Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, aşı konusu başta olmak üzere iklim değişikliği, doğal afetler ve yakın seçim dönemi konularını masaya yatırdı. Genel başkan yardımcıları, çalışma alanlarına yönelik sunumlar gerçekleştirirken, sunumlarda belirtilen çalışmalara ilişkin öneriler de değerlendirildi.
Saadet Partisi Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen GİK toplantısında genel başkan yardımcılarının sunumlarının ardından konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, aşı konusunda zorlamaya gerek olmadığını kaydederken bazı kesimlerin aşı karşıtlığında çok ileriye giderek imani bir mesele haline getirdiğinin altını çizerek, “Toplumun neredeyse yüzde 70'i aşı olmuş vaziyette. Biz burada zorlamanın doğru olmadığını düşünüyoruz. Bundan önce olan salgınlarda da benzer sorunlar yaşanmış. Bizim burada üzerinde durmamız gereken konu, Türkiye olarak ne yapmamız gerektiğini düşünmemizdi” dedi.
“KENDİ ÇALIŞMALARIMIZA ÖNEM VERMELİYİZ”
Türkiye'nin pandemi döneminde bilim adına çalışmalara daha çok önem vermesi gerektiğinin altını çizen Karamollaoğlu, “Biz kendi araştırmalarımızı yapmalıydık. Neden sadece Kayseri üniversitesinin adını duyuyoruz. Biz bu konuya devlet olarak daha fazla önem vermeliyiz. Bir aşı merkezimiz vardı, kapatıldı ve tüm malzemeleri haraç meraç satıldı. 15-20 sene evveline kadar biz aşı üreten nadir ülkelerdendik. Dünya Sağlık Örgütü'ne karşı güven yok. İnsan sağlığı devletin önemsemesi gereken bir konu ama bir diğer konu ise bu konuyu düşmanlaştırıcı, ötekileştirici hale getirmemek lazım” ifadelerini kullandı.
“BETONA GÖMMEK YERİNE ÖNLEMLERE GÖMSEYDİK ZAYİATIMIZ AZ OLURDU”
Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan sel felaketlerinde dere kıyısında yapılan inşaatlara önceden izin verilerek zayiatın artmasına sebep olunduğuna dikkat çeken Karamollaoğlu, “Karadeniz'in köyleri eskiden dağınık şekilde yerleşilmiş yerlerdi. Şimdi derelerin içine yapılmış evlerden oluşuyor. Evler kaçakken belediye ruhsat vermiş, meşruiyet kazandırmış. Sonrasında ise yaşanan selde zayiatın önüne geçilemedi. Yangınlar başladı, sabotaj dendi. Sonra bir bakıldı ki, tüm dünyada yangınlar var. Dünyanın sıcaklığı artmış. Milyarları betona gömeceğimize tedbirler almaya gömseydik bazı problemlerin önüne geçebilirdik” ifadelerini kullandı. Yaşanabilecek her doğal afet için önlemler alınması için çağrıda bulunan Karamollaoğlu, yakın zamanda beklenen büyük İstanbul depremi için alınan önlemlerin yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “Bizim seller, yangınlar ve özellikle deprem için önlemler almamız gerek. Ne yazık ki İstanbul için alınması gereken tedbirler alınmadı. Olası bir depreme karşı oluşturulan toplanma alanlarının hepsi ranta kurban edildi. 20 milyona yaklaşan bir şehir İstanbul. Yaşanabilecek herhangi bir felakette kimse kaçamaz. Bu kadar büyük bir gafletin içerisinde başka hiçbir hükümetin olduğunu düşünmüyorum” dedi.
“HERKESE ULAŞMALI, DERDİMİZİ ANLATMALIYIZ”
Seçim döneminin yaklaştığını belirten Karamollaoğlu, Saadet Partisi teşkilatlarının yakın zamanda olacak bir seçim için çalışmalarına başlaması gerektiğini kaydederek, “Seçim sathına girdik kanaatindeyim. Normal seçime 20 ay kaldı. Bir de seçimin öne alınma ihtimalini düşünürsek. Biz sanki seçime bir yıl kalmış gibi çalışacağız. Biz toplumun her kesimine ulaşmak, derdimizi anlatmak zorundayız” diye konuştu.
“YAŞANAN DOĞAL AFETLERE KARŞI YATIRIM GEREKLİ”
Tüm dünyada iklim değişikliğinin hızla gerçekleştiğini kaydeden Karamollaoğlu, yaşanan yangın, sel gibi doğal afetlerin bu iklim değişikliğinden kaynaklı olarak yaşandığını belirterek, “Maalesef iklim değişikliği beklenenden hızlı gerçekleşiyor. Kutuplar eriyor, sıcaklık artıyor. Esas şu anda bizim karşılaştığımız mesele yağışlarda bir düzensizlik. Senelik yağmur aniden bir bölgeye yağıyor. Buna karşı önlem almak mümkün değil. Ama zayiatı azaltmak için gerekli yatırımların yapılması gerekli. Biz bundan çok geride kaldık” dedi.