığı günden bu yana marketler çeşitli kampanyalarla bir sürü temel gıda ürününün fiyatını aşağıya çekti.

Kapitalizmin fikir babası Adam Smith, bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler dedi, bırakınız öpsünler demedi.

Devletin ekonomiyi yönetmesi kadar, devletin ekonomiyi denetlememesi de büyük yanlış olur.

Ağustosta portakal fiyatının üzümden nasıl daha ucuz olduğunun mantıklı bir açıklaması gelinceye kadar fikrim bu.

Çeyrek alma, Antep fıstığı al

Antep fıstığında üretimin bu yıl yüzde 59.7 düşeceği öngörülüyor. TÜİK'in tahminlerine göre, arpada 32, çavdarda 27, buğdayda son 14 yılın en düşük rekoltesi gerçekleşecek.

Kırmızı mercimekte yüzde 30, nohutta yüzde 24.6 düşüş olacak.

Sebze üretimimiz de binde 2 oranında azalıyor.

Kuraklık bu düşüşte önemli bir etken ama tek sebep olmadığı çok açık.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, üretimden vazgeçen çiftçileri tarlalarına döndürmek için acil bir yol bulmalı.

Göcek'i İstanbul Boğazı'na çevirmek

İstanbul Boğazı'nda canımı en fazla yakan görüntü, Ağzına kadar insan dolu tur teknelerinin bangır bangır müzik eşliğinde attıkları tur görüntüsü.
Eğlenmek elbette herkesin hakkı ama gürültü kirliliğinin de bir sınırı olmalı.
Bu kötü alışkanlık şimdi Göcek koylarına kadar uzanmış durumda.
4-5 katlı kocaman tur tekneleri, halen, Göcek koylarında mobil düğün salonu gibi dolaşıyor.
Diğer teknelere verilen rahatsızlık bir yana, yaban hayatı için de oldukça can sıkıcı bir durum bu.
Hele erken Hıristiyanlık dönemi eserleriyle dolu Gemiler Adası civarında bu gürültüye izin verilemez.
Bırakın bilmem kaç desibel sesi, flaş ve hatta eldeki terin bile tarihi eserlere zarar verdiği bilinen bir dünyada yaşıyoruz.
Sahil Güvenlik bu duruma bir el atmayı düşünür mü acaba?

Kaynak: milliyet.com.tr

 

SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara